Buradasınız
Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Gebze’den bir grup emekçi kadın
Tüm emekçi kardeşlerimize merhaba! Bir grup emekçi kadın olarak bir kez daha seslenmek istedik sizlere. İşçi ve emekçilerin bayramı, bizim bayramımız 1 Mayıs! Kimimiz bu yıl ilk defa bu coşkuya ortak olacaktı, kimimiz de UİD-DER kortejinde 1 Mayıs’a katılmanın coşkusunu bir kez daha doya doya yaşayacaktı. Ne yazık ki, 2020 1 Mayıs’ına koronavirüs korkutması gölge düşürdü, meydanlar sessiz kaldı. Bizler de bu sessizliği, duygularımızı, gelecek güzel günlere dair özlemimizi, mücadelemizi akıttığımız satırlarla bozalım istedik. Yan yana olamasak da, gelincik tarlasını andıran kortejimizde bulunamasak da, aynı duyguları taşıyoruz yüreklerimizde. Bugün aynı satırlarda, aynı mektuplarda ortak oluyoruz 1 Mayıs coşkusuna. Yarın yan yana, omuz omuza olacağımız meydanlarda doyasıya yaşacağız bu coşkuyu. Hepinizin 1 Mayıs uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutluyoruz!
Melek:Bu büyük dünyayı inşa eden tüm emekçilerin ve işçilerin bayramı 1 Mayıs. Bugün, bin bir emekle, türlü cefalarla, mücadeleyle kazanılmış en büyük zafer. Yıllardır hak mücadelesi veren işçiler sayesinde, emek olmadan hiçbir şey olmayacağını öğrendik biz. Haklarımız için uğraşan, geçmişte alın teri döken ve bu geçmişi unutturmayarak bugün de devam ettiren herkese selam olsun! Yaşasın emeğin ve emekçinin günü! Yaşasın 1 Mayıs!
Gönül:Emek, ekmek, mücadele... Yaşamı boyunca alın teriyle ekmeğini kazanan, hak ettiğini alabilmek için yılmadan mücadele eden tüm işçilerin 1 Mayıs emek ve dayanışma gününü kutluyorum. Evlere hapsolduğumuz şu günler de geçecek. Mücadeleyle gelecek, daha mutlu çocuklar, daha umutlu gençlik, hak ettiğini alan işçiler ve daha güzel bir gelecek… İşçi ve emekçiler günümüz kutlu olsun!
Aylin:Dışarıda, alanlarda haykırarak, bağırarak 1 Mayıs coşkusunu yaşayamadık. Evlerimizde kutladık bizler de. Bu yüzden biraz da buruk içimiz. Virüsü bahane edip biz işçilerin, işçi eşlerinin ve işçi çocuklarının seslerini kısmaya çalışıyorlar. Ama bilmiyorlar ki, ne olursa olsun, biz evimizden çıkamasak bile sonuna kadar savaşıp haklarımız için mücadele edeceğiz. Kapitalist sisteme asla boyun eğmeyeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın haklı mücadelemiz! Selam olsun işyerlerinde ve evlerinde coşku ile 1 Mayıs’ı kutlayan bütün işçilere! 1 Mayıs hepimize kutlu olsun!
Ceren:1 Mayıs geçmişte 8 saatlik işgünü mücadelelerine önderlik yaptıkları için idam edilen işçilerin bizlere bıraktığı bir mirastır. Bizler daima o öncü mücadele ruhuyla hareket etmeliyiz. 1 Mayıs her yıl coşkuyla dünyanın her bir yanında kutlanıyor. İşçilerin kendini savunması, hak ettiği kazancına sahip çıkması gerekiyor. Patronlar türlü oyunlarla haklarımıza el koyuyor, esnek çalışmaya, düşük ücretle çalışmaya zorluyorlar bizleri. Ama bunun böyle gitmeyeceğini bilsinler. Artık haklarımıza sahip çıkarak, el ele vererek bir araya gelmeliyiz. Patronlar sınıfının artık bizi sömürmesine, susmak değil, el ele vererek, yan yana durarak karşı gelmeliyiz. Uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere karşı bir araya gelerek, 1 Mayıs’ta sloganlarımızı atarak sesimizi duyurmalıyız. Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sağlamak için, insanca yaşam için, bu haklı mücadelemizi büyütmeliyiz ve 1 Mayıs mücadelesini yaşatmamız gerekiyor. Ancak 2020 yılında kapitalist sistemin krizi haklarımızı elimizden alıyor. Buna bir de Covid-19 virüsünü bahane ederek sokağa çıkma yasağını eklediler. Böylelikle 1 Mayıs’ımız engellendi. İstiyorlar ki bizler susalım, örgütlenmeyelim, bir araya gelmeyelim. Haklarımızı istemenin, insanca yaşamayı talep etmenin en büyük ve en çok ses getirdiği yer 1 Mayıs alanlarıdır. Onlar ne kadar engel koyarlarsa koysunlar, bizler bu direnişi ve mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayacağız. Kapitalist sistem en büyük düşmanımızdır ve şunu hiçbir zaman unutmayalım, asıl virüs kapitalizmdir. Bu haklı mücadelemiz geçmişten günümüze kadar coşkuyla büyüyerek gelmiştir. Her şey sadece 2020’den ibaret değildir. Bizler daima geçmişteki kazanımlardan örnek alıp ders çıkartmalıyız. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın büyük mücadelemiz!
İpek:Önümüze ne kadar engel konulursa konulsun susmayacağız. Haklarımızı bıkmadan usanmadan savunacağız. Birliğimizle, beraberliğimizle bunu başaracağız. Ayrı şehirlerde, ayrı ülkelerde olsak da istediğimiz, savunduğumuz bir, sorunlarımız bir. Bu coşkuya ortak olmamızı sağlayan, emeği geçen herkesin emeğine, yüreğine sağlık. Hepimizin sesi oldular. İyi ki bu ailenin bir ferdiyim. İyi ki UİD-DER’liyim. Benim güçlü, emekçi kocaman ailem. Bu yıl olmadı, ama daha nice 1 Mayıs’larımız var coşkuyla kutlayacağımız. Emeğin, emektarın alın terinin, dayanışma ve yardımlaşmanın günü olan 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramımız kutlu olsun!
Bir grup kadın işçi:Yolu UİD-DER’le kesişen her bir işçi, sınıf kardeşi olmanın ne demek olduğunu iyi bilir. Bizler de aralarında kan bağı değil, can bağı, mücadele bağı, sınıf bağı olan üç kız kardeşiz. Yıllardır UİD-DER’in kızıl kortejindeki yerimizi alıyor, sloganlarımıza sesimizi katıyor, 1 Mayıs coşkusuna ortak oluyoruz. Bu yıl egemenler bizi evlerimize kapatmaya çalışsa da, korkuyla sindirmek istese de, elinden geleni ardına koymasa da, bizler şöyle karşılık veriyoruz; korkmuyoruz, sinmiyoruz, pes etmiyoruz! Çok iyi biliyoruz ki, egemenlerin en büyük korkusu işçi sınıfının ayak seslerini duymaktır. 1 Mayıs’ta evlerimizden, fabrikalarımızdan, işçi mahallelerinden ortak olduk coşkuya. Mücadele tarihimizdeki bu şanlı günümüze sahip çıkıyoruz. Yeniden meydanlara akacağımız, coşkuyla, umutla, inatla ve inançla taleplerimizi haykıracağımız günlere hazırlanıyoruz. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın işçi sınıfının uluslararası mücadele birliği!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
- Selam Olsun Dünü Bugüne, Bugünü Yarınlara Bağlayacak Olanlara!
- UİD-DER Birlikte Çarpan Yüreklerin Sesi Oldu
- Rehberimiz UİD-DER
- UİD-DER’li Gençler: 1 Mayıs Coşkumuzu UİD-DER’e Borçluyuz!
- Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
- 1 Mayıs’ı Elimizden Alanların Oyunlarına Kanmayalım!
- Yaşasın 1 Mayıs!
- Tek Bir Gün Değil, 365 Gün Mücadele! Teşekkürler UİD-DER!
- Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
- Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
- Biz Bu Oyunu Bozduk!
- Sınıf Mücadelesinde Karamsarlığa Yer Olmadığını Gösteren UİD-DER’e Teşekkürler
- 1 Mayıs UİD-DER’le Güzel
- Yüreğindeki Sese Kulak Ver!
- 1 Mayıs Mesajları İnancımızı ve Bilincimizi Pekiştirdi
- UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- 1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Geçmişi Bugüne, Bugünü Yarına Bağlayanlara Selam Olsun!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Son Eklenenler
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...