Buradasınız
Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik

İlk kez 1 Mayıs’a katılan lise mezunu genç kadın arkadaşımız. “Gençliğin Yolu İşçi Sınıfının Yoludur” pankartını taşımada görevliydi. Tüm gün enerjik bir şekilde görevini yerine getirdi ve şöyle söyledi: “Burada olmak çok güzel. Sadece ilk kez katıldığım için değil, 1 Mayıs’a UİD-DER ile katılmak çok büyük bir coşku kattı bana. Gurur duydum. Derneğin ilk gençlik pankartını taşıdım bugün. Kıpkızıl, o kadar güzeldik ki, hep gülümseyerek yürüdüm. İçim içime sığmadı resmen. Her sloganda yeniden o coşkuyu hissettim. İnsanların geçerken hayranlıkla baktığı bir kortejin içinde olmak ayrıca gururlanmamı sağladı. Çok teşekkür ediyorum bana bu fırsat verildiği için. Bütün 1 Mayıslarda birlikte oluruz umarım.”
22 yaşında çalışarak ailesini geçindiren genç bir kadın arkadaşımızda ilk defa 1 Mayıs’a katıldı. Günlerdir defalarca hastanelik oldu, sağlık sorunlarıyla boğuştu. Ama gelmek için kendini zorladı. Hatta kamera çekiminden döviz taşımaya pek çok görev aldı. Duygularını sorduğumuzda şunları söyledi: “Kalabalığı gördüğümde o kadar heyecanlandım ki anlatamam. Bu kadar insan aynı duygu ile buluşuyor. Bu çok önemli bir şey bence. Ben de sayenizde bunu yaşama fırsatı buldum. Hem bu coşkuya katıldım hem yeni insanlar tanıdım. Çok güzel zaman geçirdim. Sanki yıllardır buradaymışım gibi hissediyorum, bu çok güzel bir duygu. Çok anlamlı bir 1 Mayıs geçirdim. Herkesin emeğine sağlık.”
Birleşik Metal-İş üyesi metal işçisi bir kadın arkadaşımız sendikasıyla değil UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak istedi. Sabahleyin 1 Mayıs alanına gitmek için buluştuğumuzda gece boyunca uyuyamadığını, heyecandan sabahı zor ettiğini söyledi. “Kızımın katıldığı ilk 1 Mayıs UİD-DER’le oldu. Bunun olmasını o kadar çok istiyordum ki bugün mutluluktan ölebilirim. Ben gurur duyuyorum UİD-DER’li olmaktan. İstiyorum ki kızım da bunu hissetsin. Çok özel bir gün bugün benim için bu açıdan. Yıllardır sendika ile katılıyordum. Öyle gerekiyordu. Benimse içimden geçen daima UİD-DER kortejinde sizlerin arasında olmaktı. Şapka ve önlükler dağıtılırken görevli arkadaş uyardı: ‘Başörtünüzü zorluyorsa şapka takmasanız da olur’ dedi. Ben de ona gururla dedim ki, ben yıllardır bu anı bekliyorum. Şapkamı da takacağım önlüğümü de giyeceğim.”
Sendikalı bir metal işçisinin eşi olan ve iki küçük çocuğunu kayınvalidesine bırakarak 1 Mayıs’a gelen emekçi kadın kardeşimiz 1 Mayıs yaklaşırken gün sayıyordu. Eşi sendikası ile kendisi bizimle katıldı. İlk 1 Mayıs’ına eşinin sendikası ile gitmişti. Ama bu yıl o görüntülerde gördüğü kortejin, UİD-DER kortejinin içinde olmak istediğini söylüyordu. “Birdik, bütündük alanda. Bu nasıl güzel ve güçlü hissettiren bir duygu. ‘Yorulursunuz ya da başınıza bir şey gelir’ diyen akrabalarım oldu. Neden yorulalım? Her gün o kadar şey yaparken yoruluyoruz da bir gün kendimiz için yorulmuşuz çok mu? Başımıza hiçbir şey de gelmez. UİD-DER’in her konuda nasıl ince ince her şeyi düşündüğünü biliyordum, çok da şahit oldum. Mitingde görevli arkadaşlardan bir komut geliyor, yüzlerce işçi ikiletmeden hemen bunu uyguluyor. İşte buna örgütlülük denir. Çok örgütlüyüz, bunu çok fazla hissettim. Hani dönüş yolunda polis önümüzü kesti ya, neden yaptılar bunu? Başkaları hemen dağılıyorsa bu onların eksikliği… Biz örgütlüyüz, giderken de dönerken de… Bu mu suç?” diyerek anlattı duygularını.
Yine bir metal işçisinin eşi olan emekçi kadın kardeşimiz iki çocuğuyla ilk kez 1 Mayıs’a katıldı. Eşi sendikasıyla katılmıştı. Günler öncesinde “mutfağım için, hakkımı savunmak için 1 Mayıs’a geleceğim” diyordu. “Bu yıl kendimi çok hazır hissediyorum. Sanki kozasından çıkacak bir kelebek gibiyim” diyordu. 1 Mayıs alanındaysa şöyle dedi: “Ben bu kadar güzel geçeceğini tahmin etmemiştim. Ben çok kalabalık ortama girip konuşmayı çok sevmiyorum, çekiniyorum doğrusu. Ama bugün tamamen kendi kabuğumu kırıp olanca gücümle bağırıp yürüdüm. Tek başıma olmadığımı gördüm bugün. Evde sorunlarımı, taleplerimi içime bastırmak yerine her şeyi haykırdım bugün. Çok güzel, tarifi yok, şu an anlatamam.”
Metal işçisi genç bir kadın kardeşimizse şöyle dedi: “Bugün işçi sınıfının ortak bir günü, herkes katılıyor ama ben alandayken de şunu çok hissettim; biz başkayız! Duruşumuz, birliğimiz kendini çok belli ediyor. Ben normalde kalabalığa giremem, rahat hissetmem. Ama burada hiç rahatsızlık hissetmiyorum, aksine çok rahatım. Burada kalabalığın içinde değil de birliğin içinde hissediyorum kendimi. İkisi birbirinden çok farklıymış. Normalde işyerinden bana izin vermiyorlardı, bende mecburen ‘köye gidiyorum’ dedim, öyle kaçtım geldim. Bir arkadaşım aradı az önce ‘niye alelacele köye gittin bir şey mi oldu?’ diye. Bende köyde değil, 1 Mayıs alanında olduğumu, başka türlü izin alamadığım için böyle söylemek zorunda kaldığımı söyledim.”
Türk Metal üyesi bir kadın işçi kardeşimiz, “Daha önce de 1 Mayıs’a katılmıştım ama UİD-DER ile katılmak çok başka. UİD-DER farkını her yerde konuşturmuş” diyerek başladı söze. Sonra heyecanla şöyle devam etti: “Ben ilk toplanma noktasına vardığımızda uzaktan UİD-DER’li arkadaşları gördüm. Herkes kırmızı önlükleriyle alanı doldurmuş. Gözlerime inanamadım. O kadar kalabalık görünüyordu ki! Alanda yürürken çevredeki insanların hepsi bizi ilgiyle takip ettiler. Kimisi gelip ‘ya siz ne kadar kalabalıksınız, ne kadar güzel bir kortejiniz var’ diyerek tebrik ettiler. Birçoğu bizim kortejimizle fotoğraf çektiler. Çok güzel bir gündü. Yarın Ramazan bayramı, bugünse biz işçilerin bayramı. Çifte bayram oldu bizim için.”
Genç bir kadın işçi kardeşimiz daha, ilk 1 Mayıs’ı olduğunu vurgulayarak şöyle anlattı duygularını: “Daha günler öncesinden çok heyecanlıydım. UİD-DER korteji o kadar kalabalıktı ki çok etkilendim. Hep bu kalabalığı, ip gibi dizilmiş UİD-DER kortejini fotoğraflardan ve videolardan görmüştüm. Ama bugünkü kalabalık çok daha fazlaydı. Ve ben dedim ki, bu kadar fazla insanla öyle ip gibi bir kortej nasıl olacak? Ama UİD-DER, kortejdeki herkesi çok düzenle ve adeta ip gibi dizilmiş halde yürüttü. UİD-DER’deki arkadaşlara baktığımda şunu gördüm: Yaptıkları işe o kadar inanıyorlar ki, o kadar yürekten bağlılar ki, en ufak gibi görünen bir ayrıntıyı bile o kadar ciddiye alıyorlar ki üstesinden gelemeyecekleri hiçbir şey yok. Bu benim ilk 1 Mayıs’ımdı ve iyi ki UİD-DER’le katılmışım. Artık sonraki yıllarda bende arkadaşlarımı UİD-DER’le 1 Mayıs’a davet etmek için can atıyorum.”
Yine ilk kez 1 Mayıs’a katılan genç bir kadın işçi, şöyle ifade ediyor o alanda neler hissettiğini: “İlk kez 1 Mayıs’a katıldım, çok heyecanlıydım. Çok merak ediyordum, ‘acaba nasıl olacak, nasıl geçecek, kalabalık olacak mıyız?’ diye soruyordum kendi kendime. Bugün bu alanda 1 Mayıs’ı kutlamak tarif edilemez bir duyguydu. Kortejimiz o kadar kalabalıktı ki. Tıpkı fotoğraflarda ve videolarda gördüğüm gibi çok kalabalık çok coşkuluydu.” Bir genç kardeşimiz daha aynı şekilde anlatıyor heyecanını: “Ben ilk kez 1 Mayıs’a katıldım. Alanda UİD-DER kortejinde benim yaşımda genç insanları görünce çok etkilendim. O kadar güzel bir gündü ki sanırım yaşadığım heyecanı, mutluluğu, gururu tarif edecek sözcükleri bulmam çok zor olacak.” Dershanede öğretmenlik yapan bir genç kadının sözleriyse şöyle: “Daha önce hep katılıyordum ama bireysel olarak geliyorduk arkadaşlarımla. İlk defa bu şekilde katılıyorum ama çok etkilendim. Özellikle de çocukların oluşu… Çünkü hiçbir kortejde çocuk görmedim, bir tek burada var. Bu da bana buranın ne kadar güvenli bir yer olduğu hissini verdi. Herkes çok samimi, herkes birbirini tanıyor.”
Ailecek 1 Mayıs’ta UİD-DER’leydik
Enerji Çağında Enerjisiz Kalan Milyonlar
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Okyanusun Ötesinden 1 Mayıs
- Aynı Duygularda Ortaklaştığımız UİD-DER’li Emekçi Kadınlara Selam!
- Benim Yerim UİD-DER
- Toronto 1 Mayıs’ında Yüreğimiz UİD-DER’le Birlikteydi
- Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
- O Gün Esen Rüzgâr Bile Farklıydı
- 1 Mayıs 2022: Hayatımın En Güzel Günlerinden Biri!
- Ne Kadar Özlemişim Kol Kola Halaya Durmayı, Ağız Dolusu Slogan Atmayı
- Yüreği Özgürlük İçin Çarpan Tüm Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam
- Biz Beraberken Güçlüyüz!
- Yine Umudumuz Tazelendi Hep Birlikte!
- Biz de Oradaydık!
- En Güzel 1 Mayıs’ımdı
- Çoluk Çocuk Genç Yaşlı, İşte 1 Mayıs!
- Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
- Dublin’de 1 Mayıs
- Mersin’den Maltepe’ye 1 Mayıs Coşkusunu Yaşadık
- Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...