Buradasınız
Patronların Bu Rezil Düzenini Yıkmak İçin Daha Kaç Can Gitmeli?
Manisa’dan bir işçi
Nuriye Korkut büyük bir lokantada günlüğü 30 liraya bulaşıkçılık yapıyordu. İki buçuk yıldır çalıştığı halde sadece 3 ay önce sigorta girişi yapılmıştı. Sabah saat 10:00’dan akşam saat 10:30’a kadar çalışıyordu. Kızı üniversiteyi kazanmıştı ve onu okutmak için sabah akşam demeden çalışıyordu Nuriye Korkut. Ta ki çalıştığı et lokantaları zincirinin patronunun oğlunun onu hunharca katletmesine kadar!
Hangisini yazayım, hangi birini söyleyeyim, hangisine daha çok öfkeleneyim bilmiyorum. Sabahtan akşama kadar çalıştırıp üç kuruş para verilmesine mi? Sigortasının iki buçuk senedir çalışmasına karşın daha yeni yapılmasına mı? Günlük 30 liraya sigortasız çalışmanın bedelini canıyla ödemesine mi? Kapitalizmde kadın işçi olmanın getirdiği zorluklara, güçlüklere mi? İnsanın içinden “bu kadar da olmaz be kardeşim, bu kadar rezil bir şey olamaz, pes” demek geçiyor.
Nuriye Korkut’un ölümüne giden yolu da kadın olmasından kaynaklı dayanamayıp müdahale ettiği bir olay döşedi. Çalıştığı işyerinde lokantanın sahibinin oğluna “kızlara laf atma, senin de anan var, bacın var” dedi. Belki kendini koymuştu laf atılarak taciz edilenin yerine, belki de kızını ve dayanamamıştı. Bu nedenle çıkan tartışma, araya garsonların girmesiyle sona erdi. Nuriye Korkut da alt kattaki bulaşıkhaneye indi. Ancak saat 15 sıralarında ikili arasında yeniden tartışma çıktı. Nuriye Korkut altısı karnından, biri sırtından olmak üzere yedi kez bıçaklandı. Yere yığılırken polis ve ambulansın aranmasına patronun oğlu izin vermedi. Önce babasının aranmasını ve ne yapılacağının ondan öğrenilmesini söyledi ve tam 40 dakika boyunca ambulans çağrılmadı. Olaydan 1 saat sonra ambulans geldi, geldi gelmesine ama 7 yerinden bıçaklanan Nuriye Korkut için artık çok geçti.
Lokanta sahibi olaydan sonra teselli verdiğini sanırcasına “vefat eden hanımefendinin kızının bütün eğitim masraflarını karşılamak istiyoruz” demez mi? İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Bugün bizleri sömüren asalaklar sınıfı bu kadar pervasızca bizlere saldırıyorlarsa, bize acımasızca vuruyorlarsa, kendilerine bu kadar güveniyorlarsa, bu onlardan değil, biz işçi sınıfının örgütsüzlüğünden kaynaklanıyor. UİD-DER’de öğrendim şu sloganı: “Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa!” Evet dünya öyle bir yerinden oynar ki işçiler birlik olsalar! Ve öyle bir yerinden oynayacak ki bir gün, patronlar bu düzenin yerle yeksan oluşunu kendi gözleriyle görecekler. Yeter ki bizler UİD-DER gibi kendi sınıfımızın mücadeleci örgütlerine gidelim ve işçi sınıfına güvenelim. Kapitalizmi yıkmak için, patronların bütün oyunlarını bozmak için UİD-DER e gelelim, işçi sınıfının birliği, dayanışması için mücadele edelim.
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
Son Eklenenler
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...