“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Geçtiğimiz haftalarda dünyada tek kelimelik tweet akımı aniden popüler olmuştu. Dünyadan ve Türkiye’den çeşitli siyasetçiler, devlet başkanları, ünlüler bu akıma katılmışlardı. Mesela ABD Başkanı Biden “demokrasi” derken Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy “zafer” demişti. Erdoğan “Türkiye” derken Kılıçdaroğlu da cevap niteliğinde “zam” demişti. Siyasetçiler başta olmak üzere herkes bu sözlerle mesaj vermek istemişti. Çeşitli polemiklerle birlikte bu cevaplar uzayıp giderken, biz de emekçi kadınlar olarak içinde bulunduğumuz durumu değerlendirmiştik. En çok olmasını istediğimiz, özlemini çektiğimiz şeylerin ne olduğunu konuşmuştuk. Bize çok anlamlı gelen cevaplarımızı sizinle de paylaşmak istedik.
Leyla: Ben “adalet” derdim. Çünkü ne yana baksam adaletsizlik görüyorum. Bir şeylerin değişmesi için adaletin sağlanması gerekir. Adalet olmadan olmaz.
Cemile: Adalet kadar “vicdan” da önemli. Vicdan olmalı ki başını yastığa rahat koyabilesin. Vicdanı olmayanlar yaptıklarının da hesabını vermekten korkmayanlardır aynı zamanda. Tek başına vicdan yetmez elbette adalet de gerekir. Ama önce vicdan.
Merve: Arkadaşlara katılmakla birlikte, bunları sağlamak için “güç” gerekli diye düşünüyorum. Bugün en çok eksikliğini çektiğimiz şey güç. Karşılarında bizim bir güç olamadığımızı görenler kendi adaletlerine göre hükmediyorlar. Güç bizim elimize geçmediği sürece her şey onların istediği gibi olmaya devam edecektir.
Aslı: Ben “birlik” derim. Çünkü birlik olmadan tek başına bir gücün yoktur, adaleti sağlamaya da başka bir şeye de bir etkin olmaz. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey birlik olmak. Biz her birlik olamadığımızda tepedekiler daha da güçleniyorlar. Çimenlerin üzerinde tepişen fil gibi oluyorlar. Kaybeden biz oluyoruz yine. O yüzden birlik olmak zorundayız.
Selma: Bugün aslında “örgütlü olmaya” ihtiyacımız var. Çünkü tüm bu saydıklarımızı kapsayan yegâne kavram budur. Örgütlü olduğunda ancak sesini yükseltebilir, birliğini kurabilir ve bir hedefe doğru yol alabilirsin. İşçiler boşuna “örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey” sloganını atmıyorlar.
Bugün her zamankinden çok birlik olmaya, birlikte mücadele etmeye yani örgütlenmeye ihtiyacımız var. Kadını ve erkeğiyle işçi sınıfı olarak hep birlikte hareket etmeye, birbirimizden güç almaya ihtiyacımız var. İçinde bulunduğumuz tüm yakıcı sorunların çözümü için birlikte hareket etmekten başka çıkar yolumuz yoktur. Gelin hep birlikte, derinleşen yoksulluğumuza, gasp edilen haklarımıza, kısacası yaşadığımız tüm sorunlara karşı sesimizi duyurmaya çalışan UİD-DER’in “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!” kampanyasının birer yürütücüsü olalım. Örgütlülük ağımızı birlikte genişletelim, sınıf kardeşlerimizle aramızda dayanışma köprülerini hep birlikte inşa edelim. Asıl ihtiyacımız olan, bizi etkili bir güç yapıp özlemlerimize kavuşmamızı sağlayacak şey budur!
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...