Buradasınız
Biz de Dolarla Maaş Alalım, Endişeye Son Verelim!
Sancaktepe’den bir işçi

Bir televizyon programında bir gazeteci milyonlarca emekçinin aklındaki soruyu soruyor: “Dolar yükselince telaşlanıyorum; endişelenmeli miyiz?” Yanlış anlaşılmasın, bu soruyu soranın derdi milyonların gerçeği öğrenmesi değil. Belli ki soru da cevap da önceden hazırlanmış. Çünkü pekâlâ biliyorlar ki bu soru sorulmadığında ve bir cevap verilmediğinde insanlar bu sorunun neden sorulmadığını düşünecek, kendileri bir cevap bulmaya çalışacak. O halde meydanı boş bırakmamak gerek. İnsanları aptal yerine koyma pahasına toplumda bir algı oluşturmak gerek! Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak şak diye yapıştırıyor o meşhur cevabı: “Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolar borcunuz mu var? Dolarla bir işiniz var mı?” Öyle ya asgari ücret ya da ona yakın bir ücret alan milyonlarca insanın gerçekten de ne işi olsun dolarla? Biz maaşımızı daha elimize geçmeden borçlara, faturalara dağıtıp eritirken dolarla ne işimiz olsun? Ne dolara yatırım yapacak paramız var ne de dolarla borç alacağımız birileri. Bizde her şey TL ile… Markete gittiğimizde, faturalarımızı ödediğimizde dolar ile ödeme yapmıyoruz ya! Böyle dümdüz bir mantıkla bakarsak Albayrak haklı! Hem zaten biz sıradan işçiler koskoca Maliye Bakanından daha mı iyi bileceğiz bu işleri? Ne haddimize!
Gelin görün ki haddini bilmez işçiler sorguluyor doların yükselmesini. Hatta daha da ileri gidip endişe duyuyor! Neden mi? Çünkü dolar yükselirken liranın değeri yerinde saymıyor, geriliyor. Fiyatı dolaylı ya da doğrudan dolara bağlı bütün ürünlerin fiyatı artıyor! Birileri ithal ürün almayalım, yerli malı kullanalım mı dedi? Sanırım buna işçisinden çiftçisine herkes güler! Diyelim ki BİM ya da A-101’e gittiniz, bakliyat alacaksınız. En pahalı bakliyatlar zaten yerli üretim olanlar. İthal olanlar da pahalı ama yerli olanlar kadar değil. Şimdi bu ithal ürünlerin fiyatı dolar yükseldiği için artmayacak mı? İkincisi hangi sektörde çalışıyor olursa olsun her işçi bilir ki saf yerli üretim diye bir şey yoktur. İğneden ipliğe üretilen her şeyin içinde şu ya da bu oranda mutlaka ithal edilen hammaddeler vardır. Mesela Cumhurbaşkanı kendileri döneminde buzdolabı ve çamaşır makinesi kullananların sayısının arttığını söyleyerek övünmemizi istedi ya, o beyaz eşyaların yapımında kullanılan birçok madde ithal, yurt dışından dolarla geliyor! Dolarla gelince bu malların fiyatları da yükseliyor!
Haydi diyelim ki kullanılan elektriğinden, hammaddesine yüzde yüz yerli olan bir ürün olsun. Bu ürünün marketlere gidebilmesi için ambalajlanması, örneğin bir kutunun içine girmesi lazım. Peki, kutu için kullanılan kâğıt, baskıda kullanılan boya nereden geliyor? Onu taşıyan araçta kullanılan akaryakıt? Bu aracın motoru, bu araçta kullanılan maddeler? Elbette ithal ediliyor! Kimse kimseyi kandırmasın. Doların yükselmesi demek öyle ya da böyle tükettiğimiz her şeye zam gelmesi demek! Ama bizim ücretlerimiz dolara endeksli olmadığı için yerinde sayıyor, bu da demektir ki alım gücümüz düşüyor. Yani tam da maaşımızı dolarla almadığımız için endişeleniyoruz sayın Bakan. Keşke maaşımızı dolarla alsaydık! İşte o zaman hiç endişelenmeden evimizde oturur, film izler gibi doların yükselişini izlerdik!
Adımız Koronalıya Çıktı!
Son Gülen İyi Güler!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...