Buradasınız
“İşçiler İdare Katında Önlük İliklemeyi Nasıl Bıraktı?”
Ema ve Gülok (Hoover) işyerlerinde sendika temsilciliği yapmış olan Cevdet Zeydanlı, Maden-İş’e üye olmanın anlamını şöyle anlatmıştı:
“Bir işyerinde Maden-İş Sendikası örgütlü olduğunda biz fabrikada çalışan işçiler, yalnızca iki yılda bir toplu sözleşme ile hakların alınmasını ve yaşam düzeylerimizin sadece ekonomik anlamda iyileşmesini yeterli görmüyorduk. Çünkü sözleşme sonuçlandıktan sonra fabrika sahibi patronlar, ‘Ben istenen ücreti pazarlık sonucu da olsa veririm ama fabrikada istediğimi yaparım’ diye düşünüyorlardı. İşte tam bu noktada Maden-İş’in özelliği ortaya çıkıyordu. Bu özelliğe çalıştığım her işyerinde tanık oldum.
Askerlik dönüşü 700 kişilik Gülok (Hoover) işyerinde çalışmaya başlamıştım. Yaklaşık bir yıl sonra temsilci seçiminde yaptığımız çalışma ile temsilci seçilmiştim.
İşyerindeki sorunlarımızı personel müdürü ile görüşmeye gittiğimizde işçi arkadaşlarımın büro kısmında işleri olup koridorda bir yere geldiklerinde, önlüklerini iliklediklerini fark ediyordum. Arkadaşlarımın bu koridorda adeta resmi geçitte yürür gibi davranmalarının nedenini merak ediyordum. Daha sonra farkına vardım ki, fabrikanın idari kısmı bu koridordaydı ve personel müdürü ile holdingin mali işler sorumlusunun odaları yan yanaydı. Koridorda önlüklerin iliklenmesinin nedenini öğrenmiştim artık…
İşçi üye kardeşlerimin bu hareketleri beni çok rahatsız ediyordu. Bir fırsatını bulup personel müdürü ile mali işler sorumlusunun ve bunlara bağlı diğer kısım amirlerinin tezgâhta bizzat üretim yapan işçiler üzerindeki hiyerarşik baskısını yıkmak gerekiyordu.
Bana göre bu baskının nedeni korkuydu. Oysa bizim haklarımızı ararken hiçbir şeyden korkmamamız gerekiyordu. Fabrikadaki üretimin biz çalışanlar olmadan yapılamayacağını bir fırsatını bulup personel müdürü ve diğer holding yöneticilerine bir şekilde anlatmalıydık. Çünkü bu kişilerin tezgâhta çalışanlara küçümseyerek tepeden bakması beni rahatsız ediyordu.
Beklediğim fırsat bir süre sonra elime geçti. Bir gün öğle paydosunda yemek yemeye çıktığımda 40-50 kişiye yemek yetmediğini gördüm. Dışarıdan gelen polislere bizim yemeklerimiz verilmişti. Aşağı kata inip personel müdürü ile toplu sözleşmemize göre kalori ve miktar bakımından doyurucu olması gereken bir öğün yemeğimizin neden başkalarına verildiğini tartışmaya başladım. Ses tonları yükselince yan odadaki mali işler sorumlusu benim üzerimde baskı kurmak için “Beyler ayıp oluyor, yüksek sesle konuşmak terbiyesizliktir” dedi. Ben de ona “terbiyesiz sana benzer. Sen konunun dışındasın, lütfen müdahale etmeyin” dedim.
Bu olaydan sonra işçi kardeşlerim o koridordan geçerken resmi geçitteki gibi önlüklerini iliklemeyi bırakıp rahat yürümeye başladı.
İşte T. Maden-İş Sendikası’nın seminerlerinde bizlere öğretilen de buydu. Sendikacılığın sadece ücret zammı almaktan ibaret olmadığını bu seminerlerde öğrenmiştik. Demokratik haklarımızın da bulunduğunu, çalışma şartlarının insan onuruna yaraşır olması gerektiğini Maden-İş saflarında kavradık.
İşgücümüzü satıyoruz diye kimsenin bizi ezmesine müsaade etmemiz gerekmiyordu çünkü.”
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
- 1908 Grevleri
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...