Buradasınız
Enflasyon, Asgari Ücret ve “Çakılan” Dolar!
Gündelik yaşamın gailesi içinde iktidar ve sermaye çevrelerinin algı oyunlarını idrak etmek emekçiler için kolay değil. Kafaları karıştırarak, algı oyunları yaparak, yalan söyleyerek, unutturarak yoksullaşmamızı normal göstermeye, ekonomideki başarısızlıklarını başarı olarak yutturmaya çalışıyorlar. Siyasi iktidarın emekçileri aldatırken en çok başvurduğu yöntemlerden biri “unutturmak”. Öyleyse biz unutturmayalım.
Ocak 2018’de 3,7 lira olan dolar, Erdoğan “siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” diyerek 24 Haziranda Cumhurbaşkanı seçildiğinde 4,6 liraya çıkmıştı. 2019 yılında “Bunlara göre dolar 10 lira olacak, enflasyon %30’u aşacak, bankalarımız tökezleyecekti. N’oldu? Bunların hiçbiri oldu mu?” dediğinde ise dolar 5,7 liraydı. 2020 Ağustosunda o zamanın Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak “maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz” diye sorduğunda dolar 7,3 liraya çıkmıştı. Bu yılın ağustos ayında ise Erdoğan ekonominin “şahlanış dönemine girdiği” müjdesini verdiğinde 8,4 liraydı. Kritik eşik 14 Kasım günü aşıldı ve o gün 10 lirayı bulan dolar bir ay içinde hoplaya zıplaya 15 lira oldu. 16 Aralıkta yani asgari ücret açıklandığı gün 15,5 lirayı bulmuştu. Lira freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı yuvarlanırken, dolar 4 gün içinde 18 liranın üzerine çıktı. Böylelikle, Türk lirasının 4 yıllık toplam değer kaybı yüzde 400’ü buldu!
Siyasi iktidar bir gece yarısı operasyonuyla dolardaki yükselişe müdahale etti. 20 Aralık gecesi Erdoğan’ın dövize endeksli TL mevduat uygulamasına geçileceğini açıklamasının ardından dolar hızla 13 liranın altına düştü. Bir gecede 5 liralık bir düşüş olunca bunun adı “sert düşüş”, “çakılma” oldu tabi. Yandaş medya ve sosyal medya trolleri bu “sert düşüşü” rejimin ekonomi yönetimindeki muazzam başarısı olarak lanse etmek için seferber oldular. Alkışlar, davullu zurnalı kutlamalar… Gelecekteki yolculuğu belirsizliğini koruyan dolar, bugün 12-13 lira aralığında geziniyor.
Şimdi soralım: Dolar gerçekten düştü mü? 1 Ocak 2021’de 7,4 lira olan dolar bugün 12 lira civarında! Yani dolar düşmedi, 5 lira arttı! Türk lirası da yılın başından bu yana yüzde 60’ın, Ocak 2018’den bu yana ise yüzde 190’ın üzerinde değer kaybetti. Algı oyunlarında, yalan dolanda sınır tanımayanlar bu gerçeğin üzerini kapatıyorlar.
Şimdi Erdoğan’ın dediğini yapalım ve dolarla uğraşmayı bırakıp enflasyona bakalım. Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli olarak artmasıdır. Yani tek bir ürün değil, sık alınan ürün gruplarında düzenli yaşanan fiyat artışıdır. Gündelik yaşamımıza uyarlayacak olursak; rutin market, pazar, mağaza alışverişlerimizde önceki aya/yıla göre ne kadar fazla ödüyorsak enflasyon da o kadar artmış demektir. 2021’in başından bu yana başta temel ihtiyaç maddeleri olmak üzere her şeye fahiş zamlar geldi. TÜİK’in enflasyon rakamlarına artık çocuklar bile gülüyor. Ancak bağımsız enflasyon araştırma gruplarına göre kasım ayında yıllık enflasyon yüzde 60’ı aşmış durumda. Emekçilerin yoğun olarak tükettiği kimi ürünlerin fiyatı ise iki hatta üç katına çıktı. Bu arada ücretlerimiz yerinde saydığı için alım gücümüz düştükçe düştü. Henüz Aralık ayı enflasyonu açıklanmadı ama markete girip fiyat etiketlerine bakmak bile çok daha yüksek olduğunu anlamak için yeterli.
Vaziyet buyken 2022 yılı boyunca geçerli olacak asgari ücret 4253 lira olarak açıklandı ve buna “büyük zam” dendi. Oysa henüz almadığımız zamlı ücret enflasyon karşısında şimdiden erimiş durumda. Enflasyon asgari ücrete zam yapılmadan önce zaten yükseliyordu. Ancak bazı aklı evveller asgari ücrete “çok yüksek” zam yapıldığı için enflasyonun yükseleceğini, işten atmalar olacağını söylüyor. Bu argümanlar örgütsüz işçileri korkutmak ve ülkeyi tam anlamıyla bir asgari ücretliler ülkesi haline getirmek için öne sürülüyor. Gerçekte asgari ücrete yapılan zam enflasyon oranının çok altındadır. Türkiye’de emek maliyetleri artmamış, düşürülmüştür. Önümüzdeki yıl enflasyon ne kadar yükselecek, şimdilik durulmuş görünen liranın değer kaybı ne kadar olacak bilmiyoruz.
İşçilerin ezici çoğunluğunun asgari ücret ve dolayında ücret aldığı, beyaz yakalıların, kamu çalışanlarının ücretlerinin asgari ücret civarına çekildiği hesaba katıldığında, işçi sınıfının tüm kesimlerinin yoksulluk çukurunun daha da dibine yuvarlandığı görülür. İşçi sınıfı bu vahim durumu tersine çevirebilir. Bunun yolu bellidir: İşçi sınıfının tüm kesimleri olarak; dinsel, etnik ve kültürel kimlikler dâhil her türlü yapay kutuplaşmayı aşarak birlik ve dayanışmamızı büyütmeliyiz!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- İşçi Dayanışması 190. Sayı Çıktı!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
- Asgari Ücret Açıklandı: Sefalet Baki, Algı Oyunları Sürüyor!
- Asgari Ücret, Zamlar ve İşçilerin Söz Hakkı
- Asgari Ücret Gerçeği: Reel Ücretler Düşüyor, İşçi Sınıfının Yoksulluğu Büyüyor!
- Metal, Petrokimya, Gıda ve Kargo İşçileri: Türk-İş Başkanı İşçilerin Değil Sermayenin Sözcüsüdür!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- Asgari Ücrete Zam Tartışmaları
- İşçilerin Payına Düşen Yine Yoksulluk Oldu
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...