Buradasınız
“İşçiye Zulüm” Derken?
Kaynarca’dan bir işçi
Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte siyasi partiler halktan oy istemeye devam ediyor. Muhalefet partileri iktidara geldiklerinde asgari ücreti yükselteceklerini açıklıyorlar. Bu durum işçilere 940 liralık sefalet ücretini lâyık gören AKP’yi telaşlandırıyor. Düşük ücretler milyonlarca insan için en büyük sorun olduğundan bu vaatler işçiler tarafından olumlu karşılanıyor, AKP ne yapacağını şaşırıyor. Önce Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “asgari ücreti ben bin 500 liraya çıkardım dediğiniz zaman; siz işçiye en büyük zulmü yapmış oluyorsunuz” diye buyurdu. Ardından Başbakan Davutoğlu patron örgütlerinden muhalefet partilerini uyarmalarını istedi. Asgari ücret yükseltilirse ekonominin batacağını iddia etti. Sonra Cumhurbaşkanı muhalefet partilerinin asgari ücret için açık arttırmaya girdiklerini söyleyerek bu vaatlerle dalga geçti.
Bu açıklamalar AKP’nin ve onun sözde “tarafsız” şefinin ikiyüzlülükte sınır tanımadığını gösteriyor. Asgari ücretin yükseltilmesi işçiye zulüm de 940 liralık sefalet ücreti zulüm değil mi? Bakan Şimşek, yüksek ücretin işsizliği arttıracağını öne sürüyor. “İşsizlik yükselir” diye tehditler savururken işsizlik oranlarının zaten fazlasıyla yüksek olduğunu unutuyor mu? Gençlerin yarısı işsiz kuyruklarında değil mi? 940 liralık asgari ücret işsizliğin önüne mi geçiyor? Yüz binlerce Suriyeli asgari ücretin yarısına sigortasız çalıştırılınca işsizlik azalıyor mu? Düşük ücretleri işsizliğin çaresi olarak göstermeyi ancak “parlak zekâlı” AKP’liler akıl edebilirdi zaten!
Peki, işçiden kısılan kaynakların patronlara cömertçe peşkeş çekilmesi işçiye zulüm değil mi? Patronlara vergi indirimleri, vergi afları arka arkaya geliyor. Teşvik paketleri altın tepside sunuluyor. Bu paketlerin maliyeti işçilerin paralarıyla oluşturulan fonlardan karşılanıyor. Son teşvik paketinin maliyeti 7 buçuk milyar lira. Bu parayı işçilerin sırtından elde etmek işçiye zulüm değil mi? Tüm bu gerçekler ortadayken işçiye zulmün ne olduğu da zalimlerin kim olduğu da ortada değil mi?
Asgari ücreti yükseltmek için “kaynak bulamayanlar”, kendilerine saraylar yaptırmak için devasa kaynaklar buluyorlar. Seçim bütçesi olarak milyarlarca lira harcamaktan çekinmiyorlar. 16 aydır Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın masraflarının Abdullah Gül’ün 7 yıllık masraflarının 4 katına ulaşmasını sıkıntı yapmıyorlar. Cumhurbaşkanına örtülü ödenek adı altında servetler vermekten kaçınmıyorlar. Patronlara ucuz kredi ve vergi muafiyeti verirken kaynağa bakmıyorlar. Ayakkabı kutularında biriktirdikleri milyarların hesabını vermiyorlar. Kamu ihalelerinde işçi ve emekçilerin parasıyla oluşturulmuş devlet bütçesini utanmazca yandaşlara dağıtıyorlar. Soma katliamının sorumluları arasında yer alan, katliamın ardından aynı şirkete kıyaklar yapan hükümet patronlarla el ele işçileri ölüme gönderirken zulüm olmuyor da asgari ücret üç kuruş artınca mı işçiye zulüm oluyor?
Patronların sömürü düzenidir işçiye asıl zulüm olan! İşçilerin kanını emerek ihtişam içinde yüzenlerin hâlâ işçilere ahkâm kesiyor olmasıdır asıl zulüm! Zalimlerin sesini, kapitalizme karşı mücadele eden örgütlü işçiler kesecek. İşçi sınıfı örgütlenip iktidarı ele geçirdiğinde bu küstah ses boğulacak!
İnsan mı bunlar?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...