Buradasınız
Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
Metal işkolundaki sözleşme süreci başladığında, MESS işyerlerinde işçilerle anketler yaptı. İşçilerin kafasını karıştırmayı amaçlayan sorular şöyleydi: 1) Her iki senede bir sözleşme süreci sebebiyle iş süreçlerinin ve tüm gidişatın sekteye uğramasından memnun musunuz? 2) Sözleşmenin iki seneden uzun olması karşılığında daha iyi şartlarda sözleşme imzalamayı nasıl değerlendirirsiniz? 3) Toplu iş sözleşmesi ile ödenen yılda 4 ikramiyenin, işe devamsızlık yapan çalışanlar ile performansı yüksek çalışanlar arasında fark gözetmeden dağıtılmasını adil buluyor musunuz?
Metal işkolundaki patronların örgütü olan MESS, sürekli olarak işçilerde kafa karışıklığı yaratmaya çalışır. Geçmiş yıllarda da sayısız girişimde bulunmuş ama işçilerin örgütlü gücüne çarpmıştı. Kısaca hatırlatırsak, 1977 yılında Maden-İş Sendikasına üye on binlerce işçi greve çıkmıştı. Kıdem tazminatının yükseltilmesi, işsizlik tazminatının uygulanması, yıllık ücretli izinlerin uzatılması, haftalık çalışma süresinin 45 saate indirilmesi gibi maddeler sendikanın temel talepleri arasındaydı. İşçileri çok düşündüğünü iddia eden MESS, bu talepleri kabul etmemiş ve görüşmeler sonuçsuz kalmıştı. MESS, greve çıkan işçiler için çok endişelendiğini iddia ediyor ve kendi gazetesinde işçilerden gelen mektupları paylaşmak istediğini söylüyordu. İşçilerin milli duygularını kışkırtmak için şöyle diyordu: “Sorunları yazınız, görüşmek olanağı yaratalım. Ama daima medeni koşullar içinde kalalım ve bunu başarırsak aramıza başkaları sızamayacak ve Ay Yıldızlı bayrağımızın gölgesinde hepimiz, ailelerimiz ve çocuklarımız istikbale daha umutla bakacaklardır.” Bugün de MESS benzer yöntemlere başvuruyor. Ama işçileri ve ülkeyi düşündüğünü iddia eden bu patron örgütü, “kabul etmekten başka seçeneğiniz yok” diyerek sefalet zammı dayatıyor.
Peki, 1977’de MESS’in yalanlarının ve çarpıtmalarının grevci işçiler üzerindeki etkisi ne olmuştu? Grevi bırakmalarına ve işbaşı yapmalarına yol açmış mıydı? Elbette hayır! İşçilerin kararlı ve dirençli durmasının nedeni Maden-İş’in sendikal geleneğinde yani örgütlenme tarzında gizliydi. İşçiler sendikalarına sahip çıkmış ve kendilerini sendikalarıyla bütünleştirmişlerdi. Maden-İş, mücadeleci sendikacılık ilkelerine bağlı kalarak ve işçilerle birlikte hareket ederek MESS’in saldırılarını göğüslemişti. “Grev bilinci”yle donanan işçiler sıkı durmuşlardı. Bu konu Derinden Gelen Kökler kitabında şöyle aktarılıyor: “«Grev bilinci» denen şey son dakikada ortaya çıkıp «ajitasyon çekmek»le sağlanabilecek bir şey değildir. Greve çıkan işçinin hedefleri etrafında kararlılığın sürdürülebilir olması, işyerinde sendikal birliğin sağlanmasına, açık ve şeffaf bir toplu sözleşme politikasının varlığına, işçinin ve işverenin ekonomik ve sosyal hayattaki konumlarını iyi tanımlayabilen bir eğitim programının işlerliğine bağlıdır. «Gerçekçilik» ilkesinden sapmadan olanı olduğu gibi işçiye aktarmak, «karar»ı en azından tabana danışarak, görüşe sunarak almak, hiçbir şeyi «vaat etmemek» ve her şeyi «birlikte mücadele ederek kazanmayı» her olayda gösterebilmek işçilerin gözünde güven sağlamanın temel kuralıdır.”
Grev bilinci, dayanışma ve kardeşleşme duygusunun gelişmesi sürekli iletişim halinde olmaktan, kararları birlikte almaktan geçiyordu. Mesela grev çadırları sendikanın ana iletişim noktası haline gelmişti. Toplu sözleşmeyle ilgili gelişmeler, aralarda yapılan toplantılar buradan işçiye duyurulurdu. Grevlere yönelik saldırılar buralarda tartışmaya açılırdı. Grevci işçinin nabzı buralarda tutulurdu. Maden-İş, patronların “arkadaşça” yaklaşmalarının arkasındaki tuzağı teşhir ediyor, “sorun maddi koşullarsa bunları sağlarız ama sendikanız buna yanaşmıyor, bizim söylediklerimizi sizden gizliyor” yalanlarını boşa çıkartıyordu. Bunun yapılabilmesi o güne kadar verilen emeklerin sonucuydu. İşçilerde sınıf bilinci oluşmaya başlamıştı ve patronların yalanları işe yaramıyordu. Maden-İş işçilere tarihsel örnekleri aktarıyor, işçilerle patronların çıkarlarının hiçbir zaman ortak olamayacağını tekrar tekrar hatırlatıyordu. İşçiler, sendikaların ve diğer işçi örgütlerinin ne derece hayati önem taşıdığını yaşayarak öğrenmişlerdi. Bu örgütler olmadan dayanışma büyümez ve grevler de başarıya ulaşmazdı.
Dün işçiler birlik ve dayanışmalarını güçlendirerek zorlukların üstesinden gelmiş ve MESS’i dize getirmişlerdi. Bugün de geçmişteki örnekler bize yol gösteriyor.
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
- 1908 Grevleri
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...