Buradasınız
İşçilerin Sordukları /11
İş sağlığı ve güvenliği yasası kapsamında hangi işyerlerinde çalışan temsilcisi bulunur?
İş Sağlığı ve Güvenliği yasasına göre çalışan temsilcileri, tehlike kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kaynaklanan riskin azaltılması için işverene öneride bulunma ve işverenden gerekli tedbirlerin alınmasını isteme hakkına sahiptir. Görevlerini yürütmeleri nedeniyle, çalışan temsilcileri ve destek elemanlarının hakları kısıtlanamaz ve görevlerini yerine getirebilmeleri için işveren tarafından gerekli imkânlar sağlanır. İşyerinde yetkili sendika bulunması hâlinde, işyeri sendika temsilcileri çalışan temsilcisi olarak da görev yaparlar.
Yasaya göre en az iki işçinin çalıştığı işyerinden başlamak üzere her işyerinde çalışan temsilcisi bulunması gerekiyor.
2 ila 50 arasında işçinin çalıştığı işyerlerinde 1,
51 ila 100 arasında işçinin çalıştığı işyerlerinde 2,
101 ila 500 arasında işçinin çalıştığı işyerlerinde 3,
501 ila 1000 arasında işçinin çalıştığı işyerlerinde 4,
1001 ila 2000 arasında işçinin çalıştığı işyerlerinde 5,
2001 ve üzeri çalışan işyerlerinde ise 6 çalışan temsilcisi bulunması gerekiyor.
Hangi işyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu olmalıdır?
50 ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve 6 aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere kurul oluşturur. Aynı işyerlerinde işi 6 aydan uzun süren ve çalışan işçi sayısı 50’yi geçen taşeron şirketlerin de iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurması gerekir.
Şayet asıl işveren ve alt işverenin çalışan sayıları 50 veya daha fazla ise her iki işveren de ayrı ayrı kurul kurar. İkisi arasındaki koordinasyon ve işbirliği asıl işverence sağlanır. Bir işyerinde sadece asıl işverenin çalışan sayısı 50 ya da daha fazla ise, bu durumda kurul asıl işverence kurulur. Tersi olduğu durumda ise bu kurul taşeron şirket tarafından kurulur.
Kurul içerisinde patron veya temsilcisi, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, insan kaynakları, formen, ustabaşı ya da usta, çalışan temsilcisi, işyerinde sendika varsa işyeri temsilcisi yer alabilir. Kanun, kurulun görevini şu şekilde belirler: “İşyerinin niteliğine uygun bir iş sağlığı ve güvenliği iç yönetmelik taslağı hazırlamak, işverenin veya işveren vekilinin onayına sunmak ve iç yönetmeliğin uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını rapor haline getirip alınması gereken tedbirleri belirlemek ve kurul gündemine almak.”
Bir riskle karşılaşınca çalışmaktan kaçınma hakkımız var mıdır?
İş sağlığı ve güvenliği yasasının 13. maddesine göre ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan işçiler,işyerindeki İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’na, kurulun bulunmadığı yerlerde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilirler. İşveren derhal kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Kurul ise acilen toplanarak karar verir ve kararını tutanak altına alır. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir. Kurul ya da işveren işçinin talebi yönünde karar verirse işçi gerekli önlemler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışmadığı süre içinde ücreti ve diğer hakları ödenir.
Yangın ve patlama gibi ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda ise işçi işyerini ve tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gidebilir. Bu durumda işçi, iş bıraktığı için işten çıkarılamaz. İşten çıkarılması halinde ise işe iade davası açabilir ve haklarını talep edebilir. İster belirli, ister belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışsınlar, işçiler, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, haklı nedenlerle iş sözleşmelerini 6 işgünü içinde feshedebilir.
Ancak işçiler örgütlü olmadıkları müddetçe yasanın bu maddesinin kâğıt üzerinde kalacağı açıktır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları tümüyle işçilerin denetimine verilmedikçe ve patronlara yaptırım uygulanmadıkça, işçilerin işyerindeki tehlikeleri patronlara bildirmeleri yeterli olmayacaktır. Üretimin devam etmesini isteyen patronların, işçilerin bildirdikleri tehlikeleri dikkate almayacağı, devam eden iş kazalarından ve işçi ölümlerinden bellidir. Bu nedenle, gerekli tedbirler alınmadığında işçilere koşulsuz iş durdurma hakkı tanınmalıdır.
Yaşamın işçisi olmak..
Birleşerek ve Kardeşleşerek 1 Mayıs’a!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...