Buradasınız
İşçilerin Sordukları/53 - [Grev Yasakları]
İçinden geçtiğimiz OHAL döneminde patronların ve hükümetin işçi haklarına dönük saldırıları artarak devam ediyor. OHAL gerekçe gösterilerek işçiler işten atıldılar, ücretleri ödenmedi, direniş ve basın açıklamaları yasaklandı, kamu görevlileri görevlerinden uzaklaştırıldılar. Tüm bunlara grev yasaklarının genişletilmesinin önünü açan OHAL kararnamesi de eklendi.
Kararname neyi içeriyor, grev yasağının kapsamı nasıl genişletildi?
Çıkarılan 678 sayılı OHAL kararnamesiyle hükümete toplu taşıma ve bankacılık sektörlerinde grevleri fiilen yasaklama hakkı tanındı. 2012 yılında yayınlanan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63. maddesi şu şekilde değiştirildi: “Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt; genel sağlığı veya milli güvenliği, büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte ise, Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararın yayımı tarihinde başlar.”
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre can ve mal kurtarma işlerinde, cenaze ve tekfin işlerinde; su, elektrik, havagazı, kömür, tabii gaz ve petrol sondajı, üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı işlerinde, banka ve noterlik hizmetlerinde, kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye, temizlik işleri ile şehir içi deniz, kara ve demiryolu ve diğer raylı toplu ulaştırma hizmetlerinde grev yapılamaz. Fakat bankacılık ve toplu taşımada grev yasakları 2014 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Hükümet OHAL’i fırsat bilerek bu maddeleri yeniden uygulamaya koydu. Zaten yasada birçok sektörde grev yasaklanmışken bir de “genel sağlığı veya milli güvenliği bozuyor, toplu taşımayı engelliyor, ekonomiyi etkiliyor” denilerek fiili olarak işçilerin neredeyse tüm sektörlerde grev yapmaları engellenmektedir.
Grev ve grev yasakları işçiler için ne anlama geliyor?
Grev, işçilerin haklarını alabilmek için toplu bir şekilde üretimi durdurmaları, üretimden gelen güçlerini kullanmaları demektir. İşçilerin en önemli hak arama yöntemlerinden biridir. Grev aynı zamanda işçiler için anayasal bir haktır ve anayasanın 54. maddesinde yer almaktadır. İşçiler çalışma koşullarını değiştirmek için grev yapabildikleri gibi, hükümetin çıkarmak istediği saldırı yasalarına karşı da grev yapabilir ve anti-demokratik yasalara karşı çıkabilirler. Fakat hükümet, işçilerin bir araya gelip haklarını aramaması için patronların isteği doğrultusunda birçok sektörde grevi yasaklıyor. Şimdiye kadar cam, maden, lastik, havacılık işçilerinin grevleri yasaklandı. Yasaklar “genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte olması” gerekçesiyle getirilmişti. Çıkarılan OHAL kararnamesiyle birlikte bu yasaklar genişletilmiş oldu.
İşçilerin bir araya gelip haklarını aramaları ne hükümetin ne de patronların istediği bir şeydir. Grev yasakları işçilerin sesini bastırmak, tepkilerini dile getirmelerini engellemek için yapılmaktadır. İşten atmalara, işsizliğe, insanlık dışı çalışma koşullarına, anti-demokratik uygulamalara ve hak gasplarına karşı verilecek tepkiler grev yasaklarıyla daha baştan engellenmeye çalışılıyor. Egemenler işçilerin yan yana gelerek verdikleri mücadeleleri “grevdir, boykottur, ıvır zıvır bir şey” olarak görmektedirler. Düşük ücretleri yükseltmek, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini aldırtmak, işten atmaları engellemek için yan yana gelip mücadele etmek “genel sağlığı ve milli güvenliği” değil, patronların çıkarlarını etkiler. Bunlar işçilerin en doğal haklarıdır ve işçiler bu hakları için mücadele etmek zorundadırlar.
Geçmişte işçiler grev yasaklarını nasıl yendiler?
İşçilerin sendikal hak ve özgürlüklerinin önündeki engelleri aşma ve yasakları parçalama görevi sendikaların ve işçi sınıfının önünde durmaktadır. İşçiler örgütlü ve bilinçli olurlarsa yasalardaki engelleri aşarlar, yasaların yeniden yapılmasını sağlarlar ve eskisine göre büyük kazanım elde ederler. Geçmişte işçiler yasakları kararlı mücadeleleriyle aşmış ve birçok kazanım elde etmişlerdi. Kavel ve Netaş grevleri işçilerin nasıl bir mücadele vermeleri gerektiğinin en güzel örnekleridir. Bu deneyimler içinden geçtiğimiz dönemde karşı karşıya kaldığımız baskılara, yasaklamalara, hak gasplarına karşı vereceğimiz mücadelede biz işçilere yol göstermelidir.
Cibali
“Ne, Suriyeli mi?”
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...