Buradasınız
Kursakta Kalan Züğürt Tesellisi
İstanbul/Sancaktepe’den bir metal işçisi
Döviz kurundaki artışla birlikte her şeye zam gelmeye devam ediyor. Markete ve mağazalara gittiğimizde, artan fiyatlardan bu sonucu görmemiz mümkün. Ne zaman bir malzemenin, sebzenin ya da almam gereken bir şeyin fiyatına itiraz etsem, aldığım cevap hep aynı: “Abla senin dolardaki artıştan haberin yok sanrım, artış oldukça fiyatlar da değişiyor, biz de malzemeleri dolar üzerinden alıyoruz.” Bu yanıtı almayan, duymayan sanırım yoktur. Evime sürekli aldığım peynir, 19 liradan 25 liraya, her gün kullandığım tiroid ilacım 4,5 liradan 7,5 liraya, kullandığım şampuan 14 liradan 19,5 liraya yükseldi. Liste saymakla bitmez…
Hal böyle iken işyerinde, çay saatinde bir işçi arkadaşımız telefonundan sürekli doların ne kadar olduğuna bakıyordu. Biz de sorduk tabi. “Hayırdır, doların var galiba sürekli takip ediyorsun” dedik. Arkadaşımız artıştan memnun bir şekilde gülümseyerek bize baktı. “Evet, 1000 dolarım var, bugün de 300 lira kazandım” dedi. Biz de arkadaşımızla şaşkın bir şekilde birbirimize baktık. Derin bir iç çekerek nereden başlayacağımı düşündüm, kazandım dediği şeyin nasıl bir kayıp olduğunu anlatmak gerekiyordu. Aslında çok da zorlanmadım. Yukarıda yaptığım hesabın aynısını birlikte yaptık. Son zamanlarda marketten aldığı ürünlerin, çok değil birkaç ay içindeki fiyat artışlarını hatırlamasını ve aklında kalanları sıralamasını istedim. Deterjandan, tuvalet kâğıdına, sütten bebek bezine, ayakkabıdan makarnaya, sebzelere derken sanırım sıralamadığımız bir şey kalmadı. “Şimdi düşün bakalım, 300 lira kazandın mı, yoksa daha fazlasını kaybettin mi?” dedim. Çünkü aldığımız maaşlarda bir değişiklik yoktu. Arkadaşımız “evet bu şekilde bakınca aslında çok daha fazlasını kaybetmişiz ve kaybetmeye de devam ediyoruz” dedi. Diğer arkadaşım ise “ben de kura bakıyorum arada bir ama dolarım olduğu için değil, alım gücüm daha ne kadar düşecek endişesi taşıyorum” dedi.
Evet dostlar, maaşımızı dolarla almıyoruz. Ama dolar yükseldikçe, alım gücümüz düşüyor, aldığımız maaşlarımız pula dönüyor. Oysaki çalıştığımız fabrikada, ürettiğimiz ürünler yurtdışına dolar üzerinden satılıyor ve patronumuz daha fazla kâr ediyor. Maaşlar ise olduğu yerde sayıyor. Pandemi gerekçesiyle kısa çalışma ödeneğine başvuran patronumuz, maaşlarımızı 3 ay boyunca eksik ödemiş oldu. Bizi “zararına” ortak etti. Şu anda kur artışından dolayı kâr eden patronumuz maalesef ki o tatlı kârlarına bizi ortak etmiyor. Bir de bu açıdan bakmak gerektiğini konuştuk arkadaşlarımızla. Gülümseyerek “ya bir züğürt tesellisi idi benim sevincim, kursağımda bıraktınız. Şaka bir yana bu şekilde düşünmemiştim, artık dolar arttığında sevinmeyeceğim” dedi ve gülerek işimize geri döndük.
Bir Düşmanlaştırma Hikâyesi
Uçuruyorlar Bizi!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin yoksulluğa, kamu hizmetleri yerine savaşa devasa bütçeler ayrılmasına, emperyalist savaşa karşı öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Meydanlara çıkan işçiler sınıf dayanışmasını büyütüyor, hayatı cehenneme...
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...