Buradasınız
Yargıtay: Taşeron İşçiliğin Çözümü Sendikalardadır

Taşeron işçilik oldukça yaygınlaştı. AKP hükümeti iktidara geldiğinde yaklaşık 400 bin taşeron işçi vardı. Ancak belediyelerden hastanelere kadar, gerek kamu gerekse özel işyerlerinde taşeronluk AKP hükümeti eliyle yaygınlaştırıldı. Tam rakamlar belli olmasa da şu an taşeron işçi sayısı 3 milyonu geçmiş durumda.
Milyonlarca işçi yıllardır iş güvencesi elde etmek, kadrolu işçilerle aynı koşullarda çalışmak için mücadele ediyor. Ancak “Taşerona Kadro” talebi hükümet tarafından sürekli olarak görmezden geliniyor, geçiştiriliyor. Vaatler verildi ve tutulmadı. Ama işçiler talepleri için mücadelelerini sürdürmeye devam ediyorlar.
Taşeron işçilerin hukuki mücadelesi sonucunda Yargıtay’ın aldığı kararlar örnek teşkil ediyor. Son olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi taşeron işçilerin sorunlarının çözümü için emsal bir karar açıkladı. Yargıtay 31 Mayıs 2016 tarihinde verdiği kararla taşeron sorununun çözümünde sendikaları ve toplu iş sözleşmesi hakkını işaret etti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararında şu maddelere yer verildi:
- Süreksiz işlerde, belirli süreli işler ile yıllık ücretli izinde olan işlerin izinde oldukları süre için geçici işçi (ödünç iş ilişkisi) veya müteahhit (taşeron-alt işveren) işçisi çalıştırılabileceği, bunun dışında sürekli işler olan işverenin asıl ve yardımcı işlerinde geçici işçi veya alt işveren işçisi çalıştırılamayacağı (Yargıtay kararında söz konusu olan toplu iş sözleşmesinde) çok açık olarak belirtilmiştir.
- İşverenin toplu iş sözleşmesi ile alt işveren uygulamasına gidemeyeceğine ilişkin sözleşme hükmü, borç doğurucu bir hükümdür. Bu hüküm, işverenin sürekli işleri kendi işçileri ile yapmasını öngördüğünden ve istisnanın uygulanmasını yasakladığından geçerli bir hükümdür.
- İşyerinde asıl olan ister asıl iş, ister yardımcı iş olsun bu işleri kendi işçileri ile yerine getirmesidir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bu kararı ile iş hukukunda asıl olanın patronun, asıl veya yardımcı tüm işlerini taşerona vermeden kendi işyerindeki işçilere yaptırması olduğunu belirtmiştir. Yargıtay, patronun bazı işleri taşerona vermesinin iş hukukunun temel ilkeleri açısından istisna olduğuna, istisnanın kural haline getirilemeyeceğine işaret etmiştir. Bu karara göre patronların “asıl” ya da “yardımcı işleri” taşerona vermeleri, keyiflerine göre taşeron işçi çalıştırmaları sendikaların imzaladığı toplu iş sözleşmeleriyle engellenebilecek.
Sendikalı işyerlerinde taşeron olarak çalışan işçiler toplu sözleşmeye dâhil edilmemekte ya da patronlar sonradan işyerindeki örgütlenmeyi kırmak için yapılacak olan işin bir kısmını taşerona devretmektedirler. Yargıtay’ın bu kararıyla, işyerlerinde toplu sözleşmelerle taşeron işçiliğin engellenmesinde ve onların örgütlenmesinde sendikaların eli hukuki olarak güçlenmiş olacak. Fakat sonuçta tüm bunları yapacak olan işçilerin birliği, fiili gücü ve örgütlü mücadelesidir.
Taşeron işçiler aynı işyerinde, aynı işi yaptıkları diğer işçilerle eşit ücret alamıyor, yıllık izinlerini kullanamıyorlar. Haftada 45 saatin üzerinde çalıştırılıyor, fazla mesai ücreti alamıyorlar. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları onlar için uygulanmıyor, işten atıldıklarında iş yasasında yer alan iş güvencesi hükümlerinden yararlanamıyorlar. Genellikle 11 aylık sözleşmelerle çalıştırılıyorlar, süre sonunda sözleşme genelde aynı süre ile yenileniyor, kıdem ve ihbar tazminatı alamıyorlar. İşçilerin yaşadığı bu sorunlara baktığımızda patronların neden taşeron işçi çalıştırmak istedikleri ve taşeronluğu neden bu kadar çok yaygınlaştırdıkları net bir şekilde anlaşılıyor. Taşeron, patronlar için ucuz işgücü ve daha fazla kâr demektir.
Taşeron işçilerin sorunlarını çözmek için işçi sınıfının temel örgütleri olan sendikalara büyük iş düşmektedir. Sendikalar, toplu iş sözleşmelerine taşeron çalıştırılmasını sınırlandıran hükümler koymak, taşeron işçileri de örgütlemek için mücadele yürütmelidirler.
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...