Buradasınız
MESS’in Dayatmaları Mücadeleyle Aşılır!
Gebze’den bir grup metal işçisi
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan metal işçileriyiz. Dört ayı aşkın bir süredir devam eden grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden olumlu bir sonuç çıkmadı. Sendikalarımız Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş 2 Şubatta greve çıkma kararı aldı. Birleşik Metal-İş’e bağlı 30 işyerinde ise grev ilanı asıldı.
MESS, sendikaların hazırladığı taslaklarda yer alan önemli maddelerin hiç birini kabul etmedi. Bunlar arasında ücret, sözleşmenin iki yıllığına imzalanması, sosyal haklar, haftalık çalışma saatinin düşürülmesi gibi talepleri ortaya koyan maddeler var. İhracat rekorları kırdıkları için gururlanan, yüksek kârlar açıklayan MESS’e bağlı patronlar, sendikaların taleplerini kabul etmedikleri gibi bir de işçilerin haklarını gasp eden bir sözleşme taslağı dayatıyorlar.
Patron örgütü MESS, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, önceki yıllarda olduğu gibi çok gülünç bir zam teklifiyle masaya oturdu. Ekim ayında saat ücretine yüzde 3,2 zam önererek adeta işçilerle alay etti. 11 Ocaktaki görüşmede ise bu kez saat ücretine yüzde 6,4 oranında zam önerdiğini açıkladı. Sözleşme sürelerinin 3 yıla çıkarılmasını dayattı. MESS taslağı metal işçilerine düşük ücret ve 3 yıllık sözleşmenin yanı sıra esnek çalışma, istirahat günlerinin ikramiyelerden kesilmesi, enflasyona endekslenmiş zam oranları saldırılarını içeriyor. MESS’in bu dayatmaları ve işçi düşmanı tutumu nedeniyle sözleşmede “arabuluculuk” aşaması da çözümsüzlükle sonuçlandı.
MESS patronları, açgözlülüklerinin üstünü örtmek için çeşitli kılıflar uyduruyorlar: “Ekonomik kriz, rekabet şartlarının ağırlığı, kârlılık hedeflerine ulaşamama…” Doğrusu MESS’in bu açıklamalarını duyduğumuzda çok öfkelendik. Son sözleşmeden bu yana bayram seyran demeden mesailere kaldığımızda, üretim rekorları kırdığımızda hiçbir patron krizden bahsetmiyordu. Yılsonunda gazeteler otomotiv başta olmak üzere sanayi sektörünün büyüdüğünü, otomotivde ihracat rekorları kırıldığını açıkladı. Hükümetin açıkladığına göre Türkiye ekonomisi 2017’de 7,4 oranında büyüme kaydetti. Yani MESS’in ileri sürdüğü bahaneler ve önerdiği zam oranı gerçeklerle hiç mi hiç uyuşmuyor. Bu nedenle fabrikalarımızda çeşitli eylemler yapmaya, tepkimizi göstermeye, taleplerimizi dile getirmeye devam ediyoruz.
2015’teki sözleşme sürecinde Türk Metal ve Çelik-İş yöneticileri MESS dayatmalarına boyun eğmişti. Birleşik Metal-İş’in 15 bin işçiyi kapsayan grevi ise, “milli güvenliği” bozacağı gerekçesiyle yasaklanmıştı. Tüm bunlar metal işçilerinin öfkesinin kabarmasına ve Nisan ayında “metal fırtına”sının patlamasına neden olmuştu. On binlerce işçi MESS’in dayatmalarına karşı üretimi durdurarak direnişe geçmiş ve Türk Metal’den istifa etmeye başlamışlardı. “Metal fırtına” işçilerin öfkesinin taşmasıydı ve o günden bugüne metal işçilerinin sorunları çözülmüş değil. Biz metal işçileri çok daha uzun saatler boyunca çalışarak, mesaiye kalarak iki yakamızı bir araya getirmeye çalışıyoruz. Ama başaramıyoruz. Enflasyon ücretlerimizi eritiyor. Açıklanan yıllık enflasyon oranı gerçeklerle uyuşmuyor. Başta gıda olmak üzere temel ihtiyaç maddelerindeki gerçek enflasyon yüzde 35’in üzerinde. İşçilik giderek daha ucuz hale geliyor, geçinmek zorlaşıyor.
Metal işçileri olarak hangi fabrikada hangi kentte yaşıyor olursak olalım sorunlarımızın aynı olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle taleplerimizin kabul edildiği bir toplu iş sözleşme yapılmasını, ücretlerimize anlamlı bir zam istiyoruz. Sözleşme görüşmelerinin başından bu yana ortak hareket etmeye çalışıyoruz. Haklarımızı alabilmek için birbirimizle dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Özellikle OHAL bahanesiyle karşımıza grev yasaklarının çıkarıldığı bu dönemde birliğimizin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Haklarımızı ancak birlikte ve örgütlü olursak alabiliriz. Greve doğru yol alan bu süreç, bizleri daha fazla birleştiriyor. Grev biz işçilerin en önemli hak arama, hak alma araçlarından biridir. Üretimi hep beraber durduran işçiler, patronlara işçilerin gücünü göstermiş olurlar. Metal işçileri olarak bu süreçte, grev hakkımıza sahip çıkmalı, sesimizi yükseltmeliyiz!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...