Buradasınız
Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı

Ağırlaşan çalışma koşulları ve artan baskılar nedeniyle örgütlenerek sendikalı olmak isteyen işçilerin sayısı artıyor. Buna karşılık patronlar sendika düşmanlığı yapıyor, yasaları çiğniyor, ücretsiz izne çıkarma, haksız ve hukuksuz bir şekilde işten atmaya kadar her yolu deneyerek örgütlenmenin önüne geçmeye çalışıyor. Bütün bu saldırılara rağmen sendikalaşmanın önüne geçemediklerinde, bu sefer de toplu iş sözleşmesi masasına oturmayı reddediyorlar. İşçilerin greve çıkması durumundaysa grev kırıcılığı yaparak işçilerin örgütlülüğünü bozmaya çalışıyorlar.
Bir süredir grevde olan Indomie Adkotürk ve Bel Karper işçileri de aynı süreçten geçtiler. Patronların her türlü hukuksuz, yasa dışı saldırısına maruz kaldılar. Ama sendikalarından ve mücadelelerinden vazgeçmeyerek birliklerini bozmadılar. Her iki işyerinde de patronların sendikayla toplu iş sözleşmesi masasına oturmayı reddetmesi üzerine işçiler üretimden gelen güçlerini kullanarak greve çıktılar. Grev hakkı yasal olarak işçiye tanınmış bir haktır. 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununa göre; “İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veyahut bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denilir. Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek amacıyla bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denilir.” Yasada da belirtildiği gibi grevin amacı işyerindeki “faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak”tır. Bir grevde bu olamıyorsa o grevin patronun üzerinde baskı yaratması mümkün değildir.
Ancak hem Adkotürk hem de Bel Karper yönetimleri yasal haklarını kullanan işçilerin grevini kırmaya çalışıyorlar. Dışarıdan işçi getirerek grev kırıcılığı yapıyor, içeride greve katılmayan işçileri grevde olan işçilerin çalıştığı bölümlerde çalışmaya zorluyorlar. Peki, grev kırıcılığına dair yasa ne diyor? Aynı Kanunun 43. maddesine göre patronlar kanuni bir grev sürecinde grevci işçilerin yerine “hiçbir surette daimi veya geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarını çalıştıramaz.” Greve katılmayan işçileri ise “ancak kendi işlerinde çalıştırabilir, bunlara, greve katılan işçilerin işlerini yaptıramaz.”
Yasa açıkça grev kırıcılığını suç saymasına rağmen patronlar bu suçu işlemeye devam ediyorlar. Bel Karper işçileri ise kaçak işçileri taşıyan servislerin fabrikaya girmesini engellemeye çalışıyorlar. Peki, ortada patronun işlediği grev kırıcılığı suçu varken yasaları uygulamakla görevli kaymakamlar, polisler, jandarmalar ne yapıyor? Bu suçu engellemeye çalışan grevci işçilere ve sendikacılara cezalar kesiyorlar. Üstelik her seferinde kişi başı 12 bin 804 lira! Grev kırıcı işçileri taşıyan servisleri durduran Bel Karper işçilerinin karşısına “bu yaptığınız yasal değil” diyen kaymakam çıkıp grev kırıcılığına ortak oluyor. Polise “gerekirse işçiyi gözaltına alın, burayı dağıtın” emri veriliyor. İş-Kur müdürü sendikanın şikâyetini dikkate alarak grev kırıcılığını tespit edip işlem yapacağı yerde “kanunun işleyişi umduğundan yavaş işliyorsa sen yasayı çiğneyemezsin, böyle bir vatandaşlık yok” diyerek işçilere “kanun” dersi vermeye kalkıyor.
Bir tarafta sendikalarıyla birlikte yasal haklarını savunan grevci işçiler, diğer tarafta alenen suç işleyen patronlar ve onların çıkarlarını kollayan devlet yetkilileri… Yasalar işçi sınıfıyla patronlar sınıfı arasındaki güç mücadelesinin sonucunda yazılır. Yani kim güçlüyse yasaları o yazar. Hiçbir hak yoktur ki egemenler lütfedip vermiş olsun. Yasalarda yer alan tüm haklarımız zamanında işçilerin mücadelesiyle elde edilen haklardır. Ancak ne zaman ki işçilerin örgütlülüğü dağılır ve gücü zayıflar işte o zaman işler değişir. Ya kazanılmış haklarımız yasalardan silinir ya da kâğıt üstünde kalır. Yasaları çiğneyen patronlara da hiçbir yaptırım uygulanmaz ancak işçilerin yasal haklarını kullanmaları dahi engellenmeye çalışılır. Bugün Adkotürk ve Bel Karper başta olmak üzere işçilerin örgütlendiği hemen tüm fabrikalarda olan budur. Bu nedenle Adkotürk ve Bel Karper işçilerinin grevleri, işçilerin sendikalaşma ve grev haklarının kâğıt üzerinde kalmayarak uygulanabilmesi ve korunabilmesi açısından önemlidir.
Çift Doz Eşitsizlik
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
Son Eklenenler
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...