Buradasınız
Bayram Gibiydi Çünkü…

Emekçi kadınlar olarak evimizde, işyerimizde, sokakta pek çok sorunla boğuşuyoruz. Çoğu zaman bu sorunlarımızın çözümsüz olduğunu düşünüyor, tek başımıza çareler arıyor, kendimizi yalnız hissediyoruz. Bir düşünelim; içine düştüğümüz bu ruh halinin nedeni sorunlarımızın gerçekten çözümsüz olması mı? Hayır, gerçek bu değil!
Meselâ 1970’li yıllarda da yaşam hiç kolay değildi. Üstelik 1974’teki ekonomik kriz yaşam koşullarını iyice ağırlaştırmıştı. Mutfaklarda tencere kaynatmak her geçen gün zorlaşıyordu. Patronlar sınıfı, tıpkı bugünkü gibi, krizin faturasını işçilere kesmeye çalışıyor, işçi sınıfının haklarına saldırıyordu. Ama bugünden farklı olarak işçi sınıfı işyerlerinde, sendikalarında, derneklerinde, siyasi partilerinde örgütlüydü. Patronların saldırılarına grevlerle, direnişlerle, mitinglerle yanıt veriyordu. Bu durum tüm toplumu derinden etkiliyor, çok sayıda insan daha iyi bir yaşam, daha güzel bir dünya mücadelesinde seferber oluyordu.
Emekçi kadınlar bu mücadelede cesaretle öne çıkıyorlardı. On binlerce emekçi kadın 1975’te kurulan İlerici Kadınlar Derneğinde (İKD) örgütlenmişti. Kadınlar evlerinde oturup yalnızlıklarına gömülmek yerine, birlik olmuş ve mücadele ederek pek çok kazanım elde etmeyi başarmışlardı. O yıllarda işçi semtleri adeta kaderine terk edilmişti. Emekçi kadınlar mahallelerinde bir araya geldiler, örgütlendiler ve sokak lambalarından telefon kulübesine, dispanserden toplu taşımaya, okullardan çocuk parklarına kadar pek çok hizmeti mücadeleyle almayı başardılar. Bu kazanımlar emekçi kadınların kendilerine daha fazla güvenmesini, örgütlülüğün öneminin farkına varmasını sağladı. İKD öncülüğünde binlerce emekçi kadın mahallelerde ve işyerlerinde ücretsiz kreş talebiyle mücadele yürüttü. Profilo, Ankara MTA, Neyir, Zonguldak EKİ gibi fabrikalar bu mücadeleler sonucunda kreş açmak zorunda kaldı. Emekçi kadınlar Kartal Belediyesinin de ücretsiz kreş açmasını sağlamışlardı.
Kadınların doğumdan önce ve sonra altışar haftalık doğum izni hakkı vardı ama bu izinler birleştirilemiyordu. Patronlar doğum öncesi izinleri kullandırmıyor, kadınları doğuma birkaç gün kalana kadar çalıştırıyorlardı. Emekçi kadınlar hem doğum izninin uzatılması hem de öncesi ve sonrası izinlerin birleştirilmesi için mücadele yürüttüler. Sonunda doğum izinlerinin birleştirilmesini iş yasasına geçirmeyi başardılar. Fabrikalarda çalışan kadınlar sendikalarda örgütlendiler. Kadın temsilciler seçildi, toplu iş sözleşmelerine kadınların talepleri de eklendi.
1977’deki MESS grevleri sırasında emekçi kadınlar grevci işçilerle dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediler. Grevci çocukları için kırtasiye malzemeleri topladılar. Grev çadırlarını ziyaret ettiler, yemekler pişirdiler. Kimi reçel kaynattı, kimi kurban bayramında grev çadırına et götürdü. Ülkenin dört bir yanından kadınlar çeyizlerini pazarda satarak parasını grevci işçilere gönderdiler. Tarlada çalışan emekçi kadınlar kamyonlarla sebze gönderdiler. Grevci eşleri bütün karalamalara, yıldırmalara inat eşlerinin yanında durdular. Komşularına haklı mücadelelerini anlattılar. Bu sayede 8 ay boyunca grevlerini sürdüren metal işçileri sonunda patronları dize getirdiler.
Aynı yıl 500 bin emekçinin Taksim’e aktığı görkemli 1 Mayıs mitingine binlerce emekçi kadın kırmızı çatkılarıyla katıldı. Yanlarında çocukları da vardı ve emekçi kadınların coşkusuna onlar da ortak olmuşlardı. O gün bayram gibiydi çünkü işçiler güçlü ve örgütlüydü. Yürekler yılgınlık yerine azim, karamsarlık yerine umut, korku yerine cesaretle doluydu. Dayanışma güçlüydü. Sorunlara birlikte çare aranıyor, çözüm birlikte bulunuyor, zafer sevinci birlikte yaşanıyordu. Bu ruhla dolan emekçi kadınlar, kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmiyorlardı, çünkü yalnız olmadıklarını biliyorlardı. Haklılıklarına inanıyor, dayanışma içinde güçleniyor, sömürü düzeninin efendilerinin istediği gibi itaatkâr ve pasif olmayı reddediyorlardı.
70’li yıllar geçmişte kaldı. Ama yaşananlar sadece anı değildir, deneyimdir, derstir. Geçmişimiz bize bir kez daha gerçeği gösteriyor: İşçi sınıfı ve emekçi kadınlar olarak örgütlenmeyi başarırsak bugün toplumun içinde bulunduğu ruh hali değişir. Umutsuzluk, kasvet ve karamsarlık dağılır gider. Mücadele alanları bayram yerine döner.
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/