Buradasınız
İş Güvenliğinde Erteleme: İş Cinayetleri Artacak!
Bir grup iş güvenliği uzmanı

AKP hükümeti, 18 Haziranda “Sanayinin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi amacıyla bazı kanun ve KHK’lerde değişiklik yapılmasına dair kanun” içerisine eklediği bir madde ile İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasasının önemli maddelerini 2020’ye erteledi. Yasa 50’den az çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurmayla ilgili… Çıkarılan yasa, iş cinayetlerinin daha fazla artmasının yolunu açacak.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının tamamı 1 Temmuz 2017 yılında tüm işyerlerinde yürürlüğe girmesi gerekiyordu. 1 Temmuza kısa bir süre kala çıkartılan yasayla, iş güvenliği yasasının uygulanmayan maddeleri 3. kez ertelenmiş oldu. Bu erteleme ile AKP hükümetinin işçi sağlığı ve işçi güvenliği konusunda patronlardan yana tutum aldığını bir kez daha görmüş olduk.
Ertelenen İSG kanununun mevcut halinde, 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli işyerlerinde “işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç” iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri işveren veya işveren vekili tarafından yürütülüyor. AKP’li vekillerin hazırladığı yeni uygulamada ise “10’dan az” ifadesi “50’den” az olarak değiştirildi. Buna göre:
- 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için işe giriş ve periyodik muayeneler ile tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işverenler veya işveren vekilleri tarafından gerekli eğitim alınması koşuluyla yürütülebilmesine olanak tanıyan maddede yapılan düzenleme ile 10’dan az ibaresi 50’den az olarak değiştirildi.
- Yürürlükteki Kanuna göre, 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri, çalışanları için sağlık raporlarını aile hekimleri ve kamu sağlık hizmet sunucularından alabilmektedir. Yapılan düzenleme ile 10’dan az ibaresi 50’den az olarak değiştirildi.
- Ayrıca, 10’dan az çalışanı olan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yönetmelik çıkarma yetkisi, yapılan diğer değişikliklere uyum sağlanması bakımından 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerini de kapsayacak şekilde yeniden düzenlendi.
Maddeleri incelediğimizde 50’nin altında işçi çalıştıran az tehlikeli işyerlerinde patronlar, eğitim alarak iş güvenliği uzmanlığı görevini bizzat kendileri yürütebilecek veya vekilleri yürütebilecek. Böylece patron iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğünden kurtulmuş olacak. Mevcut yasanın uygulamasında bile iş güvenliği uzmanlarına işyerlerinde alınması gereken önlemleri aldırmayan, gerekli güvenlik önlemlerini masraf olarak gören patronlar, yetkiyi kendileri aldıklarında neler olur acaba?
Yine aynı şekilde 50’nin altında çalışanı bulunan az tehlikeli işyerlerinde sağlık hizmetleri aile hekimlerince yapılabilecek. Çalışma ortamlarını gözetleme görevini yapacak olan hekimler işyerlerinde bulunmayacak. Böylece meslek hastalıklarının önü daha da açılmış olacak.
Ertelenen maddeler göz göre göre işçi ölümlerinin artmasına neden olacaktır. Diğer taraftan ise patronlar için tam bir kıyak! Yani, AKP hükümetinin derdi işçilerin hayatları değil patronların çıkarlarıdır. Her zamanki gibi… 2016’da en az 1970 işçi hayatını kaybetti. 2017 yılının ilk 5 ayında ise en az 741 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
İş cinayetlerinde Avrupa birincisi olduğumuz gerçeği ortadayken ve her ay ortalama 150 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybederken, iş cinayetlerini azaltmaya yönelik yasalar erteleniyor. AKP hükümetinin işçileri düşünmeyeceği aşikârdır. Bu durumu değiştirecek olan işçilerin ortak mücadelesidir. İşçi sağlığı ve güvenliği ertelenemez!
Kim Ulan Bu Doymak Bilmeyen?
Arabuluculuk: İşçiye Kurulan Tuzak!
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
Son Eklenenler
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...