Buradasınız
İşçi Çocuklar
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İçinde yaşadığımız düzen, patronların işçileri sömürmesine dayalı kapitalist sistemdir. Kapitalizm, ortaya çıktığı günden bu yana işçileri en vahşi biçimde sömürüyor, işçi çocukları da bundan fazlasıyla nasibini alıyor. Avrupa’da 1700’lerin sonu ve 1800’ler boyunca sanayi çok hızlı bir şekilde gelişiyordu. İşçilerin durumu içler acısıydı. O yıllarda doğru dürüst ne sendika ne iş kanunu ne sigorta ne de sosyal hak vardı. İşçilerin haklarını arayabilecekleri hiçbir örgütleri yoktu. İşte o dönemde 6-7 yaşlarındaki çocuklar günde 9-10 saat çalıştırılabiliyordu. Daha küçücük yaşlarında işçi çocukların belleri kamburlaşıyor, kemikleri çarpılıyordu. Çocuklar makinelerin başında uyuyakalıyor, ustalar onları döverek uyandırıyorlardı.
Paydos olduğunda evlerine gidecek takatleri kalmıyor, tezgâh başlarında bayılıyor, ölüyorlardı. Bir çocuk fabrikada ölünce aynı fabrikada çalışan anne-babasına mesai bitinceye kadar haber verilmiyordu. Bu yaştaki çocukların 6,5 saatten fazla çalışmasının yasaklanması için çetin mücadeleler verildi. Bu mücadeleler ancak 1840’lı yıllarda sonuç verdi.O yıllardan sonra sözde çok şey değişti. Çocukların çalıştırılmasını engellemek ve iş koşullarını düzeltmek için yasalar çıkarıldı. Elbette bu yasalar önemlidir ve daha da geliştirilmelidir. Ama kâğıt üzerindeki yasalar tek başına hiçbir işe yaramaz. Yönetmeliklere göre, 14 yaşını bitirmiş ama 15 yaşını doldurmamış çocuk işçiler, yardımcı büro işleri, düşme ve yaralanma riski olmayan meyve sebze toplayıcılığı, satış ve paketleme gibi hafif işlerde çalıştırılabilirler. Bu çocuklar şayet okula gidiyorlarsa günde iki saatten fazla, okulu bitirmiş iseler günde 7 saat ve haftada 35 saatten fazla çalıştırılamazlar. Ama bu yasağa uyulmuyor ve işyerleri denetlenmiyor. Geçtiğimiz sene, Adana’da okul harçlığını çıkarmak için 100 lira haftalıkla bir plastik fabrikasında çalışan 13 yaşındaki Ahmet Yıldız’ın başı pres makinesine sıkışmıştı. Ahmet, çocuk yaşında feci bir şekilde yaşamını kaybetmişti. Ahmet, gözünü kâr hırsı bürümüş patronların ne ilk ne de son kurbanıydı. 2013 yılında 59 çocuk işçi iş kazalarında hayatını kaybetti.
Resmi rakamlara göre dünya üzerinde 306 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 1 milyon çocuk çalışıyor. Türkiye’de çocuk işçilerin 292 bini 6 ilâ 14 yaş arasında. Çalışan çocukların yarısı okula gitmiyor. 400 bini tarımda çalışıyor. Aşırı sıcaklar, zehirli tarım ilaçları, salgın hastalık, akrep ve yılan sokması gibi tehlikelere maruz kalan çocuklar, çadırlarda yaşıyor, okula gidemiyorlar. 217 binden fazla çocuk sanayi alanında çalışıyor. Buna iş kazalarının en çok görüldüğü, tehlikeli sektörler olan madenler ve inşaatlar da dâhil. 277 bin çocuksa hizmet sektöründe çalışıyor.Gerekli denetimler yapılmadığı için çıraklık uygulaması kapsamında çalıştırılan çocuklara büyüklerle aynı iş yaptırılıyor, çalışma saatleri sınırlamasına uyulmuyor. İşverenler çıraklara ödedikleri ücreti gider olarak gösteriyorlar, vergiden muaf tutuluyorlar. İşverenler, sigorta primleri devlet tarafından ödenmesine rağmen çırak işçilere asgari ücretin %30’u kadar ücret veriyorlar. Çırak, işe girerken bir sözleşme imzalıyor ve bu sözleşme nedeniyle işyerini değiştirmesi zorlaşıyor.
Çocuk işçiler, henüz çok küçük oldukları için ağır çalışma koşulları ve kötü muameleye karşı savunmasız kalıyorlar. Fiziksel ve ruhsal gelişimleri bundan olumsuz etkileniyor. Yaşamlarının geri kalanında acısını duyacakları sağlık sorunları ile karşı karşıya kalıyorlar. Eğitimlerini tamamlayamıyor, oyun oynayamıyor, kendilerine vakit ayıramıyorlar. Sürekli olarak bir mahrumiyet duygusu yaşıyorlar. Hayatın tadını çıkaracakları zamanda yıpranıyor, tükeniyorlar.
İşçilerin yine işçi olan çocuklarının tüm bu sıkıntılara katlanmak zorunda kalmalarının nedeni, ailelerinin düşük ücretlere ve işsizliğe yani kapitalist sömürüye mahkûm edilmesidir. Bu nedenle işçi ailelerinin çocukları için yapabilecekleri en iyi şey, kapitalist sömürü sistemini ortadan kaldırmak için mücadele vermektir. Kapitalizme karşı örgütlenen işçiler, evlatlarının geleceğini ortak mücadele ile değiştirebilirler.
Haydi, 1 Mayıs’a!
1 Mayıs
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- Savaş ve Sömürü Kıskacında “Dünya Çocuk Hakları Günü”
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Okul Tatili, İşçi Çocuklarına da Tatil mi?
- Bu Çarklar Çocuklarımızı Öğütüyor
- Kapitalizm ve İşçi Çocuklarımız
- Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü: Sömürü Çarkı Çocukları Öğütüyor!
- Çocuk da Olsa “Harca Harca Bitmez!”
- Milyonlarca Çocuk Eğitim Hakkına Erişemiyor
- Çocuklarımız Sömürü Düzeninde Ölmeye Devam Ediyor!
- Kapitalizmde Çocuklarımız İçin Bir Gelecek Yok!
- Kapitalizmin Çocuklarımızı Heba Etmesine İzin Vermeyelim!
- Ne Kadar da Misafirperverlermiş!
- Çocuk İşçiliğine Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeleyle Mümkün
- İşçi Çocuğu Olmak...
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...