Buradasınız
İşçilerin Sordukları/50
İş Kanununun 18. maddesine göre işten haksız bir şekilde atılan işçiler, işe iade davası açma hakkına sahipler. Bu madde işçinin hangi koşullarda işe iade davası açabileceğini düzenliyor: “30 veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az 6 aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.” İşçi işe iade davasını işten çıkarılmasının ardından bir aylık süre içerisinde açmalıdır. İşçiye kıdem, ihbar ve varsa diğer alacakları ödense dahi işçi davayı açabilir. Davayı kazanan işçi, mahkeme kararının kendisine bildirilmesinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak için işyerine başvurmalıdır. Patron tarafından işe iadesi kabul edilmeyen işçinin tazminatı şu an var olan uygulamaya göre aşağıdaki durumlara göre hesaplanır.
İşe iade davasını kazanan işçinin boşta geçen süre için ücreti nasıl ve neye göre hesaplanır?
İşçinin dava süresince boşta geçen 4 aylık ücreti işçi sanki işyerinde çalışıyormuş gibi net ücreti üzerinden hesaplanır. Net ücret işçinin işe başlatılmadığı tarihteki ücret dikkate alınarak belirlenir. Bunun nedeni 4 aylık sürede eğer işyerinde zam yapılmışsa bu zammın işçinin ücretine yansıtılmasının sağlanmasıdır. Bu ücret hesaplanırken işçinin aldığı ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis gibi parasal haklar da dâhil edilir. Ayrıca boşta geçen 4 aylık süre işçinin kıdeminden sayıldığı için, söz konusu süre geçmişe dönük olarak SGK’ya bildirilmeli ve gerekli prim ödemeleri de yapılmalıdır.
4 aylık süre işçinin yıllık iznini, kıdem ve ihbar tazminatını da etkiler mi?
4 aylık süre işçinin yıllık iznini, ihbar ve kıdem tazminatını da etkilemektedir. İhbar ve kıdem tazminatı dava öncesinde işçiye ödenmiş olsa bile işçi, davayı kazandığında bu 4 aylık sürede işe başlatılmadığı tarihteki ücreti dikkate alınarak hesap edilir ve ortaya çıkan ihbar ve kıdem tazminatı ücret farkı işçiye ödenir. Eğer 4 aylık süre eklendiğinde yeni bir ihbar süresi hakkı ortaya çıkarsa bu süre üzerinden tazminatı ödenir. Eklenen bu 4 aylık süreyle birlikte işçi, yeni bir yıllık izne hak kazanıyorsa ya da kullandığı yıllık izin süresi artıyorsa bu izinlerin ücreti de işçiye işe başlatılmadığı tarihteki ücreti baz alınarak hesaplanıp ödenir.
İşe iade davasını kazanan işçinin işe alınmaması halinde hak ettiği tazminat nasıl ve neye göre hesaplanır?
Patron, işçinin işe iadesini kabul etmemesi durumunda en az 4 aylık en çok da 8 aylık tazminat ödemek zorundadır. Bu miktar sendikal faaliyet nedeniyle çıkarılan işçiler için 12 aylık olarak ödenmektedir. İşçinin işe kabul edilmemesi durumunda hesaplanacak olan tazminat yine işçinin işe başlatılmadığı tarihteki ücreti dikkate alınarak (emsal işçinin ücreti olarak da geçer) hesaplanır. Bu ücretten sadece damga vergisi alınır. Geriye kalan tazminat ücreti işçiye ödenir.
Genelde açılan işe iade davalarının ne zaman sonuçlanacağı belli olmuyor. Açtığımız işe iade davası 2 yıl sonra da sonuçlanabilir. Bu durumda 2 yıl sonra da alacağımız ücret ve tazminat hakları yine boşta geçen süre tazminatı (4 ay) ve işe başlatmama tazminatı kadardır. İş Kanununda işçilerin açtıkları işe iade davalarının 2 ay içerisinde sonuçlandırılacağı, temyize giderse de 1 ay içerisinde karara bağlanacağı belirlenmiştir. Fakat davalar genellikle yasada belirtilen bu süre içerisinde sonuçlanmıyor. İşçiler uzun süren davalar nedeniyle mağdur oluyor.
İş mahkemelerinde yeni arabuluculuk düzenlemesiyle mevcut durum değişecek
Yukarıda belirttiğimiz gibi iş mahkemeleriyle ilgili mevcut durumda işçi, işe iade davasını kazandığında hak ettiği bütün alacaklarını işe başlatılmadığı tarihteki ücret üzerinden alabiliyor. Fakat iş mahkemelerinde yapılan değişiklikle birlikte bu durum ortadan kalkacak. Arabuluculuk uygulamasıyla birlikte işçinin bütün alacakları işçinin işten çıkarıldığı tarih baz alınarak hesaplanacak. Bir kez daha işçiler hak gasplarıyla karşı karşıya bırakılacak.
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...