(01.11.2010) Sanat kimi zaman yaşama bir şeyler katar, kimi zaman da yaşam sanata bir şeyler katar. Aslında ne sanatı yaşamdan ne de yaşamı sanattan ayrı düşünebiliriz. Çünkü ikisi birlikte, birbiriyle yoğrulduğu zaman...
(01.11.2010) 24 Ekim Pazar günü “İşçiden İşçiye İşçinin Diliyle” tiyatrosunu izledik. Oyun başlamadan önce herkesi saran bir telaş ve birbirine neşeyle gülümseyen yüzler vardı. Herkes tiyatronun nasıl olacağını merak...
(30.10.2010) Patronların korkulu rüyası UİD-DER yine bir bülten dağıtımıyla iş başındaydı. Tuzla Aydınlı’da bulunan Emin Teknik adlı flex hortum üreten, 300 yüz kişinin çalıştığı fabrikaya UİD-DER’li işçiler olarak bülten dağıtımına gittik. Doğrusunu söylemek gerekirse, hayatımızda karşılaştığımız en komik...
(31.10.2010) İstanbul Büyükşehir belediyesi toplu ulaşıma %10 zam yaptı. Zaten ulaşım çok ucuzdu ya! İstanbul’un bir semtinden başka bir semtine her gün gidip gelmek asgari ücretin üçte birini götürüyordu, şimdi yarısını götürecek.
(31.10.2010) Derneğimizin her sene düzenli olarak yürüttüğü tiyatro çalışmasının bu yılki açılışı dört ayrı oyunla yapıldı. “İşçiden işçiye işçinin diliyle tiyatro” sloganıyla hazırladığımız oyunlarımızla, işçi...
(31.10.2010) Oyunu oynayan arkadaşlarımızın çoğu fabrikalarda çalışan işçilerden oluşuyor. Bu da oyunun arkasında ne denli büyük bir gayretin var olduğunu bizlere anlatmış oluyor. Kimi 12 saat çalıştıktan sonra iş çıkışı...
(30.10.2010) İş yasasına göre patron işçiyi işten çıkardığında bunu geçerli bir nedene dayandırmak zorundadır. Eğer geçerli bir sebep yoksa tazminat ve diğer sosyal haklarını ödemek zorundadır. Patronun işçiyi işten çıkardığını sözlü olarak söylemesi hiçbir anlam ifade etmez.
(30.10.2010) 17 Ekim Pazar günkü “İşçiden İşçiye İşçinin Diliyle Tiyatro” etkinliğine günler öncesinden hazırlık yapmaya başlamıştık. Gerek işyerlerimizde yemek ve çay molalarımızda gerekse de akşamları mesai...
(30.10.2010) Tiyatroya benim gibi birçok işçi gelmişti. Tiyatro oyunlarının her sahnesinde biz işçilerin yaşam ve çalışma koşullarına dair bir şeyler gördüm ve hissettim. Oyunu izlerken yeri geldi güldüm, heyecanlandım,...
(29.10.2010) Ben bir sağlık çalışanıyım. Bu düzende bütün payıma düşen haksızlıkları yaşıyorum. Ayrıca bu sorunlar her gün biraz daha artıyor. Bunlara o kadar sessiz kalıyoruz ki. Zamanında mücadeleci, militan işçilerin...
(28.10.2010) UİD-DER İşçi Tiyatrosunun hazırlamış olduğu oyunları Aksaray Su Gösteri Merkezinde 250’yi aşkın işçi ve işçi ailesiyle beraber izledik. Oyunlardan önce sahneyi alan Akkardan, Brillant, Rimaks, UPS, İleri...
(28.10.2010) Biz 17 Ekimde UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğunun hazırlamış olduğu tiyatro gösterisine katıldık. Tek kelimeyle muhteşemdi diyebiliriz. Bu sayede, işçilerin isteyince ve birlikte hareket edince neler...
(28.10.2010) Bundan Tam 8 ay 20 gün önce, yani 2 Mart 2010 tarihinde hastaneye gitmiştim. Sıra alma maratonunu otuzuncu olarak tamamladıktan sonra sıra bana gelmişti. Doktor yaklaşık beş metreden beni muayene etmişti. Bir fırsatını bulup doktora bir metre yaklaşarak derdimi anlatmaya başlamıştım.
(28.10.2010) Çelik boru üretimi yapan, Gebze ve İskenderun’da fabrikaları ve depoları olan bir şirketler grubunda çalışıyorum. Fabrikada 400 işçi çalışıyor ve bunların bir kısmı benzer işleri yapmasına rağmen taşeron...
(27.10.2010) Bursa’nın Orhaneli İlçesindeki Şetat Madenciliğe ait krom ocağında 26 Ekim günü meydana gelen kazada iki işçi yaşamını yitirdi. Bu acı iş cinayeti şöyle gelişti: Saat 20.00 sıralarında işçileri taşıyan...
(26.10.2010) Onlar, yani benim sınıf kardeşlerim; her şeyi ne kadar da güzel yapmışlardı. Üstelik ışığıyla, dekoruyla, sesiyle, makyajıyla, kostümüyle bu tiyatro, emeği geçen tüm işçilerin uykularından feragat edip...
(22.10.2010) UİD-DER’in İşçi Dayanışması bültenini takip eden herkes Rimaks tekstil fabrikasında direniş yaşandığını biliyordur. Rimaks tekstilde yaşadığımız direniş tabii ki bizlere çok şey öğretti. Ama şöyle bir gerçeği unutmamız lazım. UİD-DER, bu sürecin başından itibaren çok destekçimiz oldu.
(22.10.2010) Birçok ülkeye ihracat yapan bir firmada olan SİNBO’da işçi olarak çalışıyorum. Patronun açgözlülüğüyle ve her geçen gün artan baskısıyla karşı karşıyayız. Patron ve onun yalaka tayfası çalışanlara adeta kan...
(22.10.2010) Bugüne kadar hiç tiyatroya gitmedim. Ya çok çalışmaktan vakit bulamadım ya da bizden uzak gördüm. Tiyatroya sanki zengin işiymiş gibi baktım hep. Ta ki 17 Ekim Pazar günü UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğunun...
(21.10.2010) Ben BRİLLANT fabrikasında 8 yıllık bir işçiydim. Bugüne kadar gece gündüz demeden sürekli çalıştım, tüm fazla mesailere kaldım. Aylıklarımız ve fazla mesailerimiz geç ödendi, herkes gibi ben de sesimi çıkarmadım. Her ay onlarca arkadaşımız işten atıldı, biz işçiler için bu normal bir şey gibiydi.