Buradasınız
Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
AGİ nedir?
2008 yılından önce işçiler yaptıkları harcamaların fişlerini toplar, ödedikleri KDV’nin küçük bir kısmını vergi iadesi olarak geri alırlardı. 4 Aralık 2007 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan kararla, 2008’den itibaren geçerli olacak şekilde “fiş toplama” uygulamasına son verilerek “asgari geçim indirimi” yani AGİ uygulaması getirildi. İşçinin medeni durumuna, çocuk sayısına ve eşinin çalışıp çalışmamasına göre değişen oranlarda AGİ tutarı belirlendi. AGİ uygulamasıyla birlikte, ödenen dolaylı vergilerin (KDV) küçük bir kısmının geri alınması anlamına gelen vergi iadesi kalkmış, yerine işçi ücretlerinden alınan gelir vergisinin bir kısmının iade edilmesi uygulaması gelmiş oluyordu. Ancak iki uygulama arasındaki bu önemli farkı işçilerin idrak etmesi mümkün değildi. Çünkü AGİ “fiş toplama”ya alternatif olarak getirilmişti. Bu arada siyasi iktidar ve patronlar sınıfı yeni uygulamayı asgari ücreti olduğundan yüksek göstermek için fırsata çevirdiler. Her sene zam oranlarını açıklarken yeni asgari ücreti AGİ’yi içine katarak telaffuz etmeye başladılar. Böylelikle işçiler gerçek asgari ücretin ellerine geçen paranın altında olduğunu ve AGİ’nin ödedikleri gelir vergisinin bir kısmının iadesi olduğunu çoğu zaman fark edemediler. Daha yüksek AGİ alan evli ve çocuklu işçilerin eline net asgari ücretin bir miktar üzerinde para geçiyordu. Bu farkı da genellikle “çocuk parası” olarak adlandırıyorlardı.
Ancak siyasi iktidarın AGİ kurnazlığı asgari ücretten verginin kaldırılmasıyla birlikte yeniden ortaya çıktı. Zira verginin kaldırılmasıyla birlikte evli ve çocuklu asgari ücretliler ile bekâr asgari ücretlilerin aldıkları toplam para miktarı eşitlendi. Böylece çocuklu işçiler için fark ortadan kalktı. Şimdi işçiler haklı olarak “AGİ ne oldu?” diye soruyorlar. Üstelik Erdoğan’ın, asgari ücret zammını açıkladığı gün evli ve çocuklulara fark verileceğini söylemesi, buna karşılık Çalışma Bakanlığı’nın “vergi kalktığına göre AGİ de kalktı” demesi durumu daha da karıştırdı. Peki, asıl sorun nerede? AGİ’nin kaldırılmasında mı yoksa asgari ücret açıklanırken yapılan şark kurnazlığında mı?
Asgari ücret zammı gerçekte yüzde 50,5 değil yüzde 39,9’dur
Öncelikle belirtelim ki 2021 yılında 3577 lira olan brüt asgari ücret 2022 yılında brüt 5004 lira olmuştur. Yani asgari ücrete yüzde 50,5 değil yüzde 39,9 oranında zam yapılmıştır. Bunu anlamak için asgari ücretin detaylarına bakalım:
2021 |
|
2022 (Zam Oranı yüzde 39,9) |
|
BRÜT ASGARİ ÜCRET |
3.577,50 |
BRÜT ASGARİ ÜCRET |
5.004 |
SGK + İŞSİZLİK SİG. PRİMİ |
536,63 |
SGK + İŞSİZLİK SİG. PRİMİ |
750,56 |
GELİR VERGİSİ |
456,13 |
GELİR VERGİSİ |
638 |
DAMGA VERGİSİ |
27,15 |
DAMGA VERGİSİ |
38 |
NET ASGARİ ÜCRET |
2.557,59 |
NET ASGARİ ÜCRET |
3.577 |
AGİ (Bekâr) |
268,31 |
... |
|
AGİ DÂHİL ASGARİ ÜCRET |
2.825,90 |
Vergi iadesi yapılmış ASGARİ ÜCRET |
4.253 |
Gerçekten de yüzde 50,5 zam yapılsaydı asgari ücret ne olurdu? Bir bakalım: Bu durumda brüt asgari ücret 5 bin 384 lira olurken, gelir ve damga vergisinin toplam tutarı 727 lira olurdu. SGK, işsizlik primi, gelir ve damga vergisi çıkarıldığında net asgari ücret ise 3 bin 849 lira olurdu. Net ücretin üzerine 727 liralık gelir ve damga vergi iadesini eklediğimizde işçinin eline 4 bin 576 lira geçerdi. Demek ki gerçekten yüzde 50,5 zam yapılsaydı ve ondan sonra asgari ücret vergi dışı bırakılmış olsaydı durum başka olurdu.
Ancak siyasi iktidar yüzde 50,5 zam yapıldığı algısı yaratmak için tam bir oyun tezgâhlamıştır. Normalde asgari ücrete brüt üzerinden zam yapılır ve aynı oranda artan AGİ de hesaplanan net ücretin üzerine eklenirdi. Yani “brütten nete” gidilirdi. Yine böyle yapılsaydı ve bu sene alınmayan gelir ve damga vergisi net asgari ücrete eklenseydi açıkladıkları 4253 liranın gerçek zam oranının yüzde 39,9 olduğunu gizleyemeyeceklerdi. Çünkü gerçekte asgari ücrete net 1020 lira zam yapılmıştır. 676 liralık toplam gelir ve damga vergisi eklendiğinde bu rakam 1696 lira eder. Bunun 4253 liraya oranı da yüzde 39,9’dur. Fakat yüzde 50,5 zam oranını bulabilmek için tam tersi bir yola başvurularak “netten brüte” gidilmiştir: 2825 liranın içinde olan 268 liralık AGİ sanki net asgari ücretin bir parçasıymış gibi yüzde 50,5 zam açıklanmıştır. Gerçek enflasyon yüzde 80’leri aşmışken yüzde 50’lik zam oranının “büyük zam” olarak sunulması zaten bir algı oyunuydu ve ikiyüzlülüktü. Buna yüzde 39,9’luk zammın yüzde 50,5 olarak yutturulmak istenmesi yalanı eklendi.
Asgari ücretin üzerinde ücret alan işçilerde vergi istisnası nasıl olacak?
Asgari ücretin üzerinde ücret alanlarda asgari ücrete karşılık gelen vergi tutarı düşülerek gelir vergisi alınmaya devam edilecek. İstisna kapsamına giren asgari ücretin vergi tutarı Temmuz ayına kadar 638 lira, Ağustos ayında 739 lira, Eylül-Aralık ayları arasında 850 lira olacak. Bu miktarlar her ay asgari ücretin üzerinde ücret alanların ödemesi gereken vergiden düşülecek. Ancak gelir vergisi dilimlerine karşılık gelen kazançlar yine düşük tutulduğu için asgari ücretin üzerinde ücret alan veya fazla mesai yaparak ücretini arttıran işçiler birkaç ay içinde yüzde 20’lik vergi dilimine girecekler. Asgari ücretten alınan verginin düşülmesi de işçilerin yüksek vergi ödemesini engelleyemeyecek. 2022’de yıllık toplam 32 bin liraya kadar olan kazançlardan yüzde 15 oranında vergi alınırken 32 bin lira ile 70 bin lira arasındaki kazançlardan yüzde 20 oranında vergi alınacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan gelir vergisi tebliğinde vergi kesintisinin nasıl olacağına dair örnek tablolar yer alıyor. Örneğin 8000 lira brüt ücret alan bir işçi 2022’nin sadece ilk dört ayında 6395 lira net ücret alırken 8 ay boyunca ücreti düşecek ve Aralık ayında eline 5791 lira geçecek.
Net ücretle çalışan işçiler vergi istisnasından yararlanacak mı?
Yeni sistemde durumu en belirsiz olanlar net ücretle çalışan işçilerdir. Çünkü Maliye Bakanlığının yayımladığı tebliğde net ücret alanlarla ilgili bir açıklama veya örnek tablo yer almıyor. Normal şartlarda vergi istisnasından net ücretle çalışan işçilerin de yararlanması gerekiyor. Peki, nasıl yararlanacaklar? Olması gereken işçilerin ücretlerine medeni durumlarına ve çocuk sayısına göre vergi iadesi tutarları eklenmesidir. Bu miktar en az 38 lira en çok 301 liradır. Örneğin 2021’de AGİ dâhil 4000 lira ücret alan bekâr bir işçi 2022’de hiç zam almasa bile ücreti 4301 lira olmalıdır. Bu fark asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından doğan farktır. Yani 4000 lira ücret alan bekâr bir işçinin ücreti 2022’de 4300 lira olursa bu sıfır zam aldığı anlamına gelir. Ne var ki, konuyla ilgili Bakanlığın resmi bir açıklama yayımlamaması ve işçilerin örgütsüz olması patronların vergi istisnasını vergi istismarına dönüştürmelerinin önünü açacaktır. Nitekim şimdiden bununla ilgili şikâyetler gelmeye başlamıştır. Şubat ayından itibaren 2022 ücretleri ödenmeye başlanacak. Patronların vergi istisnasını nasıl istismar ettiğini ve bunun işçilere nasıl yansıdığını o zaman daha fazla göreceğiz.
Asgari ücretin vergi dışı bırakılması yeterli değildir
Asgari ücrete yapılan zam oranı konusunda söylenen yalanı bir kenara bırakırsak vergi istisnasının işçilere kısmi bir yarar sağladığını söyleyebiliriz. Evli ve en az üç çocuklu işçiler zaten AGİ ile gelir vergisinin tamamını iade aldıkları için onların tek avantajı 38 liralık damga vergisinin kesilmeyecek olmasıdır. Bekâr işçiler ise gelir vergisinin yüzde 58’ini AGİ ile geri aldıkları için daha avantajlıdırlar. Vergi istisnası işçilere kısmen de olsa bir yarar sağlamıştır ama bu durumdan asıl fayda sağlayanlar patronlar olacaktır. Nihayetinde merkezi bütçeye girecek bir vergi kaleminden kısmen vazgeçen siyasi iktidar boşluğu başka yollarla kapatmak isteyecektir. Asgari ücretten ve tüm ücretlerden verginin kaldırılmasını talep ederken aynı zamanda vergilerin patronlardan kesilmesini istememizin nedeni de buydu. Patronlardan vergi almayı tercih etmeyen, aksine defalarca vergi affı getiren siyasi iktidar, bu açığı patronlardan değil işçilerden alarak kapatmaya çalışacaktır. 2022 yılında dolaylı vergilerin (KDV) daha fazla arttırıldığına tanık olacağız. Ya da para basarak hazinedeki açığı kapatma yoluna gideceklerdir. Bu durum enflasyonu daha da yükseltecek ve bu da işçilerin reel ücretlerini düşürecektir. Tüm ücretlerin arttırılması, vergi dilimleri yükseltilerek işçilerden daha az vergi kesilmesi, vergilerin patronlardan alınması ve vergi istisnasının tüm ücretlilere yansıtılması hiç kuşku yok ki ancak mücadeleyle mümkün olabilir.
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Sınıf Olarak Birleşelim, Yoksulluğa ve Sömürüye Hayır Diyelim!
- İşçi Dayanışması 197. Sayı Çıktı!
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Hangi Milliyetten Değil Hangi Sınıftan Olduğundur Önemli Olan
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Senin Memleket Nere?
- Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İşçi Dayanışması 196. Sayı Çıktı!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
Son Eklenenler
- Fernas işçilerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaşma hakkı için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler Fernas işçilerine direnişlerinin 42. gününde dayanışma ziyareti...
- Tekirdağ/Çerkezköy Veliköy OSB’de bulunan Elba Bant fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 25 Eylülde başlattığı grev kararlılıkla devam ediyor. İşçilerin haklı...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 7 Ekimde Ankara Alba Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!” şiarıyla gerçekleştireceği eylem programını kamuoyuyla paylaştı.
- Siyonist İsrail devletinin Filistin’de yürüttüğü savaş bir yılını doldurdu. Bu savaşta on binlerce Filistinli can verdi. Yüz binlerce Filistinli yollara düştü, yer değiştirdi. Bombaların yanı sıra, açlık, susuzluk, salgın hastalıklar da nice can...
- İsrail’in geçtiğimiz sene 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yürüttüğü savaş şiddetini arttırarak ve yeni bölgelere yayılarak devam ediyor. ABD, Çin ve Rusya’nın, bölgedeki rakip güçler olan İran ve İsrail’in kozlarını paylaştıkları bu savaşın alanı Gazze’...
- İşçi ve emekçiler olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Fakat tabiri caizse bunlar daha iyi günlerimiz. Türkiye ve dünyadaki gidişat içine itildiğimiz sorunlar yumağının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Mesela İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde...
- Bursa Kemalpaşa’da bulunan Eker Süt Ürünleri fabrikası işçileri Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılmış, direnişe başlamışlardı. Direnişçi işçiler 6 Ekim’de sendikalarıyla birlikte Bursa’da “Eker I Run” koşusu öncesi basın...
- Filistin’de yürüyen savaşın üzerinden 1 yıl geçti. Bugüne kadar 50 binin üzerinde insan İsrail’in saldırıları sonucu can verdi. İsrail devletinin Gazze’de sürdürdüğü soykırım ve katliam devam ediyor. Lübnan’a yapılan son saldırılarla birlikte...
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...