Buradasınız
İşçilerin Sordukları / 57 [Kişisel Koruyucu Donanımlar]
İşçi Dayanışması Bülteni, No: 113

İşyerlerinde yaptığımız iş nedeniyle karşı karşıya kaldığımız riskler iş kazalarına ve meslek hastalıklarına neden olmaktadır. Patronlar bu riskleri ortadan kaldırmak, işçilerin sağlığının korunması ve güvenliği için her türlü önlemi almak zorundadırlar. Bu önlemlerin içerisinde kişisel koruyucu donanımlar büyük önem taşımaktadır.
Kişisel koruyucu donanım nedir, neye göre verilir, nelere dikkat etmeliyiz?
Çalışırken ellerimiz, ayaklarımız, kollarımız, derimiz, başımız sürekli risk altındadır. Bu organlarımızı korumak için verilen baret, eldiven, iş elbisesi ve ayakkabısı, maske, kulaklık, gözlük gibi araçlar kişisel koruyucu donanımlar olarak adlandırılmaktadır. Ayakkabı, eldiven, gözlük, kulaklık gibi koruyucu ekipmanlar işçilere ücretsiz olarak verilmelidir. Koruyucu donanımların bakımı ve onarımı, ihtiyaç durumunda değiştirilmesi patrona aittir. Koruyucu donanımlar işçinin çalıştığı ortama göre verilmelidir. Bunun için önceden işçilerin çalıştığı yerlerde iş güvenliği uzmanlarının yönlendirmesiyle ortam ölçümleri yapılmalıdır. Bu ölçümlerin sonucunda işçilere hangi tür maskenin, kulaklığın, iş ayakkabısının, gözlüğün verileceği saptanmalıdır. Koruyucu donanımların kendisinin bir risk yaratmaması, kaliteli olması ve işçiye zarar vermemesi önemlidir. Hijyenik şartlarda muhafaza edilmesi sağlanmalıdır. Örneğin tozlu bir ortamda çalışan işçinin dinlenme ve vardiya bitimlerinde maskesini çalıştığı alanda açıkta bırakmaması sağlanmalıdır. Bunun için gerekli saklama yerleri yapılmalıdır. Belirlenen standartlara uyulmalıdır. Kullanımı işçinin sağlık durumuna ve ergonomik gereksinmelerine uygun olmalıdır. Özellikle ayakkabı ve iş elbisesi mevsimlere göre verilmeli, yazlık-kışlık diye ayrılmalıdır. Koruyucu donanım her bir işçiye ayrı ayrı verilmelidir.
Yasalarda koruyucu ekipmanları ele alan maddeler nelerdir?
6331 sayılı İş Güvenliği ve Sağlığı Kanunu’nun 30. maddesine dayanılarak çıkarılan Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik işyerlerinde koruyucu donanımlarla ilgili yapılması, alınması ve uyulması gereken kuralları içermektedir. 2 Temmuz 2013 tarihli yönetmelikte “Kişisel koruyucu donanım, iş kazası ya da meslek hastalığının önlenmesi, çalışanların sağlık ve güvenlik risklerinden korunması, sağlık ve güvenlik koşullarının iyileştirilmesi amacıyla kullanılır. İşveren, toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik verir” denmektedir.
İşyerlerinde işçilerin karşılaştığı sorunlar nelerdir?
İşçilere işyerlerinde yeterli koruyucu donanımlar verilmemektedir. Verilse bile uzun süre kullanılması istenmektedir. Örneğin çoğu işyerinde yılda bir kez iş ayakkabısı verilmekte ve bu ayakkabının yaz-kış giyileceği söylenmektedir. Verilen maskelerin ne kadar sıklıkla değiştirileceği belirtilmemekte, işçiye “hava almada zorlanıncaya kadar kullanacaksın” denilmektedir. Kullanılan eldivenlerin sıklıkla değiştirilmemesi gerektiği, yırtılıp parçalanıncaya kadar kullanılması gerektiği söylenmektedir. Patronlar koruyucu donanımların fazla gitmemesi, bitmemesi, yeniden yeniden alınmaması için işçilere sürekli uyarılarda bulunurlar. Kaliteli ve iyi olan koruyucular alınmaz. Çünkü kaliteli olan her şey pahalıdır. Bu da patronun kârının azalması demektir. O yüzden ucuz ve gerçekte işçiyi korumayan koruyucu ürünler alınmaktadır. Patronlar için işçilerin ayağı su toplamış, mantar olmuş, derisi alerji olmuş, kulağı iltihaplanmış önemli değildir.
İşyerinde kişisel koruyucular verilmediğinde ne yapmalıyız?
Kişisel koruyucuların işçilere verilmesi yasalara göre zorunludur. Koruyucu donanımlar işçilerin sağlığına da zarar vermemelidir. Kullanmakta olduğumuz ayakkabı, gözlük, eldiven gibi koruyuculardan dolayı herhangi bir sorun yaşadığımızda bunu bildirmeli, değiştirilmesini sağlamalıyız. Örneğin iş ayakkabısı ayağımızda mantara, su toplanmasına, kemik ağrılarına neden oluyorsa bunun değiştirilmesini istemeliyiz. İsteğimizin karşılanması için işçiler olarak birlikte hareket etmeliyiz. Sendikalı bir işyerinde çalışıyorsak sendikamız aracılığıyla bunu yapmalıyız. Patron tüm bildirimlerimize rağmen herhangi bir değişiklik, düzeltme yapmıyorsa İş Kanununda ve İş Güvenliği ve Sağlığı Kanununda yer alan haklarımızı kullanarak gerek yasal gerekse de fiili olarak hakkımızı aramalı ve mücadele etmeliyiz.
“Gelin” Kadınlar Bir Olalım!
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...