Buradasınız
İşçi Sınıfının Kadınlarından Gazetemize Mesajlar
Kadınların mücadeleye girişmesi zorlu bir süreçtir kuşkusuz ama emekçi kadın mücadeleci kimliğini bir kez kuşanmaya görsün! Sadece kendi hayatının da değil, tarih boyunca emekçi kadının ezilmişliğinin, sindirilmişliğinin, yok sayılmışlığının hıncını çıkarırcasına atılır kavgaya… Dört elle, sıkı sıkıya tutunur insanlığın kurtuluşu mücadelesine; değişir, dönüşür ve dönüştürür. Sınıfımızın kadınları, dün olduğu gibi bugün de kavganın tam ortasındalar. Sömürüye, baskılara ve yok sayılmaya bugün de boyun eğmiyorlar. Kadın işçilerin gazetemizin 150. sayısı vesilesiyle gönderdiği mesajları sınıf kardeşlerimizle paylaşıyoruz.
Sefaköy/Söğütlüçeşme’den bir kadın işçi
İşçi Dayanışmasının ilk sayısı çıktığında okuyabilen şanslı insanlardanım. Çok heyecanlanmıştım o zaman. Şimdi 150. sayısı çıkarken de aynı heyecanı duyuyorum inanın! Bültenimiz bana güç ve kararlılık veriyor, bizleri donatıyor. Yılların deneyimiyle birlikte bültenimiz hem daha olgun hem de ilk günkü gibi taze… Nice sayılara İşçi Dayanışması!
Beylikdüzü’nden bir sağlık işçisi
Bülteni ilk okuyacağım zaman kafamda soru işaretleri vardı. Aileme gösterdiğimde onlar da ilk başta mesafeli yaklaştılar. Bülteni ailemle birlikte okuduk ve ortak sorunlarımızı gördük. Egemenler bizim zihnimizi bulandırmaya çalışıyor; “siz önce kendinizi kurtarın” diyorlar. Ama gazetemiz dayanışmayı öne çıkarıyor ve bunun tersini söylüyor; işçiler tek tek kurtulamaz. “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!”
Bahçelievler’den bir kadın işçi
Ne işçiliğimin, ne kadınlığımın ne de gücümün farkındaydım daha düne kadar. İçimde hep bir arayış ve kim olduğuma dair bir merak vardı. Ta ki UİD-DER’le tanışana kadar. Önce kim olduğumu buldum, sonra emekçi bir kadın olarak gücümü fark ettim. Ve sınıf bilincimi, gücümü ve içimdeki umudu besleyen İşçi Dayanışması yoluma ışık tuttu. Emeği geçen tüm işçi dostlarıma, yolumun aydınlanmasına destek oldukları için teşekkür ederim. Nice yeni sayılara…
Çerkezköy’den bir işçi
2008’in Nisan ayında yayın hayatına başlayan İşçi Dayanışması bülteni 150. sayısına ulaştı. “İşçiden İşçiye, İşçinin Diliyle” şiarıyla yola çıkan gazetemiz hâlâ bu iddia ile yoluna devam ediyor. 12 yıldır aralıksız olarak çıkıyor, her ay işçilere ulaşıyor. Üstelik her sayısı bir öncekinden daha nitelikli! İşçi Dayanışması ilk sayısından bu yana işçi sınıfının çıkarlarını, mücadelelerini, sorunlarını ve çözüm yollarını gösteriyor. İşçi sınıfının yoluna ışık tutuyor. Emekçi kadınların ve genç işçilerin, mavi yakalısından beyaz yakalısına, gencinden yaşlısına işçi sınıfının adeta bir kürsüsü oldu bültenimiz. Ne mutlu bizlere! Genç bir kadın işçi olarak sesimize güç katan İşçi Dayanışması’nın 150. sayısını kutluyorum. Nice umut ve mücadele dolu sayıların olsun İşçi Dayanışması!
Tuzla’dan işsiz bir işçi
Gazetemizin 2008 yılının Nisan ayında ilk sayısı çıktığında çok heyecanlanmıştım. Elime alır almaz sayfalarını karıştırıp merakla okumuştum. 2008’den bu yana her ay aksamadan gazetemiz bizlere ulaşıyor. Bunu başarabilmenin yolu disiplin, özveri, azim ve inançlı olmaktan geçiyor. Diğer bir deyişle işçi sınıfı içinde örgütlü olmanın başarısıdır. Günün ihtiyaçlarına göre yenilenen, işçilerin sesi ve kalbi durumundaki gazetemiz bu övgüyü fazlasıyla hak ediyor. Başyazılar gündemde olup bitenleri anlamamızı sağlıyor. Emekçi Kadın köşesi, bizlere kadın sorununa nasıl bakmamız gerektiğini kavratıyor. “Dünya işçi hareketinden” sayfası işçi sınıfının uluslararası mücadelelerine yer veriyor ve dünyada neler olup bittiğinden haberdar ediyor. Hikâyeler, tarihi olaylar, öyküler, romanlar üzerinden yazılan yazılarla sınıf bilincimizi pekiştiriyoruz. Şiir köşesindeki şiirlerle ruhumuz doyuyor. Bulmaca köşemizde hem eğlenip hem de kültürümüze katkı sağlıyoruz. “İşçilerin hakları” sayfasında başka yerde bulamayacağımız kadar net haklarımızı öğreniyoruz. İşyerlerinden işçi arkadaşlarımızın gönderdiği mektuplar ise, yaşanmış mücadele deneyimleri, işçilerle sohbetleri bizlere aktarıyor. Böyle bir dönemde rotayı şaşırmadan, ayakları yere sağlam basan bir gazetenin varlığı sınıfımız için büyük bir şans diye düşünüyorum. Bizlere düşen görev, her zaman olduğu gibi gazetemize daha fazla sahip çıkmak, daha fazla işçi arkadaşımıza ulaştırmak ve elbette ki maddi ve manevi desteklemektir. Her yönüyle bir işçi rehberi olan İşçi Dayanışması gazetemize bizlere böyle bir imkân sağladığı için sonsuz teşekkür ediyorum. Yüreği işçi sınıfının mücadelesi için çarpan, gece gündüz demeden bu uğurda ter akıtan tüm dostlara selam olsun! İyi ki varsınız, ne kadar gurur duysak azdır. 150. sayımız kutlu olsun!
İstanbul/Sarıgazi’den bir metal işçisi
Bir gazete düşünün hem gündemde yaşananları burjuva medyadan farklı, işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda vererek “ben bu açıdan düşünmemiştim” dedirtsin, hem de geçmiş ile bugünün bağını kurarak sizi aydınlatsın. Bu öyle bir gazete ki, yazarı da işçi, okuyanı da, dağıtanı da… İçindeki okur mektuplarını okuduğunuzda bazen yaşadığınız sorunların sadece sizin işyerinizde, hayatınızda olmadığını görüp “yalnız değilmişim” diyor, bazen de işçilerin örgütlü mücadelesini görüp “evet, ben yalnız değilim. Kocaman bir sınıfın parçasıyım” diyorsunuz.
Elinize aldığınızda bir çırpıda bitiriyor, sonra da daha fazla işçiye ulaşmasını istiyorsunuz. Bu gazetede emekçi kadın köşesiyle emekçi kadınlar da kendilerinden bir şey buluyor, genç işçiler de, öğrenciler de… Tam 150 sayıdır işçi sınıfına gerçekleri ulaştıran İşçi Dayanışması, her geçen gün daha çok işçi tarafından okunuyor, sahipleniliyor. İşçi Dayanışması’nda emeği geçen tüm işçi kardeşlerimize sonsuz teşekkürler!
Sefaköy’den bir kadın sağlık işçisi
Sadece işyerinde ya da evde değil, kadının emeği geçen her yerde “biz varız, bizi yok sayamazsınız” diyoruz. Farkına varmadıklarımızı fark ettiren, emekçi kadınların ve işçi kadınların yoluna ışık tutan İşçi Dayanışması’nın 150. sayısına selam olsun. İşçi Dayanışması bültenine emek veren herkese çok teşekkür ederim.
Pendik’ten bir kadın işçi
Gazete deyince bugün herkesin içinde oluşan duyguyu az çok tahmin edebiliriz. Dışarıdan aldığımız herhangi bir gazete bu toplumun gündelik bilgi alma, gelişmelerden haberdar olma aracı oluyor. Doğruluğu tabii ki tartışılır, bir de tarafsızlığı... İşçi Dayanışması da tarafsız değildir. Onun tarafı bellidir. Onun safı işçi sınıfının safıdır. İşçilerin çıkarlarını korumak için yazar. İşçi Dayanışması’nı 1 Mayıs meydanında işçi kardeşlerimize tanıtma görevi almıştım. Alanda dolaşmaya başladım. Çok heyecanlıydım. Biz işçiler dünyayı var ediyoruz ve bizlerin sesini duyuran, yaşadıklarımızı, yoksulluğumuzu dert eden de bizim gazetelerimizdir. İşçi Dayanışması’nın yaptığını sıradan günlük gazeteler yapamazlar. O yüzden benim için çok değerli bir yol göstericidir.
Tuzla’dan bir tekstil işçisi
Bir UİD-DER’li olarak gazetemizin 150. sayısını gururlanarak selamlıyorum! Gazetemizi arkadaşlarıma verdiğimde onların da benim de yaşadığımız sorunları daha iyi anladığımızı düşünüyorum. Yeğenlerim de daha çocuk yaşlardayken tanıştılar İşçi Dayanışması’yla. Şimdi liseye gidiyorlar. Bir süre önce birisinin koronavirüs salgını nedeniyle kafasının epeyce karıştığını görünce, İşçi Dayanışması’ndaki yazıları beraberce okumuştuk. Şimdi İşçi Dayanışması’ndaki haberlerle ilgilenmekle kalmıyor bana işçilerin yaşadığı pek çok sorunla ilgili olarak sorular soruyor. Ne zaman bir araya gelsek gazetemizden bir bölüm seçip birlikte okuyoruz. Bir diğeri 8 yaşından bu yana gazetemizdeki şiir köşesini özellikle takip ediyor. Bir defasında yayınlanan şiirlerden birini bir etkinlikte okumuş ve çok mutlu olmuştu. Onunla da şiirlerin anlamı üzerine sohbetler ediyoruz. Yani demem o ki her yaştan insanın pek çok şey öğreneceği gazetemiz bizlere yol göstermeye devam ediyor. Bu kadar özenle gece gündüz emek vererek ona hayat verenlere teşekkür ediyorum. Harikasınız.
Ortadağ’dan bir kadın işçi
Her sayısında gerçeği yazan, geçmişimizin ışığında günümüzü aydınlatan, dayanışmanın ve örgütlülüğün yarattığı güçlü ve kararlı bir safın ifadesi olan İşçi Dayanışması’nın 150. sayısı çıkıyor. Dile kolay, tam 150 aydır işçi sınıfının mücadelesini büyütmek için fabrikalara, atölyelere, grev ve direniş alanlarına, işçi evlerine giriyor; işçinin sesi, rehberi oluyor gazetemiz. Gazetemizi daha çok işçiye ulaştırmak, mücadeleyi daha da büyütmek için İşçi Dayanışması’nı okuyalım, okutalım!
Bağcılar’dan bir kadın işçi
Merhaba dostlar. Çocukluğumuzdan bu yana hepimize ısrarla anlatılan bir tarih var. Kimin kiminle, nerede ve niçin savaştığını konu alan, okullarda ya da televizyonlarda sürekli döndürülüp durulan “şanlı” tarih. Ama aslında bize ait olan ve özellikle saklanan bir başka tarih varmış. Mesela 12 Eylül askeri faşist darbesinin asıl sebebinin işçi sınıfının örgütlülüğüne karşı yapılmış olduğu, 1 Mayıs mirası ya da 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinde işçi ağabeylerimizin, ablalarımızın nasıl gururla direndiği bize hiç anlatılmadı. Ancak ne mutlu bize ki asıl tarihimizi okuyup öğrenebileceğimiz İşçi Dayanışması gazetemiz ve bunu bize ulaştıran UİD-DER’li dostlarımız var. Egemenlerin üstünü örtmesine ve unutturmaya çalışmasına inat bu tarihi öğrenmeli, çevremizdekilere anlatmalı, bize emanet edilen meşaleyi gururla taşımalıyız, saflarımızı genişletmeliyiz. Bize bunun imkânını sağlayan, mücadelemizde yolumuzu aydınlatan İşçi Dayanışması’na selam olsun. Nice sayılarla ömrü uzun olsun!
Fatih’ten bir kadın işçi
Gazeteci bir arkadaşımla konuştuğumda gerçekleri olduğu gibi aktaramadıklarını, bundan çekindiklerini dile getirdi. Bu yüzden okuduğum çoğu habere şüpheyle yaklaşırım. Yalanlardan çok bıkmıştım, bizim çıkarımızı savunan bir şey ararken karşıma İşçi Dayanışması gazetesi çıktı. İşçi Dayanışması gerçekleri o kadar net aktarıyor ki bu çok etkileyici! Bizlere aynı sorunları yaşadığımızı ve bu sorunları birlikte çözebileceğimizi gösteriyor.
Sancaktepe’den bir metal işçisi
İşçi Dayanışması gazetemiz 150 sayıdır biz işçilere yol gösteriyor. Sınıf olarak mücadeleyle kazandıklarımızı nasıl koruyabileceğimiz, çalıştığımız işyerlerinde karşı karşıya kaldığımız sorunlara nasıl yaklaşmamız ve nasıl yol almamız gerektiği konusunda bize yol gösteren bir pusula oldu bugüne kadar. İşçilerin işçinin diliyle anlattığı konular gazetemizin anlaşılmasını ve benimsenmesini kolaylaştırıyor. Bizlere düşen ise bu gazeteyi en yakınlarımızdan başlayarak sınıf kardeşlerimize ulaştırmaya devam etmektir.
Bağcılar’dan genç bir metal işçisi
Nisan 2008’den beri işçi sınıfının gazetesi olan İşçi Dayanışması, bu ay itibariyle 150. sayısına ulaştı! İşçi Dayanışması bülteninin önemi bizim için çok büyük. Gerek sermaye sınıfının yalanlarına karşı zihnimizi açması olsun, gerekse de neredeyse hiç bir yerde bulamayacağımız dünya işçi sınıfının tarihinden, bugününden mücadele örnekleri olsun… Bize pek çok konuda yol gösteren İşçi Dayanışması iyi ki var. En önemlisi de bu gazete tam da adına yaraşır şekilde bizzat işçiler tarafından çıkarılıyor, destekleniyor. Bize böyle bir araç kazandırdığın için teşekkürler UİD-DER!
Avcılar’dan bir işçi
İçinde yaşadığımız sistem adeta bir bataklık. Ama bize bataklık yerine sineklerle uğraşmamız öğütleniyor. İşçi Dayanışması bülteni ise bize sorunların kaynağı olan bu bataklığı ve onu nasıl kurutacağımızı gösteriyor. İşçi Dayanışması sayesinde işyerindeki işçi arkadaşlarımla iletişimim kuvvetlendi. Bülten bizi hiç görmediğimiz ama aynı tasaları ve ümitleri taşıdığımız insanlarla da bir araya getiriyor. Mektuplar sanki yıllardır tanıdığım insanlardan gelmiş gibi hissediyorum. Bu da yalnız olmadığını hissettiriyor insana.
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
- İşçi Dayanışması Biz Gençlere Işık Tutuyor
- Elimizde Bir Fenerdir Dayanışma!
- UİD-DER’in Mutfağında Mücadele Pişiyor
- İşçi Dayanışması Dilsiz Bırakılan İşçilere Dil Oluyor
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...