Buradasınız
Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
Sancaktepe’den tekstil işçisi bir kadın

Merhaba dostlar.
Ben tekstil atölyesinde çalışan bir işçiyim. 60-70 civarında işçi çalışıyor bu atölyede. Sayıyı tam veremememin nedeni bu işçilerin bir kısmının sigortasız göçmen işçilerden ve gündelik işçilerden oluşması… Patronumuz koronavirüs yasakları ve bununla birlikte kısa çalışma ödeneği uygulaması başladığından bu yana hükümetin büyük işverenleri koruduğunu ama kendileri gibi küçük atölyelerin bu süreçten çok zararlı çıktığını söyleyip duruyor. Ama durumun böyle olmadığını biz işçiler yaşayarak gördük. Kısa çalışma yasası çıkar çıkmaz başvuran patronumuz bizi üç ay boyunca sigortasız, tam gün çalıştırdığı halde maaşımızı eksik ödedi. Çünkü kısa çalışma ödeneğinden aldığımız miktarı maaşlardan düştü. Aslında çok trajikomik bir durum yaşadık. Çünkü güya kısa çalışmada olduğumuz için evde oturuyor gözüken biz işçiler bu süreç boyunca harıl harıl çalışarak maske ürettik, hem de sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde bile! Çünkü patronumuz maske gibi önemli bir malzemeyi üretmek için özel izin almıştı. Bu izni veren yetkililer de hiç sormamıştı madem maske üretmek için her gün çalışma izni istiyorsunuz neden kısa çalışmada olan işçileriniz var diye… Üç ay boyunca bize SGK primi yatırmayarak, maaşlarımızı eksik vererek ve maske gibi kârlı bir iş yaparak koronavirüsü tepe tepe kullanan patronumuz yine de sızlanıp duruyor “hükümet büyük işverenleri koruyor, olan bizim gibi küçük işyerlerine oluyor” diye…
Patronumuz birkaç gün önce yaptığı toplantıda koronavirüs yasaklarının tekrar geleceğini, o zaman artık sipariş alamayacağını, şimdiki işten zarar etmemek için günlük 3000 adet iş çıkarmamız gerektiğini ama bizim 2000 adedi ancak bulduğumuzu, böyle giderse maaşları veremeyeceğini söyledi. Neymiş, şirketin giderlerini dahi artık karşılayamaz olmuş. Bu yüzden artık süre tutacakmış biz çalışırken. O konuşurken kendisi hiç sözünü etmese de birkaç hafta önce 500 bin liralık evi nasıl satın aldığını düşünmeden edemedik tabi.
Aslında koronavirüs bir tek biz işçilere yaramadı. Asıl fatura bize kesildi. İşçiler kira ve fatura ödemesinden sonra bir kerelik market alışverişi yapabildiklerini, bir hafta içinde maaşın uçup gittiğini söylüyorlar. Benim bu yıl liseye geçen bir kızım var. Geçenlerde birkaç ihtiyacını alayım dedim. Sadece bir defter 8 lira tuttu. Evde çözmesi için aldığım test kitapları 165 lira tuttu. Üstelik daha almam gereken başka kitaplar da var. Olur da okullar açılırsa kıyafet, kırtasiye malzemeleri, servis derken nasıl altından kalkacağız, bilemiyorum. Durum biz işçiler için kötü olsa da pek çok arkadaşımızın gerçekleri görmeye başlaması sevindirici. Artık çoğu arkadaşımız “devletle patronlar işbirliği yapıyor. Olan bize oluyor. Kimse gelip bizim halimizi, ne durumda olduğumuzu sormuyor. Ne şartlarda çalıştığımız kimsenin umurunda değil. Kısa çalışma adı altında işsiz kaldığımızda yararlanmamız gereken parayı patron adına bize verdiler. Yani kendi maaşlarımızı kendimiz ödemiş olduk” diyor. Artık doğalgaz müjdesi gibi müjdeleri kimse takmıyor. AKP’ye oy veren işçi arkadaşlarımız da bu müjdeli haberi duyunca dalga geçmeye başladılar “artık doğalgazı bedava kullanacağız” diye. Daha önce AKP’ye oy veren yakın bir arkadaşım şöyle diyor mesela: “Benim için AKP bitti artık. Onlar başa geldiğinden beri hayat hiç iyiye gitmedi, daha çok pahalılaştı. Bu kadar adaletsizliğin olduğu yerde savunulacak bir tarafı kalmadı hükümetin.”
Patronlar ve hükümet önümüzde daha kötü günler olduğunu biliyor ve ona göre kendi cephelerinde hazırlık yapıyorlar. Mesela hükümet kıdem tazminatını ortadan kaldırmak istiyor, ücretsiz izinleri ve kısa çalışma ödeneğini uzatıyor. Patronlar ise posamız çıkana kadar bizi çalıştırıp ücretlerimizden keserek krizin faturasını bize ödetiyor. Biz de hazırlığımızı yapmalıyız. Sorunların kaynağının farkına varmak çözmenin yarısıdır. Geri kalan yarısı ise örgütlenmek ve mücadele etmektir. O yüzden daha çok işçi arkadaşımızla konuşmalı ve örgütlenmenin yollarını aramalıyız.
Azar Azar
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
- Ekmeksiz İftar
- Nihayet Mango Yedim
- Manda ve Yoksullara Şifa Tarifleri
- Yüksek Elektrik Faturaları Hastaları Etkiliyor
- Ülke, İşçileri Dizginsiz Sömürenler İçin “Çok Tatlı!”
- Hayat Pahalılığı, Zamlar, Yoksulluk: Bitsin Artık Bu Zulüm!
- Yoksul muyuz Değil miyiz?
- KDV İndirimleri, Vergiler, Zamlar, Müjdeler ve Hayatımızın Gerçekleri
- Enflasyon, Döviz ve TÜİK
- Yoksulluk Derinleşiyor Borçlarımız Artıyor
- Rüyalarımız Ancak Mücadele Edersek Gerçeğe Dönüşebilir
- Bir Özel Hastane ve İşçi Şinasi’nin Bebeği
- Emekli Milletvekilleri Mağdurmuş!
- Emekçi Kadınların Sağlıklı Yaşam Sırları
- “Ne Diyor Birileri: İş Yok! Nankör Bunlar Nankör”
- Zor Zamanlardan Geçiyoruz
- İstanbul’da 3 m² Kiralık Oda
- “Evi Az Isıttık”
- Nebatiler İçin Emekçiler Değersizdir
- Ya Bizim Geleceğimiz, O Ne Olacak?
Son Eklenenler
- Evlerden işyerlerine, çarşı pazardan okullara hayatın her alanında göçük etkisi yaratan hayat pahalılığı ve göçmen sorunu konuşuluyor. Her şeyin durmaksızın zamlanmasının yarattığı şaşkınlık paylaşılıyor sohbetlerde; uçurumun kıyısına sürüklenen...
- Çeşitli kentlerde kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere, haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı sendikalaşan işçiler, patronların işten atma saldırısıyla karşılaşıyor. Bu saldırılara boyun eğmeyen işçiler, yeri gelip iş durdurarak yeri gelip...
- Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar Köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce insanın yaralandığı Çorlu tren katliamı davasının duruşması ertelendi.
- Son günlerde en çok konuşulan konuların başında göçmenler geliyor. Muhalefetinden iktidarına, TV programlarından miting alanlarına kadar hemen her yerde bu konu konuşuluyor.
- Katmerlenen toplumsal sorunlar, yarının belirsiz olması, iktidarın zorbalığı ve muhalefetin dermansızlığı emekçileri bir çıkmaza sürüklüyor. Aslında çıkışsızlık duygusunu yaratan şey, işçilerin kendi sınıf örgütlerinde birleşerek bağımsız bir güç...
- Abadan şehir merkezinde Metropol adını taşıyan inşa halindeki 10 katlı bir bina 23 Mayıs Pazartesi günü aniden çöktü.
- İspanya’da da on binlerce işçi artan hayat pahalılığına, kötü çalışma koşullarına, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılmasına karşı grevler örgütlüyor.
- Temel gıda maddelerine yönelik devlet desteğindeki kesintilere, artan enflasyona, tırmanan hayat pahalılığına karşı sokaklara çıkan emekçilerin protestoları ikinci haftasını geride bıraktı.
- Almanya’da eğitim ve sosyal hizmetler alanında çalışan işçiler, 130 ilâ 180 avroya varan ek ödenek, haftalık izin sürelerinde artış ve kadro eksikliğinin giderilmesi için ödeneklerin arttırılması gibi kazanımlarla taleplerini kabul ettirdi.
- Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri temel atma töreninde konuşan Erdoğan, işi yapacak müteahhide “Burayı ne kadar zamanda bitireceksin?” diye soruyor. Müteahhit “36 ay” diye cevap verdiğinde Erdoğan bu süreyi beğenmiyor, müteahhit süreyi bu sefer 24 aya...
- Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere...
- Merhabalar dostlar. 3 yaşında bir kızım var, ellerinizden öper. Kızım diye demiyorum ama çok akıllıdır. Anlata anlata bitiremediğim minik UİD-DER’li... Elimizden geldikçe ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ama bazen yetemiyoruz. Hayat o kadar...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Neşe Plastik fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, 18 Mayısta greve çıktılar. Petrol-İş Sendikası Kartal 2 No’lu şubede örgütlü olan Neşe Plastik işçileri, enflasyon artı 1300...