Buradasınız
Bakanı Dinleyelim mi?
Esenyurt’tan bir işçi

Ekonomi Bakanı, bir kez daha “Yeni Ekonomi Paketi” açıkladı. İşsizlik, ekonomik kriz, hayat pahalılığı, pandemiyi fırsata çeviren patronlar ve bunların emekçiler üzerinde yarattığı baskıyla ilgili tek olumlu madde çıkmadı paketten! İşçileri umutlandıracak, koruyacak, yüreğimize su serpecek bir açıklama dahi gelmedi. Yönetenler yine bizi şaşırtmadı!
Liranın değersizleşmesi üzerine yaptığı açıklamada Bakan; “Kur benim için önemli değil. Sanayi sağlam, üretim sağlam, kur kontrolümüzde. Kazanan biz olacağız” dedi. Bakanın birikimi ve tasarrufları dolar olarak duruyor herhalde! Sonuçta çok değil daha geçtiğimiz yıl Ağustos ayında, aynı Bakan “doların yükselmesini bekleyenler çok bekler; yastık altındaki dolarları bozdurun, dolar düşecek” demişti. Ona inanıp dolarını bozduranlar bugün 100 dolarda 200 lira kayıptalar! Ekonomi Bakanı’nın söylediğine göre, Aralık Kasım’dan, Ocak Aralık’tan, Şubat ise Ocaktan daha iyi olacaktı da durum öyle olmadı.
Eskilerin bir sözü vardır “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” diye... Tepeden bir talimat geliyor, TÜİK enflasyonu tek haneye indiriyor, istihdam fırlıyor, işsizlik oranları düşüyor! Bir kalem oynatılıyor ve ülkenin bir günde 40 milyar lira zenginleştiği ilan ediliyor! Onlara inanacak olsak her şey kontrol altında, ekonomi büyüyor hatta tüm dünya bizi kıskanıyor!
“Doların yükselmesinden sana ne?” diyor Bakan, müşteri garantisi verdikleri hastane, köprü, yol ve tünellerin ödemesi dolar ile yapılıyor, kur artışından kaynaklanan farkı işçiler ödüyor. Dış borç dolar yükseldikçe artıyor, farkı işçiler ödüyor. Elektriğe yüzde 32,3; doğalgaza yüzde 34,7 zam geldi, doların yükselmesinden dolayı. Faturalar kabarıyor, para işçilerin cebinden çıkıyor. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz her şeyin, günlük ihtiyaçlarımızın neredeyse tümünün satış fiyatı dolar kuruna göre belirleniyor, hepsini daha pahalı alıyoruz. Aldığımız ücretler ise açlık sınırı altında, maaşlarımız gün geçtikçe güneşi gören kar gibi eriyip gidiyor.
Kardeşler yönetenler aklımızla dalga geçiyor ve bizimle alay ediyorlar. Büyük bir oyun oynuyorlar, yaşadıklarımızı ise kader olarak gösteriyorlar. Ancak açlık, yokluk, işsizlik, yoksulluk neden emekçilerin kaderi olsun? Alın teri ve namusuyla çalışan milyonlarca işçi bunu mu hak ediyor? “Kader” neden hep zenginlere gülüyor? Çünkü bu düzen onların düzeni! Onlar zenginliklerine zenginlik kattığı, bizlerin ise bir dilim ekmeğe muhtaç olduğu bir düzen. Ama bilelim ki bu sömürü düzenine mahkûm değiliz. Yeter ki birleştirelim bolluk ve bereket üreten ellerimizi.
- Filler, Karıncalar ve Kıssadan Hisse
- “Bu Sene Hiç Kiraz Yediniz mi?”
- Aşçı ya da Doktor… Çocuklarımız Ezilmekten Nasıl Kurtulur?
- Söyleyecek Sözümüz, Verecek Hesapları Olmalı
- Gazze ve İnsanlığın Onur Mücadelesi
- Bizi Güçlü Kılan Birlik ve Dayanışmadır!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- İşçi Dayanışması 208. Sayı Çıktı!
- Brecht ve İşçiler İçin Sanat
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...