Buradasınız
1936: ABD’de Grev ve İşgal Fırtınası
ABD’li işçiler, 1929’da patlak veren Büyük Buhranın yarattığı ilk sarsıntının ardından, krizin faturasını kendilerine ödetmek isteyen sermaye sınıfına karşı destansı mücadelelere girişmişti. 1933’te aç gözlü patronlar için kriz artık geride kalmıştı, hızlı ve büyük kazançlar peşindeydiler. Fabrikalara dönen işçiler, 1936’ya kadar bu pervasızlığa büyük grevlerle yanıt verdiler. Ama sermaye sınıfı gemi azıya almıştı ve işçileri ezmek istiyordu. Ne demişler, rüzgâr eken fırtına biçer! Nitekim 1936’dan itibaren işçi sınıfının mücadelesi grev ve fabrika işgalleri fırtınasına dönüştü.
İşçiler, her şeyden önce, kriz bahanesiyle ücret kesintileri yapan, çalışma koşullarını ağırlaştıran patronların saldırılarına yanıt vermek için güçlü örgütlenmelere ihtiyaç duyuyorlardı. Patronlara ve patronlarla işbirliği içindeki sendikalara karşı mücadele ediyor, hızla mücadeleci sendikalarda örgütleniyor ve sendikalarının tanınması için büyük grevler örgütlüyorlardı.
1936 Şubatında Firestone lastik işçileri mücadeleyle ücret kesintilerini engellediler. Hemen arkasından 1500 Goodyear işçisi, işten çıkarmaları engellemek için fabrikayı işgal etti. Fabrika çevresine yüzlerce çadır kuruldu. Desteğe gelenlerle birlikte fabrika önünde bekleyenlerin sayısı on bini geçti. Goodyear yönetimi polisi işçilerin üzerine saldı ama işçiler polisleri sopa ve demir çubuklarla karşıladılar, saldırıyı engellediler. Goodyear yönetimi bir ay içinde işten çıkarılan işçileri geri almak, iş saatlerini düşürmek ve işyeri komitelerini tanımak zorunda kaldı.
O yılın sonunda General Motors işçileri harekete geçti. İşçilerin sendikalaşmasından korkan GM yönetimi, işçiler arasına ajan sızdırıyor, işçileri korkutmaya çalışıyordu. Ama nafile! GM’nin çeşitli eyaletlerdeki 17 fabrikasında 112 bin işçi greve çıktı ve haftalar boyunca süren işgallerle GM’ye kök söktürdü. Komitelerde örgütlenen işçiler eğitimden temizliğe, eğlenceden güvenliğe her işlerini örgütlü biçimde yapıyorlardı. Fabrikaların etrafında, sopaları, kamyonları ve cesaretleriyle işçi aileleri ve desteğe gelen binlerce işçi vardı. Bu işçiler ne pahasına olursa olsun mücadele eden işçi kardeşlerini polise ve Ulusal Muhafıza karşı koruyorlardı. Kadın emekçiler en öndeydi, dayanışma olağanüstüydü. Bu sayede GM yönetimi sendikayla masaya oturmak zorunda kaldı. İşçiler, “sendika mı, asla” diyen GM yönetimine haddini bildirmişlerdi!
Meşhur Chrysler fabrikalarında benzer bir süreç yaşandı. 60 bin işçi bir ay boyunca fabrikalarını işgal ederek grevde kaldı. Chrysler işçileri de fabrikaların dışında nöbet bekleyen on binlerce işçi tarafından polise karşı korundu. Ardından çelik işçileri mücadeleye atıldılar ve sendikalaşmayı başardılar. Patronlar grev kırıcı çalıştıramıyor, işgaller çoğunlukla kazanımla sonuçlanıyordu. İşçilerin kazandığı her zafer başka fabrikalardaki mücadeleleri tetikliyordu. Otel ve hastane işçileri, mezar kazıcılar, çöpçüler, tekstil işçileri, elektrik işçileri, hatta mahkûmlar ve Ulusal Muhafız Şirketinde çalışıp birkaç ay önce GM grevini bastırmaya giden ama ücretlerini alamayanlar bile işgallerle haklarını arıyordu. 1936-37’de tam iki milyon işçi grevlere ve fabrika işgallerine katılmıştı.
Fabrika işgalleri sırasında işçilerin arasındaki güven, dostluk ve dayanışma perçinleniyordu. Birleşen işçiler güçlerinin farkına varıyor, onları alt etmek mümkün olmuyordu. Ne sermaye sınıfı ne sendika bürokratları işçileri yollarından döndüremiyordu. ABD’li işçiler bu dönemde çok büyük kazanımlar elde ettiler.
Ancak ne yazık ki ABD işçi sınıfının mücadelesi yükselirken, dünyadaki savaş dalgası da yükseliyordu. 1939’da patlak veren İkinci Dünya Savaşı sermaye sınıfına dünya işçilerini ırkçılık ve milliyetçilikle aldatma, onları daha fazla baskı altına alma imkânı verdi. ABD’de işgaller yasadışı ilan edildi. Grev hakkı sınırlandırıldı. Grevci işçiler askere alındı, “vatan haini” ilan edildi. Buna rağmen ABD işçi sınıfı 1943 ve 1944’te çok büyük grevlerin altına imza attı.
ABD’li işçilerin mücadelesinden çıkarılacak pek çok ders var. İşçi sınıfı dostunu düşmanını bildiğinde, örgütlendiğinde ve kendine güvendiğinde çok güçlü olur. Kriz ve savaş dönemlerinde bile sermayenin saldırılarını, baskılarını boşa çıkarabilir ve nice zaferler elde edebilir. İşçi sınıfı için örgütlülük her şey demektir!
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
Bu Sessizliği Bozalım!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
- 1908 Grevleri
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...