(20.06.2010) Ben 16 yıllık işçilik hayatı olan ve bunun büyük bir kısmında da eğitim sektöründe çalışan bir işçiyim. Geçmiş 16 yılı gözümün önünde canlandırdığımda çalıştığım işyerlerinde ne kadar çok şey yaşadığımı...
(19.06.2010) Geçenlerde UİD-DER Sefaköy temsilciliği olarak çok güzel bir günde, çok güzel bir piknik organizasyonu yaptık. Piknik için seçilen ormanlık alan da bir o kadar güzeldi. Sabah toplanma yerlerinde buluşarak,...
(19.06.2010) Türkiye’de son 50 yılda okur-yazar oranı iki kattan fazla artmış. 1960’ta okur-yazar oranı %40 civarında iken 2008 yılında %86’ya yükselmiş. Yani 50 yıl önce 5 kişiden 2’si okuyabiliyor ve yazabiliyormuş,...
(17.06.2010) Biz 13 ve 14 yaşında iki kardeş sabah okula gidiyoruz, öğleden sonra da tekstil atölyesinde çalışıyoruz. Ekonomik sıkıntılar çektiğimiz için çalışmak zorundayız. Çalıştığımız yerde çok düşük ücret alsak da buna mecburuz. Ailemize küçük de olsa bir katkı sunmak zorundayız.
(17.06.2010) Ben genç bir işçiyim. Daha önce çalıştığım yerlerde günde 14-15 saat çalışıyordum. Yeni çalıştığım yer büyük bir fabrika, burada 8 saat çalışıyorum. 14-15 saat çalışmadan sonra burası bana Almanya gibi geldi...
(17.06.2010) Herkesin bildiği gibi sene sonu sınavları için aileler çocuklarını dershaneye gönderiyorlar. Aileler çocuklarını iyi bir mesleğe, güzel bir yaşama sahip olsunlar diye, kısacası toplumumuzun dilinde “okusun, adam olsun” diye göndermiyorlar mı dershaneye?
(15.06.2010) 6 Haziranda derneğimizin Gebze temsilciliğinin düzenlediği piknikte dostlarımızla bir aradaydık. Derneğimizin işçi korosundan ve şiir grubumuzdan Haziran ayında kaybettiğimiz işçi sınıfının şairleri olan...
(15.06.2010) Bizler, Birleşik Metal-İş’e bağlı Akkardan fabrikasından atılan işçiler olarak, 1 aydır direnişte olan Samka fabrikasındaki arkadaşları ziyaret ettik. Ağır çalışma koşullarından, baskılardan, yoğun iş...
(15.06.2010) Türkiye’de kayıtlı çalışan işçilerin sendikalı olma oranı yaklaşık %6. Bu kadar düşük sayıda sendikalı işçi olmasına karşın 11 tane konfederasyon ve onlarca sendika var. Bu durumu şöyle de okuyabiliriz; sendikal örgüt bolca var ama örgütlü işçi yok denecek kadar az.
(14.06.2010) Ben, Haramidere Sanayi Sitesi’nde üretim yapan Kaptan Ofset’te çalışan bir işçiydim. Bu işyerinde 2009’un Ocak ayından bu yana fazla mesai ücretleri ödenmiyor. Söz verildiği halde 2 yıldır zam yapılmıyor ve esnek çalışma dayatılıyor.
(15.06.2010) Bültenimizin yeni sayısını işçi kaleminden işçi eline, gözüne kulağına ulaştırmak için Akse Sapağı durağına gittik. Çok fazla zaman kaybetmeden, hemen bültenlerimizi hazırlayıp durakta bekleyen işçi...
(14.06.2010) Her yağmur yağdığında yine nereleri su basacak, nerelerden insan çığlıkları yükselecek diye düşünmeden edemiyor insan. Çarpık yapılaşma ve ekonomik zorlukların dayatmaları nedeniyle, yağan her yağmur damlası burkar birçok insanın yüreğini.
(14.06.2010) Piknikte, Haziran ayında aramızdan ayrılan işçi sınıfının şairlerini de andık. Nazım’ın da dediği “yârin yanağından gayri paylaşmak için her şeyi, söylediğimiz türkülerde senin de sesin olsun” diyerek,...
(14.06.2010) İşsizliğin her gün artmasıyla beraber işsiz kalan işçilerin bu durumundan yararlanarak onların sırtından geçinen işçi simsarları çoğalıyor. Patronların sömürüsü yetmiyormuş gibi bunlar da işsiz kalan genç işçileri sömürerek geçiniyorlar.
(12.06.2010) Çalıştığım işte iş güvenliği dersi verdiler bize, iş kazası geçirmeyelim diye. Dersi anlatan arkadaş örnekler vererek anlattı, biz de dinledik. Sonunda bize anlamadığımız yer olup olmadığını sordu ve biz de anladık dedik. Soracağınız soru var mı diye sorduğunda şöyle bir soru yönelttim.
(12.06.2010) İsrail askerlerinin Filistin’e yardım götüren Türk gemilerine saldırmaları ve oradaki insanları öldürmeleri, rehin tutmaları, işyerlerinde, mahallelerde veya okullarda herkesin gündemine oturdu....
(07.06.2010) Yağan yağmurun ağaçları beslediği gibi biz de birbirimizi deneyimlerimizle, coşkumuzla ve neşemizle besledik. Bizler birlik olduğumuzda, sorunlarımızın ortak olduğunu gördüğümüzde ve bunları çözmek için...
(08.06.2010) İki sene çalıştığım işyerinde patronlar bizi ortağı oldukları başka bir firmaya geçiş yaptırdılar. Farklı iki firma olduğu için giriş çıkış yaptılar. Ben de önceki işyerinden kalan haklarımı istedim. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı vb. “Bugün yarın vereceğiz, taksitle yavaş yavaş vereceğiz”...
(08.06.2010) Geçen hafta benimle birlikte 11 işçi arkadaşımı topluca işten çıkarttılar. Ben UİD-DER’li olduğum için nasıl bir sürecin beni beklediğini biliyordum. Onun için daha öncesinde, işyerinden arkadaşlarımızla...
(08.06.2010) Ben bir süre önce Tuzla yan sanayisindeki Mesan metal fabrikasından işten atılan bir işçiyim. Çok ağır koşullarda çalışıyorduk. Her gün hatta pazarları bile fazla mesai yapıyordum. İki buçuk ay boyunca böyle çalıştıktan sonra işler azalınca bir gün işten çıkarıldığım söylendi.