Buradasınız
1 Mayıs’ta Alanlardayım Çünkü...

Tekstil işçisi: Bu yıl ilk defa 1 Mayıs’a katılacağım. İş saatlerimiz çok uzun ve ücretlerimiz çok düşük. Kira, borç, ihtiyaç derken elimizde bir şey kalmıyor. Daha fazlası için mecburen fazla mesai yapmak zorunda kalıyoruz. Bu sefer de bünyemiz zayıf düşüyor ve hastalanıyoruz. Aldığımız para da hastanelere gidiyor. Bu nedenle, ben “ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün” talebiyle 1 Mayıs’a katılacağım. 1 Mayıs bizim günümüz ve o gün çalışmak zorunda değiliz.
Ev kadını: Sabahtan akşama kadar evde çalışıyoruz, uğraşıp duruyoruz. Temizlik, çocuk bakımı, bulaşık, yemek, ütü, ay sonunu nasıl getireceğiz stresi… Kadın olarak bir sürü şeyle uğraşıyoruz gün boyunca, ama emeğimiz görülmüyor. Hatta “sen ne yapıyorsun ki?” denebiliyor. Kadınlara, sadece ev işi yapsın, çocuk doğursun, erkeğin gönlünü hoş etsin gözüyle bakılıyor. Kadının emeğinin görülmesi ve çocuklarım için eşit, parasız eğitim talepleriyle 1 Mayıs’a katılacağım.
Eğitim emekçisi: Rehabilitasyon merkezinde çalışan bir öğretmenim. 1 Mayıs’ta yalnız olmadığımı fark ediyorum. Birlikte yan yana olmak güzel ve anlamlı. Ben 1 Mayıs’a sigorta primlerimizin aldığımız ücret üzerinden yatırılması talebiyle katılmak istiyorum. Devlet açık kapı bıraktığı için bu tür sorunlar yaşanıyor. Benim gibi binlerce işçi aynı sorunla karşı karşıya. Bizim mücadele etmekten ve hakkımızı aramaktan başka çaremiz yok. 1 Mayıs alanlarını taleplerimizi haykırmak için dolduralım.
Fabrika işçisi: 15 senedir çalışma hayatının içinde olan bir kadın işçiyim. Ben de uzun çalışma saatlerinden, ağır çalışma koşullarından nasibimi fazlasıyla alıyorum. Hayatımız fabrikayla ev arasında geçip gidiyor. Ağır çalışma koşulları her gün hayatımızdan çalıyor. Ömrümü patronlar uğruna tüketmek istemiyorum. Benim de bir hayatım var. Yüreğimin ta derinliklerinden inanıyorum ki bu koşulları değiştirmek mümkün. Beni hayattan koparan ağır çalışma koşullarına hayır demek için 1 Mayıs’ta UİD-DER kortejinde, işçi kardeşlerimle birlikte taleplerimi haykıracağım.
İşsiz: Bu yıl 1 Mayıs’a ilk defa katılacağım. O coşkuyu yaşamak, haklarıma sahip çıkmak için, ücretlerin yükseltilmesi talebini haykırmak için 1 Mayıs’ta olacağım. Birkaç gün önce işten ayrıldım. Patronun tacizlerine, yaptığı baskılara dayanamadığım için ayrılmak zorunda kaldım. Bu nedenle “kadına şiddete, tacize son!” demek için de 1 Mayıs’ta olacağım. Ayrıca bir anneyim ve çocuğuma güzel, güvenli bir gelecek bırakmak için, “her işyerine kreş!” demek için 1 Mayıs’ta olacağım.
Çocuk bakıcısı: 1 Mayıs’ta ben de alanlardayım, çünkü birlik olmanın coşkusunu yaşamak istiyorum. Çocuk bakıcısı olarak çalıştığım için fabrikada çalışan bir işçinin sahip olduğu haklara sahip olamıyorum. Kendi sigortamı kendim yatırıyorum. Maaşımın üçte biri sigortaya gidiyor. 12 saat çalışıyorum ama 8 saat çalışmak istiyorum. Bu adaletsizliğin son bulması için 1 Mayıs’ta taleplerimi haykıracağım.
Metal işçisi: 10 saat olan çalışma saatlerimiz son 6 aydır patronumuz tarafından 12 saate çıkarıldı. Hafta sonları da dâhil olmak üzere her gün çalışıyoruz. Hatta bazı günler 16 saat çalışıyoruz. Eve gidip, uyuyup sabah tekrar işe gelen robotlara dönüştük. Hatta bir sabah günlerdir evimin salonuna girmediğimi fark ettim. Evden çıkmadan önce salona girip, birkaç dakika salonda zaman geçirerek, kendimi mutlu etmeye çalıştım. 1 Mayıs’a katılarak uzun çalışma saatlerini istemediğimi haykıracağım.
Tekstil işçisi: Bu sene ilk defa 1 Mayıs’a katılacağım. Ben vardiyalı çalışan bir işçiyim. Özellikle gece vardiyalarında çalışmak çok yıpratıcı oluyor. Gece yemek yiyemiyorum. Uyku ve yemek düzensizliği yüzünden 37 kiloya kadar düştüğüm zamanlar oldu. Gece vardiyalarında iki dakikacık gözlerimi kapayabilmek için “deprem olsa da iş dursa” dediğim bile oluyor! Hangi işe başvurduysam vardiya sistemiyle karşılaştım. Bu nedenle ben gece vardiyalarının yasaklanması talebiyle 1 Mayıs’a katılacağım.
1 Mayıs’a Neden Sahip Çıkmalıyız?
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
Son Eklenenler
- Sabahın ilk anlarına değin usulünce bekledikleri güneşin, en uzun huzmeleri mahallerinden içeri girdiğinde onlar çoktan bulut gibi yüklenmişlerdi. Öyle üstünkörü değil, öyle aniden değil, yarım yamalak değil; biriktirmiş de planlamış da gelmişlerdi...
- Geçtiğimiz günlerde ana-baba-oğul UİD-DER’li iki dostumu konuk ettim, içten bir sohbet eşliğinde zaman su gibi aktı. Bu vesileyle hem eskiye hem bugüne dair düşündük, konuştuk. Onlar gittikten sonra aklımda şu soru yankılandı: Nasıl oldu da aynı...
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...