Buradasınız
İşçilerin Sordukları/75

Yargıtay’ın kreş kararı ne anlama geliyor?
Geçtiğimiz aylarda Yargıtay, kadın işçiler için önemli bir karar aldı. Yargıtay’ın kararına vesile olan davayı banka çalışanı bir kadın açmıştı. Binlerce çalışanı olan bir bankada çalışırken doğum yapan kadın işçi, işe döndüğünde çocuğunu bırakabileceği bir kreş olmadığı için büyük güçlükler yaşamaya başladı. Bu sorunun giderilmesi için çalıştığı bankaya ihtar çekti. Ancak banka bu ihtarı dikkate almadı, kadın çalışanının istifasını istedi ve işten çıkardı. Kadın işçi haklarını aramaktan vazgeçmedi ve konuyu mahkemeye taşıdı.
Dava sonucunda Yargıtay çalışan kadınlar açısından emsal olabilecek bir içtihat kararı aldı. Karara göre 150’den fazla çalışanı bulunduğu halde kreş açmayan işyeri haksız bulundu ve “istifa” eden kadın çalışan davayı kazandı. İşverenin kreş konusundaki yasal yükümlülüklerini hatırlatan Yargıtay, kadın çalışana, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesine hükmetti.
İş Kanununda kreş hakkı nasıl yer almaktadır?
Bir işyerinde yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100-150 arasında kadın çalışanın olması halinde işveren emzirme odası kurmalıdır. 150’den çok kadın çalışanın olması halinde ise, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması ve bakılması, emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir kreş açılmalıdır. Kreş, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür. Kreş açma yükümlülüğünde olan işverenler, kreş içinde anaokulu da açmak zorundadırlar. İşverenler, ortaklaşa kreş kurabilecekleri gibi, kreş açma yükümlüğünü, kamu kurumlarınca yetkilendirilmiş yurtlarla yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilirler.
Bir işletmenin kreş açma yükümlüğünün olup olmadığın belirlenmesinde, işverenin belediye sınırları ve çevresi içinde bulunan tüm işyerlerindeki kadın çalışanların toplam sayısı dikkate alınır. Emzirme odası ve kreş kurulması için gereken kadın çalışan sayısının hesabına erkek çalışanlar arasından çocuğunun annesi ölmüş veya velayeti babaya verilmiş olanlar da dâhil edilir. Çalışma Bakanlığı, işverenlerin bu yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini denetlemek, getirmeyenlere idari para cezası uygulamak zorundadır.
Kreş hakkımıza sahip çıkalım!
Yasal zorunluluklara ve para cezalarına rağmen işverenler en büyük sanayi merkezlerinde, işçi havzalarında bile kreş yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçıyor. Kreş hakkını gasp etmeyenlerse işyerine uzak mesafedeki kreşlerle anlaşarak, işçilerin iş saatleri içerisinde çocuklarını kontrol etmelerinin ve emzirme haklarını kullanmalarının önüne geçiyor. Patronlar, uzun saatler boyunca çalıştırdıkları işçilerin çocuklarının bakımı ile ilgili sorunlarda sorumluluğu üzerlerinden atıyorlar. Banka çalışanının örneğinde görüldüğü gibi haklarını talep eden işçileri işten çıkarıyorlar.
Yasaların ve Yargıtay kararının ortaya koyduğu gibi sorumluluklarını yerine getirmeyen, çalışanlarına kreş imkânı sağlamayan işyerlerinde çalışan işçiler bu nedenle işten ayrıldıklarında kıdem ve ihbar tazminatlarını talep etmekten geri durmamalıdır. Ancak bununla da yetinmemeli, önceki işçi kuşaklarının bize miras bıraktığı haklara sahip çıkmalı, taleplerini mücadeleyle ortaya koymalıdır.
İşçi çocukları için, kreşler ücretsiz olmalıdır. Her işçi çalıştığı işyerindeki işçi sayısına bakmaksızın kreş hakkından yararlanabilmelidir. Her bölgede tüm işçilerin yararlanacağı çok sayıda kreş açılabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Çalışma saatleri içerisinde işçiler çocuklarına ulaşabilmelidir. Kreş yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere verilecek cezalar tek sefere mahsus bırakılmamalı ve işçi sayısına göre arttırılmalıdır. Sendikalar kreş hakkının yasalarda daha geniş bir hak olarak yer alması için mücadele etmelidirler. Bu hak toplu sözleşmelerde ayrıca güvence altına alınmalıdır.
Kadın Olmak
- Kapitalizmin Klasiği: Sorumlusu Değilsin Ama Suçlusu Sensin!
- Açgözlülük Sermaye Sınıfına Özgüdür!
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- Ateş Sadece Düştüğü Yeri mi Yakar?
- 1968’den Bugüne: “Üstesinden Geleceğiz!”
- Mavi Gökyüzü Altında Özgürdük 1 Mayıs’ta
- İşçi Sınıfı İçin Tek Yol Var: Birlik, Dayanışma Güven ve Cesaret!
- İşçi Dayanışması 169. Sayı Çıktı!
- Gençler Neden Siyaset Yapmalı?
- 1 Mayıs: O Ateş Hâlâ Yanıyor ve Büyüyor!
- 1 Mayıs: Dünya İşçi Sınıfı Tek Bayrak Altında!
- Savaş ve Ekmek
- İşte Kafiye: Yalanlar Farklı, Tuzak Aynı!
- Bizleri Kurtaracak Olan Kendi Kollarımızdır!
- İşçi Dayanışması 168. Sayı Çıktı!
- Örgütlüysek Değerliyiz
- Özgür Değiliz Ama Olabiliriz!
- Sanat, Sermayenin Ruhu ve İşçiye Sıkılan Plastik Mermi
- Mutluluk ve İnsanlığın Büyük Davası
- İşçi Dayanışması 167. Sayı Çıktı!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
- Kapitalizmin Klasiği: Sorumlusu Değilsin Ama Suçlusu Sensin!
- Açgözlülük Sermaye Sınıfına Özgüdür!
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- Ateş Sadece Düştüğü Yeri mi Yakar?
- 1968’den Bugüne: “Üstesinden Geleceğiz!”
- İşçi Sınıfı İçin Tek Yol Var: Birlik, Dayanışma Güven ve Cesaret!
- Gençler Neden Siyaset Yapmalı?
- 1 Mayıs: O Ateş Hâlâ Yanıyor ve Büyüyor!
- Savaş ve Ekmek
- İşte Kafiye: Yalanlar Farklı, Tuzak Aynı!
- Bizleri Kurtaracak Olan Kendi Kollarımızdır!
- Örgütlüysek Değerliyiz
- Özgür Değiliz Ama Olabiliriz!
- Sanat, Sermayenin Ruhu ve İşçiye Sıkılan Plastik Mermi
- Mutluluk ve İnsanlığın Büyük Davası
- Kimin Ekmeğini Yersen Onun Kılıcını Sallarsın!
- İnsanlaşma Mücadelesi Yani “En Mühim Mesele”
- Aynaya Bakınca Ne Görüyorsun?
- Kapitalizmde Mutlu Kuşaklar Yoktur!
- İşçi Sınıfının Güvencesi Örgütlülüğüdür
Son Eklenenler
- Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri temel atma töreninde konuşan Erdoğan, işi yapacak müteahhide “Burayı ne kadar zamanda bitireceksin?” diye soruyor. Müteahhit “36 ay” diye cevap verdiğinde Erdoğan bu süreyi beğenmiyor, müteahhit süreyi bu sefer 24 aya...
- Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere...
- Merhabalar dostlar. 3 yaşında bir kızım var, ellerinizden öper. Kızım diye demiyorum ama çok akıllıdır. Anlata anlata bitiremediğim minik UİD-DER’li... Elimizden geldikçe ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ama bazen yetemiyoruz. Hayat o kadar...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Neşe Plastik fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, 18 Mayısta greve çıktılar. Petrol-İş Sendikası Kartal 2 No’lu şubede örgütlü olan Neşe Plastik işçileri, enflasyon artı 1300...
- Kapitalist sistem insanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma duygularını köreltmeye, her koyunun kendi bacağından asılacağı fikrini zehir gibi insanların zihnine nakşetmeye çalışır. Başkasının sorunlarına duyarsızlaşmamızı, birbirimize yabancı gibi...
- Türkiye’de 11 milyon kadın ev içi bakım işleri nedeniyle yani çocuklarına, hastalarına, yaşlılarına baktıkları için çalışamıyor. Çalışan kadınlarsa kaliteli ve yeterli kreşler ve bakımevleri olmadığı için büyük zorluklar yaşıyorlar. Çocukları için...
- Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 1 Mayıs sadece sol partiler tarafından kutlanır. İşçiler ve sendikalar Eylül ayının ilk Pazartesi gününü “Emek Günü” olarak kutlar. Bunu yapmalarındaki kasıt Kuzey Amerikalı işçilerle dünyanın geri kalan...
- Geçen bayram, tatil olması ve ulaşımın ücretsiz olması vesilesiyle iki arkadaş Büyükada’ya gitme kararı aldık. Büyükada’yı görecek olmamızın sevinci ve heyecanının yanı sıra ulaşıma ücret ödemeyecek olmamızın rahatlığı da vardı. Bu duruma sevinenin...
- Dağlar deliniyor, nehirlerin yönü değiştirilip barajlar kuruluyor, ormanlar geri dönüşsüz bir biçimde yok ediliyor. Toprağın ve okyanusun derinliklerinden petrol ve madenler çıkartılıyor. Savaşlarla kentler tarumar ediliyor. Doğa kirleniyor,...
- Bizler bir grup metal işçisiyiz. Birleşik Metal-İş üyesiyiz. Bu sabah sendikamızın işyeri temsilcilerinden olan arkadaşımızın kardeşinin, Okan’ın, Antalya’da iş cinayetinde öldüğünü öğrendik. Henüz sadece 36 yaşındaki kardeşimiz, Okan Günay, bu...
- Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal, Üçüncü Dünya Savaşının en önemli halkasını oluşturuyor. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist blok Ukrayna’ya silah yığarken, derinleşerek devam eden savaş tüm dünyayı etkiliyor. Emperyalist hegemonya...
- 24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın emekçiler üzerindeki yıkıcı etkileri devam ediyor. Haksız ve emperyalist savaşların ölüm, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk ve işsizlik demek olduğunu gördük bir kez daha! Tüm bunların yanında...
- İstanbul Ataşehir’de bulunan Emlak Konut GYO inşaatında çalışan işçiler 16 Nisanda direniş başlattılar. DİSK/Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikalarının ortaklaşa örgütlediği eylemde, “Tüm Haklarımızı Alana Kadar Direneceğiz” pankartı açıldı.