Buradasınız
Kimdir İyi İnsan?
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
“Kimdir iyi insan?” Evet, kimdir iyi insan ve kime yararlıdır bu iyiliği? Soru kolay gibi geliyor ama aslında zor bir soru. Alman işçi sınıfının şairi Bertolt Brecht de bu soruya bir şiirinde cevap arıyor:
Anladık iyisin,
Ama neye yarıyor iyiliğin?
Anladık dediğin dedik,
Ama dediğin ne?
Doğrusun, söylersin düşündüğünü,
Ama düşündüğün ne?
Yüreklisin,
Kime karşı?
Akıllısın,
Yararı kime?
Gözetmezsin kendi çıkarını,
Peki, gözettiğin kiminki?
Dostluğuna diyecek yok ya,
Dostların kimler?
Bu sorulara kestirmeden cevap vermek güçtür. Gerçekten de üzerine bir iyice düşünmek gerekiyor. Yine de herkesin üzerinde ortaklaşacağı şeyleri hatırlatmakta fayda var: Dürüst, namuslu, yardımsever insan, “iyi insan”dır. Belki bazılarımız daha da genişletecek ölçütlerini. Meselâ çalışkan, akıllı, kibar, cesur insan “iyi insan”dır, diyenler olacak. Şüphesiz bütün bu özellikler iyi özelliklerdir. Peki, yeterli midir bir insanı “iyi insan” yapmaya? Şairin sorduğu gibi, “Anladık iyisin/Ama iyiliğin kime?”
Acaba “kimdir iyi insan?” Bu soruya cevap vermek için “kimin için iyi insan?” sorusunu da sormak gerekmez mi? Örneğin bir fabrika düşünelim. Bu fabrikada yemekler kötü çıkıyor, iş güvenliği önlemleri alınmıyor, çay molaları verilmiyor, “malzeme gelmedi, yarın işe gelmeyin” diyerek patron işçiyi çalıştırmıyor ve çalıştırmadığı günleri de işçinin senelik izninden kesiyor. Bu durumdan rahatsız olan işçilerden biri, diyelim ki Ali, arkadaşlarını toplayarak bu sorunlara çözüm üretmeleri gerektiğini söylüyor: “Arkadaşlar, defalarca şikâyet etmemize rağmen sorunlarımız çözülmedi. Yemekler halen kötü geliyor. Koruyucu malzemelerimiz bile doğru düzgün verilmiyor. Daha geçen gün bir arkadaşımız, sırf bu yüzden az kalsın gözünü kaybediyordu. Kese kese senelik izin bırakmadılar. Kendileri kârlarından zarar etmeyecek diye bizim izin hakkımızı gasp ediyorlar. Tek tek şikâyet edince hiçbir şey değişmiyor. Birlikte hareket etmemiz lazım. Eğer sendikalı olursak, örgütlü davranıp sorunlarımızı çözebiliriz.”
İşçilerin çoğu o anda Ali’ye hak veriyorlar. Ama bir başka işçi, diyelim ki Mehmet, söz alarak sendika fikrine karşı çıkıyor: “Arkadaşlar, aklıselim davranalım. Evet, işyerinin sorunları var. Ama nerede düzgün işyeri var ki? Şimdi birkaç günlük tatil hakkımız gidiyor diye sesimizi çıkarırsak yarın öbür gün iş yok diye bizi kapı önüne koymazlar mı? Yemekler de o kadar fena değil bence. Daha önce çalıştığım yerde hiç yemek verilmiyordu hem. İş güvenliği diyor arkadaş. Sanki biz her şeyi dört dörtlük mü yapıyoruz? Evet, belki gözlük olmalıydı arkadaşımızda, ama o arkadaşımız daha dikkatli olsaydı bu kaza olmazdı. Yiğidi öldür hakkını yeme demişler arkadaşlar. Patronumuza haksızlık etmeyelim. Ekmek yiyorsak onun sayesinde. Şimdi buraya sendikayı getirirsek ekmek yediğimiz kaba tükürmüş oluruz.”
Böylece Mehmet, bu konuşmayla, az önce Ali’ye hak veren işçilerin bazılarının kafasını karıştırmayı başarıyor. Bu arada “iyi kuşlar” patrona toplantıyı ihbar ediyorlar ve olanları anlatıyorlar. Şimdi bir soralım kendimize. Acaba bizim gözümüzde bu işçilerden hangisi iyidir? Ali mi, Mehmet mi? Çoğumuzun “Ali” diyeceğine şüphe yok. Peki, gelelim ikinci soruya. Patron için hangisidir “iyi insan?” Tabi ki Mehmet! Niye? Çünkü Mehmet, onun çıkarlarını savunmuştur. İşçiler arasına nifak sokmuş ve arkadaşlarını, haklarını aramaktan vazgeçirmeye çalışmıştır. Ali ise patrona göre kötüdür, provokatördür, tehlikeli insandır! Çünkü işçilerin aklına kötü fikirler sokuyordur, onları patrona karşı kışkırtıyordur!
Bu arada Mehmet’e sorarsanız, o “yiğittir, doğru bildiğini söylemekten çekinmez, kendince kendi çıkarlarını gözetmez.” İşte bir kez daha Alman işçi sınıfının şairinin sorduğu sorulara geliyoruz:
Doğrusun, söylersin düşündüğünü,
Ama düşündüğün ne?
Yüreklisin,
Kime karşı?
Akıllısın,
Yararı kime?
Gözetmezsin kendi çıkarını,
Peki, gözettiğin kiminki?
Mehmet’in bilinçli ya da bilinçsizce söyledikleri patronun işine gelmektedir. Onun dobra konuşması da, gözü pekliği de, “iyiliği” de patronun ekmeğine yağ sürmektedir. Gerçekte Mehmet’in düşünceleri işçilerin birleşmesine karşıdır, bu nedenle Mehmet aslında bir patron yalakasıdır. Onun işçiler karşısındaki durumu budur. Demek ki kimin “iyi insan” olduğu koşullara ve sınıflara göre değişmektedir.
Örneğimizi biraz daha açarak konumuzu tamamlayalım: İktidar sahipleri, yani patronlar ve onların hükümetleri yasalar onların çıkarlarını gözetsin, toplum da onların yasalarına uysun, itaat etsin isterler. Onların isteklerine uyan, sözcülüğünü yapan insanlar onlar için “iyi insan”dır. Ama itiraz eden, sorgulayan insan ise kötüdür, düzen bozucudur. Bu, dünyanın her yerinde böyledir. İşçiler ve patronlar, çıkarları hiçbir zaman ortak olmayacak olan iki karşıt sınıftır. O yüzden biri için iyi olan diğeri için kötüdür.
Demek ki “iyi insan” kavramı bile hangi sınıfın penceresinden baktığına göre değişiyor. Meselâ bize göre “iyi insan”, haksızlığa ve zulme boyun eğmeyen, işçilerin sömürülmesine karşı çıkan, emperyalist yağma ve talan savaşlarına dur diyen, barış ve kardeşliği savunan insandır. Biz işçiler gerçeklerin farkına varırsak, egemenlerin yalan ve karalama propagandalarına da kanmamış oluruz. Bize “kötü” ya da “iyi” diye yutturmaya çalıştıklarını kendi bakış açımızdan ele alarak değerlendiririz.
Ekimde 165 İşçi Hayatını Kaybetti
Endonezyalı Binlerce İşçi Eylemde!
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...