Buradasınız
Kıdem Tazminatı ve İbraname
Sefaköy’den bir tekstil işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Kıdem tazminatı iş hayatımızın en önemli konularından biridir. Bir işyerinde bir yıl çalışmakla kıdem tazminatına hak kazanırız. Bunun illâ bir yazılı sözleşmeye dayanması gerekmez. Açılacak bir davada tanık dinleterek de ispatlanması mümkündür. Kıdem tazminatı her yıl için bir brüt maaş ve yemek, yol vb. ek ödeneklerin bir aylık tutarı olarak hesaplanır. Uygulamada aldığımız maaşla SGK’ya bildirilen maaş arasında çoğu zaman bir fark bulunmaktadır. 2000 TL maaş alan bir kişinin asgari ücret üzerinden sigorta priminin yatırıldığı bir gerçektir. Böyle bir durumda açılacak bir davada gerçek maaş miktarı da tanıkla ispatlanabilir ve kıdem tazminatı gerçek maaş üzerinden hesaplanır.
Kıdem tazminatını ödemek istemeyen patronlar bazen işçileri bir yıl dolmadan işten çıkartıp yeniden işe alma ya da bünyelerinde bulunan başka şirketlere aktarma yoluna gitmektedirler. Bu durumlarda da yazılı belgelerle ispat imkânı varken tanıkla ispat yoluna gidilebilir ve süreler birleştirilerek tazminat hesaplanabilir.
İş hayatında yazılı belgeler genelde patronların elinde bulunduğu için iş hukunda “tanık” çok önemli bir yer tutmaktadır. İşyeri içinden bulunacak bir tanık birçok gerçeği ispatlamanız için yeterli olacaktır.
Tanığın bu öneminin yanı sıra Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren yeni borçlar kanununun 420. maddesi ve bu maddeye bağlı olarak Yargıtay 9. Dairesi biz işçilerin yararına çok önemli bir karara imza attı. Ben de ilk duyduğumda çok şaşırdım ama kararı okuduğumda çok sevindim. Bu karar işten ayrılırken tüm haklarımızı aldığımıza dair imzaladığımız ibraname ile ilgili. Peki, nedir bu ibraname ve bizim için ne ifade ediyor?
İbraname; işçinin işten ayrılırken ücretini, fazla çalışma, yıllık ücretli izin alacağı, ihbar ve kıdem tazminatı vb. alacaklarını aldığına, işyerinden başka bir alacağı kalmadığına ilişkin imzaladığı belgedir ve iş sözleşmesinin sona erme anında düzenlenir. Yani bir işyerine girdiniz, bir süre çalıştınız, sonra işten ayrıldığınızda ya da işten atıldığınızda işyerinden hiçbir alacağınızın kalmadığına dair imza attığınız belgedir ibraname. Eski yasaya göre işten ayrılma anında ibraname imzalanırdı. Hatta öyle uyanık patronlar vardı ki, işe girerken ibranameye imza attırıp işten çıktığımızda da o ibranameye dayanarak hiçbir hakkımız kalmadığını öne sürebiliyordu. Böylelikle hiçbir hakkımızı vermeden bizi beş kuruşsuz işten atabiliyordu. Ya da imza attığımız anda herhangi bir araştırma yapamadığımız için patronların bize sunduğu şartları kabul edip imzalıyorduk ibranameyi ve hiçbir hakkımız kalmıyordu.
Ama 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren yeni borçlar kanununun 420. maddesinde açık bir hükümle ibraname hakkında düzenlemeye gidilmiş. Bu kanuna göre patronlar ibranamelerin geçerli olabilmesi için aşağıdaki koşulları yerine getirmeli, aksi takdirde imzaladığımız ibranamelerin geçerliliği kalmayacak. Yani ibraname yok sayılacaktır. Buna göre;
İbraname sözleşmesi yazılı olmalıdır. Yani, işçi alacaklarına ilişkin sözlü olarak ibra yapıldığı iddiası dinlenmeyecektir.
İbra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması gerekmektedir.
İbra konusu alacağın türü (maaş, fazla mesai, yıllık izin hakları, kıdem ve ihbar tazminatı alacağı vb.) ve miktarı açıkça belirtilmelidir.
Ödeme banka aracılığıyla yapılmalıdır. Ödemeler banka aracılığıyla yapılmamışsa, işçinin vereceği ibraname geçersiz olacak ve borcu sona erdirmeyecektir.
İbranamedeki yazılı tutar bankaya eksik ödenmiş ise imzalanan ibraname geçersiz olacaktır.
İbra sözleşmesi işçinin haklarını yeterince korumuyor veya aşırı ölçüde sınırlıyorsa ve bu durumlar açıkça belli ise, işçi ibra sözleşmesinin iptalini hizmet ilişkisinin sona erdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde talep edebilecektir.
Özetle bundan sonra patronlar kafalarına göre ibraname imzalatamayacak ve bize yapacakları tüm ödemeleri banka aracılığıyla yapmak zorunda olacaklar. Bu ödemeleri ve imzalattıkları ibranamelerin geçerliliğini ispatlamak onlara düşüyor. Tabii patronlar bu kanundan kaçmaya ve uygulamamaya çalışacaklar. Ya da çeşitli uyanıklıklar yapacaklar. Örneğin ibranameye, 1 ay sonrasına imza atmışız gibi tarih atacaklar. Biz ise işten çıkarıldığımızı belirten bir belge isteyip banka aracılığıyla ödememizi tam olarak aldıktan sonra ibranameye imza atmalıyız. Haklarımıza sahip çıkıp bu bilgiyi de işyerlerimizdeki tüm işçi kardeşlerimize anlatmalıyız. Unutmayalım ne kadar bilinçlenirsek o kadar güçlü oluruz. Bizler de kendimizden başlayarak bilinçlenmeli ve örgütlenmeliyiz. Yaşasın işçilerin örgütlü mücadelesi!
İşçiler Siyaset Yapmaz mı?
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...