Buradasınız
Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
İşçiler, emekçiler, kardeşler!
İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. 1 Mayıs günü dünyanın dört bucağında emekçiler aynı duygularla ve ortak taleplerle meydanlara çıkacaklar: İşsizliğe, yoksulluğa, sömürüye, savaşa, her türlü ayrımcılığa hayır diyecekler. Dili, dini, rengi, yaşadığı coğrafya ne olursa olsun yüz milyonlarca emekçiyi birleştiren bir gündür 1 Mayıs! Dünya işçi sınıfının tek bayrak altında, emeğin bayrağı altında toplandığı günün adıdır 1 Mayıs! İnsanın insana kul köle olmadığı bir dünya mücadelesinin, bir nehir gibi geçmişten bugüne akmasıdır. 136 yıldır çağıldıyor o nehir, 136 yıldır yaşıyor 1 Mayıs!
Her geçen yıl dünya işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulları kötüleşip ağırlaşıyor. Köhnemiş, çürümüş ve tarihsel ömrünü doldurmuş kapitalist sömürü düzeni durmaksızın krizler üretiyor. Ekonomik kriz, emperyalist savaş ve onun yarattığı yıkım, küresel göç krizi, ekolojik kriz, gıda krizi, salgın ve onun yol açtığı kriz, bir milyar insanın yaşadığı açlık krizi… İşte egemenler bu krizleri yaratan düzeni ayakta tutmaya çalışıyorlar. Yani milyarlarca insanın ürettiği ama bir avuç asalağın servetini büyüttüğü bir düzeni sürdürmek istiyorlar. Tam da bu yüzden tüm dünyada işsizlik, yoksulluk, açlık ve geleceksizlik sorunu büyüyor.
Kardeşler!
Türkiye işçi sınıfı uçurumdan düşercesine yoksullaşıyor. Bu yoksullaşmayı derinden hissetmeyen, her yeni güne biraz daha yoksullaşmış olarak uyanmayan emekçi var mı? Cumhuriyet tarihinde ilk kez, yedi yıl üst üste kişi başına gelirde azalma yaşanması şok edici değil mi? İşçi ve emekçiler büyük bir yoksullaşma yaşarken, aynı anda iktidar çevresi ve sermaye sınıfı zenginleşiyor. Bizim yoksulluğumuz, onların serveti büyüyor! Mesela 2020’de Almanya’da ortalama saatlik ücret 36,6 avroyken, aynı dönemde Türkiye’de 3,7 avroydu. Aradan geçen sürede reel ücretler daha da gerilemiştir. Bakan Nebati’nin Türkiye’de “iş adamı, iş kadını olmak çok tatlı, çok güzel” demesi boşuna değil. Onlarla aynı ülkede yaşıyor olmamız, aynı sınıf ve dünyadan olduğumuz anlamına gelmez, gelmiyor.
Sadece yoksulluk çukuru genişleyip derinleşmiyor, aynı zamanda işsizlik de çığ gibi büyüyor. İşsiz sayısı 8-10 milyon bandına yükselirken, milyonlarca genç en verimli dönemini işsizlik sarmalında geçiriyor. Demokratik hak ve özgürlükleri yok eden rejimin baskı ve zorbalığı toplumu nefessiz bırakırken, özellikle genç kuşaklar umutsuzluğa ve çıkışsızlığa sürükleniyor.
Kardeşler!
Karşımızda vicdansız, duygusuz ve tek arzusu iktidar olan egemenler olduğunu unutmayalım. Ülkeyi yönetenlerin tek amacı iktidarlarını ve ayrıcalıklarını korumak, servetlerini büyütmektir. Bu yüzden dört bir koldan topluma yalan pompalanıyor ve algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ücretler hayat pahalılığı karşısında eriyip giderken, siyasi iktidar asgari ücrete yüzde 50 gibi (gerçekte yüzde 39,9) büyük bir zam yaptığını söylüyor. Elbette enflasyondaki yüzde 120’leri aşan devasa büyümenin asgari ücretteki artışı silip süpürdüğünü söylemek işlerine gelmiyor.
Toplumu aptal yerine koyan rejim medyası, gerçekleri çarpıtmada ve yalan söylemede sınır tanımıyor. İktidar temsilcileri ekonomideki çöküşe değil gözlerindeki ışıltıya bakmamızı öğütlüyorlar. Kimileri uzayıp giden kuyrukları bitirmek için ete zam yaptıklarını söyleyecek kadar zıvanadan çıkmış durumda. Peki, siyasi iktidarın temsilcileri ve yandaş medya neden emekçi düşmanlığında, pişkinlikte, kibir ve utanmazlıkta sınır tanımıyor? Çünkü işçi sınıfının örgütsüz ve dağınık olduğunu biliyorlar. Toplumu bir sürü gibi yönetebileceklerini düşünüyor, beyinlerinin dibini gösteren açıklamalar yapmaktan geri durmuyorlar.
Ama her şey karşıtıyla var. Uzun zamandır emekçilerin tepkisi birikiyor, mayalanıyor. Ocak ayının ortasında düşük ücret zamlarına karşı başlayan iş durdurma eylemlerinin kısa sürede onlarca işyerine sıçraması bir tesadüf değil. Fiili grev yapan işçilerin çoğu taleplerini kabul ettirmeyi başarmıştır. Eylem dalgası ve sağlanan başarı emeğin gücünün ifadesidir.
Pandemi gerekçesiyle getirilen yasaklar yüzünden Türkiye işçi sınıfı iki yıldır 1 Mayıs’ta meydanlara çıkamıyor. İçinde bulunduğumuz zor koşullardan dolayı bu seneki 1 Mayıs çok daha önemli hale gelmiştir. Artan işsizliğe, derinleşen yoksulluğa, baskı ve zorbalığa, özgürlüklerin yok edilmesine, genç kuşakların geleceksizlik sarmalına itilmesine karşı birlik ve dayanışmamızı büyütmeliyiz. İşte 1 Mayıs bu birlik ve dayanışmanın can bulduğu gündür. Örgütlü, kitlesel, disiplinli ve coşkulu bir 1 Mayıs kutlaması, işçi sınıfına güç ve moral verecek, umutları büyütecektir!
İşçiler, gençler, emekçi kadınlar, emekliler!
“Biz varız ve buradayız” diyen; “üreteniz, yaşamın yarısıyız” diyen emekçi kadınlar! Şiddete, horlanmaya, aşağılanmaya, baskı görmeye hayır diyelim! Emekçi kadınlar, haydi kol kola, omuz omuza 1 Mayıs’a!
Genç arkadaş; toplumsal ilişkileri çürüten, insanî değerleri aşındıran, rekabeti körükleyen, insanları bencilleştiren kapitalizme hayır diyoruz. Hayatı çoraklaştıran, çölleştiren bu düzene hayır diyoruz! Depresyon çukurunda sararıp solmayı reddediyoruz. Nefes almak istiyoruz, özgürlük istiyoruz. Biz işçi sınıfının gençliğiyiz; omuz omuza, kol kola, yürek yüreğeyiz. Haydi, birlikte 1 Mayıs’a!
Yağa zincir-mamaya kilit vurulmasına, ekmek kuyruklarına mahkûm edilmeye, hayat pahalılığına ve ücretlerimizin erimesine, yüksek faturalara hayır diyoruz. İşsizliğe, yoksullaştırma politikalarına, ücretlerin düşürülmesine, mezarda emekliliğe ve emeklilerin sefalete mahkûm edilmesine hayır! Artık yeter! Şimdi birlik ve dayanışma zamanı! Haydi, 1 Mayıs’a!
Emeğimizin ve doğamızın yağmalanmasına hayır! Artık yeter! Emeğin ve doğanın düşmanlarına karşı haydi 1 Mayıs’a!
Rejimin baskı ve zorbalığına, demokratik hak ve özgürlüklerimizin yok edilmesine, sendikal ve siyasal yasaklara, toplumun nefessiz bırakılmasına hayır! Birlik ve dayanışmamızı güçlendirelim! Yaşasın 1 Mayıs!
Haksız ve emperyalist savaşlara, kapitalizmin insanlığın geleceğini karartmasına hayır diyoruz. Ne kadar çoğalırsak karanlık o kadar azalır. Kapitalizmin karanlığını dağıtmak için birlik ve dayanışmamızı güçlendirelim! Sınıfsız, savaşsız, sömürüsüz, özgürlük ve barış dolu bir dünya için haydi 1 Mayıs’a!
Yaşasın 1 Mayıs!
Bijî 1 Gulan!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Birliği!
Kapitalizmin Mezarını Kazacağız!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
- Okyanusun Ötesinden 1 Mayıs
- Aynı Duygularda Ortaklaştığımız UİD-DER’li Emekçi Kadınlara Selam!
- Benim Yerim UİD-DER
- Toronto 1 Mayıs’ında Yüreğimiz UİD-DER’le Birlikteydi
- Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
- O Gün Esen Rüzgâr Bile Farklıydı
- 1 Mayıs 2022: Hayatımın En Güzel Günlerinden Biri!
- Ne Kadar Özlemişim Kol Kola Halaya Durmayı, Ağız Dolusu Slogan Atmayı
- Yüreği Özgürlük İçin Çarpan Tüm Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam
- Biz Beraberken Güçlüyüz!
- Yine Umudumuz Tazelendi Hep Birlikte!
- Biz de Oradaydık!
- En Güzel 1 Mayıs’ımdı
- Çoluk Çocuk Genç Yaşlı, İşte 1 Mayıs!
- Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
- Dublin’de 1 Mayıs
- Mersin’den Maltepe’ye 1 Mayıs Coşkusunu Yaşadık
- Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.