Buradasınız
İşçilerin Sordukları/9
İşten ayrılan işçi, meslek hastalığına yakalanırsa ne yapabilir?
İşten ayrıldıktan sonra meslek hastalığına yakalandığını düşünen işçinin, öncelikle hastalığının ayrıldığı işten kaynaklandığını tespit ettirmesi gerekir. İşçi, meslek hastalıkları hastanesine ya da SGK’nın onayladığı hastanelere giderek aldığı belgeler ve raporlarla SGK’ya başvurabilir. Hastalığının “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” listesinde yer alan hastalıklardan biri olmaması ya da hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi durumunda işçi, SGK Yüksek Sağlık Kurulu’na şikâyette bulunabilir.
Sigortasız işçi meslek hastalığına yakalanırsa dava açabilir mi?
İşçi sigortasız çalıştığı işyerinde meslek hastalığına yakalanırsa, öncelikle iş mahkemesinde hizmet tespiti davası açabilir. Dava ettiği taraf hem işveren tarafıdır hem de SGK’dır. Bu davanın kazanılması için tanık ifadeleri çok önemlidir. İşçiyle aynı dönemde çalışmış sigortalı işçiler, tanık olarak dinlenebilir. İşçinin iş yerinde sigortasız olarak çalıştığı tespit edildikten sonra, işverenin, işçinin toplam sigorta primlerini ödemesi gerekir. Hizmet tespiti davalarında geriye dönük 5 yıllık dönem hükme bağlanır, daha önceki dönemler için tespit yapılmaz. Bu davanın ardından işçi işverene meslek hastalığı kapsamında maddi ve manevi tazminat davası açarak, davanın sonucunda tazminatını alabilir.
Meslek hastalığına yakalanan işçi, maddi ve manevi tazminat davası açabilir mi?
İşçi, yakalandığı meslek hastalığı nedeniyle karşılaşacağı maddi ve manevi zarar dolayısıyla patronun bu zararları tazmin etmesini isteyebilir. Öncelikle işçi, meslek hastalıkları hastanesinden rapor alır. Bu raporla işçinin iş göremezlik oranı belirlenir. İş mahkemesine başvurunun ardından mahkeme, bilirkişiyi, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınıp alınmadığını saptamak üzere işyerine teftişe gönderir. Bilirkişi, işverenin kusurlu olup olmadığını ve kusur oranını belirler. İş göremezlik oranı ve işverenin kusuruna göre bilirkişi bir hesap yapar ve işçinin alacağı tazminat miktarını belirler.
Manevi tazminat ise işçinin bu hastalık nedeniyle çektiği ıstırabın, acının karşılığı olarak alınır ve buna karşılık gelen ödenek hâkimin kendi vicdani kanaatine göre belirlenir. Maddi ve manevi tazminat talebi için açılacak davada zamanaşımı 10 yıldır. 10 yıl içinde bu davaların açılması gerekir.
Meslek hastalığına yakalanan bir işçiye hangi yardımlar sağlanır?
Meslek hastalığına yakalanan işçilere sağlanacak yardımların neler olduğu Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 16. maddesinde şöyle düzenlenmiştir:
İşçiye geçici iş göremezlik süresince geçici iş göremezlik ödeneği verilir,
Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanır,
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanır,
İş kazası ya da meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilir,
Gelir bağlanmış olan eş ve çocuklara evlenme ödeneği verilir.
Kimler malûl sayılır, kimler malûllük aylığı alır?
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği tespit edildiğinde, işçi malûl (sakat) sayılır. İşçinin malûl sayılması için en az 10 yıldır sigortalı olması ve toplam olarak 1800 gün sigorta primi ödemesi gerekir. Ancak başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl ise, sigortalılık süresine bakılmadan 1800 gün prim ödenmiş olması yeterlidir. Bu durumda işçinin malûllük aylığı alabilmesi için yazılı talepte bulunarak işten ayrılması, genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin borcunun olmaması gerekir.
Fabrika Kızı
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...