Buradasınız
Korku Tüneline İtilmiş Toplumlar Körleşir
Yeni tip koronavirüs salgını üzerinden tüm dünyada, kasıtlı olarak bir paranoya yaratılmış durumda. Yaratılan korku, virüsten çok daha hızlı yayılıyor. Türkiye’de Covid-19 hastalığının tespit edilmesinin ardından yürürlüğe sokulan sözde önlemler nedeniyle, insanlar toplumsal yaşama daha az katılırken, aynı zamanda gıda ve temizlik ürünleri stoklamaya başladı. Hemen herkes koronavirüs salgınını konuşur oldu. Korku tüneline itilen işçi ve emekçilerde muazzam bir panik havası yaratıldı.
Korku tüm canlılara has bir duygudur. Tehdit ve tehlikelere karşı canlının kendisini koruma gayretiyle verdiği bir tepkidir. Fakat korku, belirli bir eşiğin aşılmasıyla, uyarıcı bir tepki olmaktan çıkarak hastalığa dönüşür. Süreklileşen korku duygusu strese yol açar. Böylece insan doğru düşünememeye başlar ve paniğe sürüklenir. Bu korku sarmalı insanın düşünce bütünlüğünü bozar. Böylece insanlar olaylar karşısında doğru tepkiler veremez, şuursuzca davranmaya başlar. Adeta körleşir! İşte bu sebeple korkutuluyoruz. Egemenler toplumu korkuyla hasta ediyorlar. Depremden kork, savaştan kork, koronavirüsten kork! Korkan ve sinikleşen bir toplum, egemenlerin esiri haline gelir.
Elbette virüs salgınını yok saymak, hafife almak doğru değildir. Gerekli hijyen kurallarına uymalı, işyerlerimizde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması için mücadele etmeliyiz. Ama düşünüp sorgulamayı da elden bırakmayalım: Bir taraftan bize “iyi beslenin, bağışıklık sisteminizi güçlendirin, hijyene dikkat edin” diyorlar ama öte taraftan bizi sefalet ücretine mahkûm ediyorlar. Elimize geçen parayla nasıl olacak da sağlıklı bir yaşam süreceğiz? Korkup paniğe sürüklenmeden bu tür soruları sormamız lazım. İçinden geçtiğimiz bu kaotik süreçte, egemenlerin sinsi oyunlarına karşı uyanık olmak hayati önemdedir.
Yeni salgın hastalıkların ortaya çıkmasını sağlayan kapitalist sömürü düzenidir. Her sene 11 milyon çocuk basit hastalıklardan ve açlıktan dolayı ölüyor. Sadece 2020’nin ilk iki ayında soğuk algınlığı gibi basit bir hastalıktan 70 bin, sıtmadan 140 bin insan ölmüştür. 240 bin insan AIDS kaynaklı, 1 milyon 200 bin insan ise kanser nedeniyle hayatını kaybetmiştir. İş cinayetleri, meslek hastalıkları ve savaş nedeniyle her sene milyonlarca insan hayatını kaybediyor. Tüm bunların sebebinin kapitalizm ve onun kâr odaklı doğası olduğunu kim reddedebilir? Öyleyse asıl tehlikeli olan kapitalizmdir ve ona karşı mücadele vermemiz gereklidir. Ama korkutulmuş ve zihni felçleştirilmiş bir kişi bunu düşünemez.
Bir nevi korku imparatorluğu kurmaya çalışan egemenler, emekçilerin bilincine birer “korku memuru” yerleştiriyorlar. İnsanlar kendilerini yalnız ve çaresiz hissettikleri için korkuyorlar. Korkutma karşısında örgütlü ve sınıf bilinçli olmayan işçiler, olup bitenin sağlıklı bir değerlendirmesini yapamıyor; gerçek ile yalanı, doğru ile yanlışı ayıramaz hale geliyor. Koronavirüs salgını gündeme gelinceye kadar, Şili’den Fransa’ya birçok ülkede işçi sınıfının sokakta olduğunu ve siyasi iktidarları sarsan eylemler gerçekleştirdiğini hatırlayalım. Bugün birçok ülkede olağanüstü hal ilan edildiğini, ordunun devreye girdiğini, sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiğini görüyoruz. Dahası patronlar sınıfı esnek çalışmayı daha fazla yaygınlaştırmanın, işten atmaları meşrulaştırmanın bir bahanesi olarak koronavirüsü kullanıyor ve korkuyla körleştirdikleri emekçileri tepkisiz kılmak istiyorlar.
Korkuların aşılıp savaş ve sömürünün olmadığı bir dünyada yaşamak mümkünken, insanlık kapitalizmden dolayı her şeyden korkar, korkutulur hale geldi. Fakat unutmamak gerekiyor ki korku toplumlarında, korku iki yanlıdır. Egemenler, emekçilerin bilincine çeşitli biçimlerde korku virüsü enjekte ediyorlar ama kendileri de korkuyla tutuşup korkuyla yanıyorlar. Çünkü kapitalist sömürü düzeni dört bir yana zulüm, eşitsizlik ve hastalık saçıyor. Toplumun çoğunluğunu oluşturan emekçilerin öfkesi derinden derine birikiyor, birçok ülkede isyanlarla açığa çıkıyor. Korkuyorlar, korksunlar da! Biz de kendi korkumuzu bir tarafa bırakıp asıl onların bizden korktuğunu görelim. Çoğunluk biziz, haklı ve doğru olan biziz. Yeter ki bağışıklık sistemimizi güçlendirelim. Örgütlülük işçi sınıfının bağışıklık sistemidir. Birleşip örgütlendiğimizde korkularımızın üzerinden gelmesini de dünyayı yeryüzü cenneti haline getirmesini de biliriz!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...