Buradasınız
Hayaller ve Gerçekler
Gebze’den bir grup genç işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
“Büyüyünce ne olacaksın?”, “hangi mesleğin hayalini kuruyorsun?”, “eğitimini hangi alanda tamamlamak istiyorsun?”, “geleceğin için gerçekleşmesini istediğin en büyük hayalin nedir?”, “ilerleyen yıllarda seni nasıl bir hayatın beklediğini düşünüyorsun?”… Çocukluk döneminin bir klasiği haline gelen bu sorularla hepimiz karşılaşmışızdır. Bazı çocukların doktor olup hayat kurtarmak istediği, bazılarının öğretmen olup çocukları eğitmeyi düşlediği, bazılarının da pilot olup mavi derinliklerde uçmayı hayal ettiği onlarca cevap verilmiştir bu soruya. Peki, yıllar sonra dönüp baktığımızda bu hayallere ne kadar ulaşabildik?
İnsanlar hayal kurarken hep gerçekleşmesini dilerler. Oysa sermayenin hizmetindeki yalan makinesi medya ve eğitim sistemi, gençleri gerçekleşmesi imkânsız hayallerin peşinden koşturuyor. Onları gerçeklerden uzaklaştırıp kendi yarattığı sahte ışıltılarla bezenmiş hayaller dünyasına itiyor. İnsanı körelten, duygu ve ruh halini çökerten, boş bir rekabete ve hazin hırslara yönelten kapitalizm, gençler için koca bir yalandan oluşan gelecek vaatlerinde bulunuyor. Tüm sınıfların gençlerine eşit imkânlar sunduğunu iddia ediyor ve hepsinin aynı hayallerin peşinden koşmasını istiyor. Hiç zenginlik ve ihtişam içinde yüzen ve gelecek kaygısı olmayan sermaye sınıfının gençleri ile işsizlik ve yoksulluk içinde hayata tutunma çabası içinde olan işçi sınıfının gençlerinin hayalleri bir tutulabilir mi?
Adaletsiz düzenlerinde, “herkesin eğitim alma hakkı var” diyerek, eşitsiz eğitim olanaklarına sahip emekçi çocuklarıyla patron çocuklarını aynı sınavlara tâbi tutuyorlar. Bir yanda kolejlerde ve özel okullarda eğitim gören burjuva çocukları, diğer tarafta okul masraflarını çıkarmak için yaz tatillerinde taşeronlarda, eğitim dönemlerinde kafelerde, atölyelerde çalışmak zorunda olan emekçi çocukları. Tüm eşitsizliklere rağmen üniversiteye girmeyi başaran işçi sınıfının gençlerini tabii ki güllük gülistanlık bir üniversite yaşantısı beklemiyor. Yetersiz barınma olanakları, geri ödemeli krediler ve yoksulluk içinde bir üniversite hayatı yaşıyor emekçi çocukları. Eğitim hayatının sonunda, kendisini bir cennet bahçesinin beklediğine inandırılan gençler için hayal kırıklıklarının sunulduğu kapı ardına kadar açılıyor. İşsizlik, güvencesiz çalışma, uzun iş saatleri, düşük ücretler! Karamsarlık içine itilen gençler, hiçbir işe yaramadıklarını düşünüp yaşamlarına son verecek raddeye geliyor, psikolojik bunalıma giriyorlar.
İnsanın gençlik dönemleri heyecan, duyarlılık, arzu ve coşku doludur. Kapitalist düzende iktidar sahipleri, gençliğin bu özelliklerini köreltmek için her şeyi yaparlar. Ama kapitalist kâr düzeni gençlerin içindeki isyan ve değişim isteğini hiçbir dönem tam bastıramadı, bastıramayacak! Bu çürümüş ve kokuşmuş sömürü düzenine karşı, işçi sınıfının gençliği elbette mücadele yolunu seçecektir. Genç işçilerin tek umudu örgütlü mücadelededir! Ancak isyan bayrağını örgütlü mücadeleye katılarak dalgalandıran gençler, yaşamının gidişatını kapitalistlerin yaydığı boş hayallere bırakmaz!
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...