Buradasınız
UİD-DER ile Tanışınca…
Beylikdüzü’nden bir grup kadın sağlık işçisi
Merhaba kardeşler. Çalıştığımız işyerinde kısa bir süre önce başımızdan geçenleri sizinle paylaşmak istedik. Sağlık personeli olarak çalıştığımız rehabilitasyon merkezinde sürekli baskı ve mobbinge maruz kalıyoruz. Koronavirüs sonrası patronların üzerimizdeki baskısı oldukça arttı. Daha düne kadar işler yolunda gitsin diye verdiğimiz onca emeğe, yaptığımız fedakârlığa karşılık “biz bir aileyiz” diyen patronumuz, bugün hak talebimizin karşısında saygısız olduğumuzu söylüyor. Bizlerle aynı masada oturup aile pozu vermeye çalışırken bir taraftan da konuşmalarıyla alttan alta “yiyin, için, sessiz kalın” mesajı veriyor. İşçileri aldatıp sindirmeye çalışıyor. Daha önceden bunu başarıyordu da! Fakat bu durum birleşip haklarımızı talep etmemizle birlikte değişmeye başladı. Sizlere UİD-DER aracılığıyla bu deneyimimizden bahsetmek istiyoruz.
Öncelikle şunu aktaralım; koronavirüs süreciyle birlikte bizden ya ücretsiz izne çıkmamız ya da geceli gündüzlü işyerinde kalmamız arasında bir seçim yapmamız istendi. Bizler de işsizlik anlamına gelen ücretsiz izne çıkmamak için ikinci seçeneği kabul etmek zorunda kaldık. Böylelikle aramızdan kimisi 60-70 gün, kimisi ise 100 günü aşkın bir süre işyerinde kalmak zorunda kaldı. Daha sonra haklarımızı talep etmeye başlayınca işçiler ile yönetim arasında anlaşmazlıklar oluşmaya başladı. Biz resmi tatil ve fazla mesai ücretlerinin arttırılmasını talep ettik. Patronun ve yönetimin bize tepkisi ise “saygısızsınız, adam olamamışsınız” oldu. İşine gelince aile oluyoruz, işine gelince kolaylıkla hakaret edebildiği çalışanlarız. Düşük mesailer, yetersiz personel, ağır iş yükü, uzun çalışma saatleri gibi birçok konuda bizi aylarca oyaladılar. Tabii ki biz onun “aileyiz” yalanlarına en başından itibaren kanmadık, fakat UİD-DER’li arkadaşların da dediği gibi birlik olmadan da kazanamazdık. Arkadaşlarımızla uzun sohbetler sonucu, patrona karşı işçiler olarak birlik kurabildik. Bu birlik sayesinde resmi tatillerde yaptığımız mesailerimizin karşılığını, istersek izin olarak istersek de ücret olarak almayı kabul ettirdik. Düşük fazla mesai ücretlerinin de iş kanununun uygun gördüğü şekilde hesaplanmasını kabul ettirdik.
Biz UİD-DER’i, bizimle birlikte çalışan UİD-DER’li bir arkadaşımız aracılığıyla tanıdık. Yaptığımız sohbetler ve bizi İşçi Dayanışması gazetesiyle tanıştırması düşüncelerimizi değiştirdi. Yaşadığımız olumsuzlukları daha net görmemizi sağladı. Hak gasplarına ve mobbinge karşı mücadele vermemiz için ilk adımı atmamızı sağladı. Haklarımıza dair konuları daha çok okuyup, merak etmeye başladık. Daha önce çalıştığımız işyerlerindeki sorunları bu kadar açık ve net bir şekilde dile getiremiyorduk. Ama işyerinde kurduğumuz bu birlik sayesinde, işçilerin birlik içinde hareket etmesinin ne denli önemli olduğunu anladık. Şimdi fark ediyoruz ki hep kör bırakılmışız, kendi içimizde bir çıkışsızlığa sürüklenmişiz bu sistem tarafından. Dünyada olan bitenleri bilmeden, görmeden her şeye göz yumup yalnız bırakılmışız. Ama şimdi UİD-DER sayesinde olaylara daha bilinçli ve özgüvenli bir şekilde bakmaya başladık. Yeryüzünün her yerinde emek veren işçiler olarak el ele vermeliyiz. Hep birlikte mücadelemizi, umudumuzu, inancımızı büyütmeliyiz ve gücümüzü göstermeliyiz.
Yük Olarak Görülen Öğretmenler
İlk Direniş Ziyaretim Cargill Direnişi
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
- Biri Yıllık İzin mi Dedi!
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...