Buradasınız
Büyük Firmaların Reklâmlarla Gizlediği Gerçekler
Samandıra’dan bir işçi

Geçenlerde işyerindeki arkadaşıma Ülker işçilerinin ağır çalışma koşullarına karşı sendika değiştirme haklarını kullandıkları için işten atıldıklarını anlatıyordum. Söz konusu Ülker olunca arkadaşım çok şaşırdı. Ne de olsa ismi herkes tarafından bilinen yılların firmasıydı Ülker. Koskoca Ülker nasıl olur da işçilerine bunu yapardı?
Onun bu şaşkınlığı karşısında, beyaz yakalıların tabiriyle “kurumsal firmaların” bir taraftan reklâmlara milyonlar akıtıp parlak imajlar çizerken diğer taraftan işçilerine hiç de iyi ve cömert davranmadıklarını anlattım. Aklına gelen pek çok firma ismi saydı. Hatırladıklarımı söyledim, hatırlamadıklarıma internetten baktık. Ve gördük ki gerçekten de neredeyse hepsinin sicili bozuk! Şatafatlı reklâmların, o reklâmlardaki gülen yüzlerin arkasında madalyonun gerçek yüzü duruyor. Çalışma koşullarına, sendikal bürokrasiye, işçi düşmanı fabrika yönetimine, düşük ücretlere, fazla mesailere isyan eden, grevlerle, direnişlerle haklarını arayan binlerce işçidir madalyonun öteki gerçek yüzü. İstedim ki zaten bildiğimiz ama belki de bazılarımızda hafızamızın arkalarına bir yerlere atılmış olan bu “büyük” firmaların birkaçını siz de bir kez daha hatırlayın:
Danone Tikveşli: Bir reklâm filmi çekmek uğruna buradan New York’a kadar giden Tikveşli, işçilerine gelince öyle cömert değil! Yakın zamanda sitemize yolladıkları mektuplarında Danone Tikveşli işçileri sendikalı oldukları halde şirket yönetiminin toplu sözleşme imzalamaya yanaşmadığını söylemişler. Yakında işçi çıkardıklarını duyarsak şaşırmayalım.
Eti: Reklâmlarında “bisküvi deyince akla onun adı gelir” dese de “Eti” denildiğinde bizim aklımıza hak gaspı geliyor. 2009 yılında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde işveren işçilerin zam talebini kabul etmeyince 2000 işçi greve çıkmıştı. Anlaşmaya varılmasının ardından grev bitirilmiş ancak buna rağmen işçilerin örgütlülüğünü hazmedemeyen Eti Gıda yönetimi 23 sendikalı işçiyi işten atmıştı.
Sütaş: Reklâmlarında ürünleriyle iftihar eden Sütaş, işçi düşmanı tavrıyla “iftihar etse” daha gerçekçi olurdu. Sütaş işçileri sendikalaştıkları için bu yılın Mayıs ayında işten atılmış, direnişe geçen işçilerin örgütlülüğüne tahammül edemeyen şirket yönetimi jandarmayı ve polisi işçilere saldırtmıştı. Bununla da yetinmeyen yönetim, direnişçi işçilerin beklediği yere de gübre döktürmüştü.
Yörsan: Çok kötü çalışma koşulları, düşük ücretler nedeniyle 2007 yılının Aralık ayında sendikalaşan Yörsan işçilerinin tamamı, Çalışma Bakanlığı’nın durumu patrona ihbar etmesi üzerine işten çıkarılmıştı. Yörsan reklâmlarında “akıllardan çıkmayan lezzetleriyle” övünüyordu. Biz işçilerin hafızasından ise direniş günlerinden kalan “Yörsan Yersen!” sloganı çıkmıyor.
Uno: 20 yaşın üzerinde olanlar Uno’nun “Ekmeklerinizi elletmeyin” reklâmını hatırlarlar. İnsanlara “ekmeklerinizi elletmeyin” diyen Uno, işçilerin sendikal haklarına el koymaktan hiç rahatsızlık duymamıştı. 2008 yılının Eylül ayında sendikalaştıkları için 11 işçi işten atılmıştı. Sonra da kendini sağlama almak isteyen firma kendi istediği sendikayı getirip bütün işçileri zorla üye yapmıştı. Şimdi sözde sendikalı olan fabrikada işçiler çalışma koşullarının gittikçe kötüye gittiğini söylüyorlar.
Coca Cola: Dünyanın en çok içecek satan firması olmakla övünen, reklâmlarında mutlu aile masalarında yer alan içecek imajı çizen, kamyon kamyon “mutluluk dağıtan” Coca Cola gelin görün ki işçilerine biraz mutluluğu çok görüyor. Coca Cola dağıtım işçileri 2005 yılının Mayıs ayında sendikalaşmış, Coca Cola bu duruma işçileri işten atarak karşılık vermişti. Günlerce süren direnişte işçiler şiddet ve baskı görmüşlerdi. Uzun zamandır da üretim yapılan fabrikalarında örgütlü olan sendika yerine şirket kendi istediği sendikayı getirerek işçilerin sesini hepten bastırmak istiyor.
Unilever: Lipton, Dove, Algida, Yumoş gibi reklâmlarını her gün izlediğimiz markaların üreticisi Unilever’de de, 2008 yılında, çalışma koşullarının ve ücretlerinin iyileştirilmesi için sendikalaşan işçiler işten atılmışlardı.
Nestle: Bir zamanlar reklâmlarında “çocukluğumuzdaki tat” olduğunu iddia eden Nestle, fabrikalarında çalışan binlerce işçinin çocukluklarını ya da çocuklarını kastetmiyor herhalde! Hatırlayacaksınız, bu yılın Temmuz ayında sadece daha iyi ücret ve daha düzgün çalışma koşulları istedikleri için toplu sözleşme sürecine katılmaya çalışan işçiler işten atılmışlardı.
Kardeşler, ben sadece hatırlatmak amacıyla birkaç isim saydım. Devam etmeye kalksam sayfa sayfa yazmam gerekir herhalde. Kimberly Clark, THY, BMC, Tofaş ve daha pek çok firma bu listeye girer. Ama bu kadarlık liste bile bize bir şey göstermeye yeter. Şatafatlı reklâmların, koca koca binaların, sosyal sorumluluk projesi palavralarının arkasında tek bir gerçek var: Kapitalistlerin bitmek bilmeyen aç gözlülüğü ve kâr hırsları! O halde yolumuz bellidir. Sadece fabrikalarımızda verdiğimiz mücadeleler yetmez. Gözünü kâr hırsı bürümüş asalakların tümünün defterini dürmek için sektör ayırt etmeksizin, sendikalı sendikasız tüm işçilerin kapitalizme karşı ortak mücadelesi için örgütlenmeliyiz.
50’sinden Sonra Vardiyalı Çalışmak
Mersin’de Asgari Ücret Semineri
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...