Buradasınız
İşçilerin Sordukları/6
İş kazaları işçilerin hatası yüzünden mi olur?
İş kazası gerçekleştiği zaman, patronlar hatayı daima işçinin dikkatsizliğinde arar. İşçinin arkadaşları ve hatta işçinin kendisi bile buna inandırılır. Yapılan araştırmalar, önlemler alındığında iş kazalarının %98’inin ve meslek hastalıklarının %100’ünün önlenebilir olduğunu göstermektedir.
İş kazalarının en büyük nedeni iş güvenliği önlemlerinin alınmamasıdır. Örneğin, koruyucu ekipmanların olmaması tehlikelere açık olmamız anlamına gelir. Eldiven, baret, kemer gibi malzemeler ilk akla gelen koruyucu malzemelerdir. Çalıştığımız makinelerin arızalı ve eski olması ya da makinelerde sensör gibi uyarıcı aparatların olmaması iş kazasına davetiye çıkartır. Patronlar, çoğu zaman daha işçiye eğitim vermeden makine başına geçirirler ve ne yapacağını bilmeyen işçi iş kazası geçirir. Bu şekilde sakatlanan binlerce işçi var. Diğer önemli etken ise, uzayan çalışma saatleridir. Uzun saatler boyunca çalışan ve mola saatlerinin kısaltılması nedeniyle dinlenemeyen işçi yorulur ve dikkatsiz davranır. Ayrıca bu kadar uzun çalışmanın getirdiği yorgunluğa ücretlerin düşük olmasını, sosyal yaşamın olmamasını, işçinin ailesini görememesini, moralinin bozuk olmasını ve stresi de eklemek gerekiyor. Tüm bu unsurlar iş kazalarına davetiye çıkartıyor.
Ustabaşının veya patronun, işin erken bitirilmesi için yaptığı baskının sonucunda gelen acelecilik, iş kazasının nedenleri arasındadır. Performans sistemi adı altında işyerlerinde uygulanan ve işçilerin birbirleriyle yarışmasını ilke edinen, hızlı çalışmalarını dayatan sistem de iş kazalarına neden olmaktadır. İş kazalarında ölmemek veya sakat kalmamak için tehlikeli bir durumla karşılaştığımız anda makinemizin tamir edilmesini ve koruyucu aparat takılmasını istemeliyiz. Ayrıca yapacağımız iş hakkında eğitim verilmesini de talep etmeliyiz.
Patron, iş kazası geçiren işçiyi neden özel hastaneye götürür?
Patronlar genellikle kaza geçiren işçiyi özel hastanelere götürmeyi tercih ederler. Çünkü bu hastaneler ile patronlar arasında anlaşma vardır. Tuzla tersaneler bölgesinde yer alan GİSBİR hastanesi buna uygun bir örnektir. Elbette kaza geçiren işçi can havliyle, patron nereye götürürse onu kabul etmek zorunda kalıyor. Bu durumda işçinin bilinci açıksa işçiye, değilse işçi yakınlarına çok iş düşmektedir. Öncelikle hastane yönetimine iş kazası tutanağı tutması için baskı yapılmalıdır. Rapor tutmaktan kaçınan hastane yönetimi ve doktorlar Türk Tabipler Birliği’ne şikâyet edilmelidir.
En önemlisi ise, her koşulda, iş kazası tutanağı olsun ya da olmasın, iş kazası tarihini içeren en az bir belge mutlaka saklanmalıdır. Bu belge, ilk girişte yapılan testleri içeren bir tahlil sonucu, reçete, epikriz, kaza tarihinden başlatılmış bir iş göremezlik raporu olabilir. Böyle bir belge ilerleyen zamanlarda müfettişlik soruşturması aşaması için çok önemlidir.
İş göremezlik ödeneği nedir?
Sigortalı işçi istirahatlı olduğu süre boyunca çalışmadığı günlerin parasını SGK’dan alır. Sosyal Güvenlik Kurumu’na müracaat eden işçi iş göremezlik ödeneği, diğer bir deyişle istirahat parası alır. Ancak SGK’nın ödeyeceği ücret sigorta primine göre belirlenir. Bu nedenle, daha az ödenek almamak için sigorta priminin aldığımız gerçek maaş üzerinden yatırılmasını istemeliyiz. Çünkü yüz binlerce işyerinde işçilerin maaşları daha yüksek olmasına rağmen, sigorta primleri asgari ücret üzerinden yatırılmaktadır.
Geçici iş göremezlik ödeneği alınabilmesi belirli şartlara bağlanmıştır. Bu şartların başında, SGK tarafından yetki verilmiş doktor ya da hastanelerin birinden sağlık raporu alınması gelmektedir. İşçi geçirdiği kaza ve sonrasındaki sağlık durumunu belgelemek zorundadır. Diğer bir şart ise, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün işçinin sigorta priminin yatırılmış olmasıdır. Bu durumda, iş göremez durumda kalınan her gün için, geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlayarak işçiye ödenek verilir. Bu ödenek, yatarak tedavide –5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 17. maddesine göre hesaplanan– günlük kazancın yarısı, ayakta tedavilerde ise üçte ikisidir.
İş Kazası geçiren işçinin ailesi dava açabilir mi?
Geçirdiği iş kazası sonucu ölen işçinin ailesi işverene manevi tazminat ve destekten yoksunluk tazminatı davaları açabilir. Manevi tazminat davasında; kazaya uğrayan işçinin veya işçi ailesinin, ölüm nedeniyle çektiği acı ve sıkıntı göz önünde bulundurularak hâkim takdiri ile manevi tazminat tutarı belirlenir ve işverene ödettirilir. Ödenecek manevi tazminatın bir hesaplama yöntemi yoktur. Miktar, iş kazasının büyüklüğüne göre tamamen hâkimin takdirine kalmıştır. İşçinin ailesi bu tazminatı bir kez isteyebilir, miktarını da daha sonra değiştiremez.
Destekten yoksunluk tazminat davası, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meydana gelen ölümlerde, ölen işçinin desteğinden yoksun kalan işçi ailesi tarafından açılır. Ölen işçinin, ailesine yaşamı boyunca ne kadar destek sunabileceği hesaplanır; destekten yoksun bırakma tutarı net yıllık kazanç üzerinden belirlenir ve tazminat olarak aileye ödenir. İş kazası sonucu ölen işçinin yıllık geliri hesaplandıktan sonra, bu gelirin %30’u ölen işçinin kişisel gideri olarak kabul edilir ve aileye ödenmez. Geri kalan %70’lik miktar ise destekten yoksun kalanlara dağıtılır.
Fazla Mesailer Çözüm mü?
Patronların “İşçileri Yönetme Sanatı”
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...