Buradasınız
Genç Kuşakları Çürüten Kapitalizme Karşı Mücadeleye!

“İşe yaramaz hissediyorum, yataktan çıkmak istemiyorum. İçimde dolduramadığım bir boşluk var: Hiçlik.” Bu sözler üniversite mezunu bir gence ait. Bir insanın, hele ki genç bir insanın kendisini değersiz ve işe yaramaz hissetmesi, içinin hiçlik duygusuyla kaplanması bir yıkımdır. Genç kuşaklar dünya genelinde işsizlik, değersizlik, depresyon sarmalına mahkûm edilmiş durumdalar. Bugünkü biçimde kitlesel değersizlik hissinin, depresyon ve trajedinin eşine tarih boyunca rastlanmamıştır. Elbette insanlık tarihi kriz, göç, açlık, işsizlik, savaş gibi büyük yıkımlarla doludur. Ancak küresel bir sistem olan kapitalizmin yarattığı çelişki ve trajediler geçmiştekilerden farklıdır. Genç kuşakların çürütülmesi ve kitlesel depresyon kapitalizmin ama özellikle onun bu son döneminin eseridir! Bu hususu akılda tutup insanlık tarihine kısaca göz atarak ilerleyelim.
Asırlar boyunca sayısız halk, hayatta kalmak için göç etti. Üzerinde yaşadığımız Anadolu toprakları da kavimler göçünün ana güzergâhlarından biriydi. Yaklaşık 500 yıl önce Amerika kıtasının keşfiyle muazzam bir göç dalgası daha yaşandı. Birer trajedi kaynağı olan göç hareketleri, insanlara ağır bedeller ödetti ama aynı zamanda muazzam bir dönüşüme de ebelik etti. Kavimler göçünün sonucunda imparatorluklar bölündü, yeni milletler ortaya çıktı, Avrupa devletlerinin temelleri atıldı. Amerika kıtasının kolonileştirilmesiyle kıtanın zenginlikleri Avrupalı devletlerin kontrolüne geçerek kapitalizmin gelişmesinde itici bir faktör oldu.
Bir sistem olarak kapitalizmin İngiltere’de doğduğu dönemde de büyük bir yıkım ve dönüşüm aynı anda gerçekleşmiştir. 1400’lerin (15. yüzyıl) İngiltere’sinde egemenler tarafından topraklarından sürülen köylüler kentlere akın ediyordu. Ancak bugünkü fabrikaların atası sayılan ve yeni doğmakta olan manifaktürlerde henüz bunca insana iş yoktu. Bu yüzden kent sokakları çoğunluğu genç, başıboş gezen insanlarla doluyordu. Zamanla sanayi devrimi gerçekleşti, üretimde makine kullanılmaya başlandı, büyük fabrikalar kuruldu. Yani önce büyük bir yıkım yaşanmış, sonra da zamana damgasını vuran bir dönüşüm gerçekleşmişti.
Kapitalizm denen sistemde işsizlik ve onun doğurduğu sorunlar hiçbir zaman son bulmaz. Çünkü sermaye sahipleri, ücretleri düşürmek ve emeği daha fazla sömürmek için sürekli bir yedek işgücü ordusuna ihtiyaç duyarlar. Ayrıca üretimde kullanılan makineler geliştikçe, tarihsel bir eğilim olarak kapitalizm altında işsizlik artar. Ancak kitlesel işsizlik kaçınılmaz olarak toplumsal sorunları büyütür ve isyanlara yol açar. Nitekim Birinci Dünya Savaşından veya 1929 krizinden sonra ortaya çıkan kitlesel işsizlik büyük toplumsal sorunlara yol açmış, sorunlarına çözüm aramak için örgütlenen işçi sınıfının mücadelesi yükselmiştir. Bugün ise çelişkilerin ve sorunların küresel ölçeğe taşındığı bir dünyada yaşıyoruz. Dünyada yaklaşık 5 milyar insan kentlerde yaşıyor, tüm insanlığın yaşamını kapitalizm şekillendiriyor. Öte yandan kapitalizm, bir sistem olarak tarihsel ömrünü doldurmuştur. Köklü bir dönüşüm geçirmesi mümkün olmayan sistem, sadece yıkım üretiyor. Bunun bir sonucu olarak, geçmişte olmayan kitlesel bir depresyon ve değersizlik duygusu yaşanıyor.
Bugün her 4 gençten birisinin ne eğitim alabildiği ne de bir işte çalışabildiği bir dünyada yaşıyoruz. Özellikle eğitimli ve genç kuşaklar işsizliğin pençesinde kıvranıyor, atıl duruma getirilip bir kenara fırlatılıyor. Üniversitelerin işlevi gençliğin zihnine kapitalizm formatını atmaktan ve işsizliği en azından bir süreliğine ötelemekten başka anlam taşımıyor. Şanslı olup iş bulabilenleri ise son derece düşük ücretler, belirsiz mesai saatleri, esnek ve güvencesiz bir çalışma hayatı bekliyor. Çıkışsızlıktan dolayı, geçmişte olduğu gibi bugün de insanlar, özellikle de gençler göç etmek istiyorlar. Gelişmiş Batı ülkeleri kurtuluş olarak görülüyor. Ne var ki buralarda da manzara farklı değil. Çünkü bugün başka bir yaşam biçimi yok. Kapitalizmin enkazı tüm insanlığın başına aynı anda çökmüş durumda.
Dönemin toplumsal sorunları olan depresyon ve değersizlik hissinin kitleselleşmesi boşuna değildir. Bir sistem genç kuşaklara bile bir gelecek veremiyorsa, onları çürümeye itiyorsa, atıl bırakıyorsa o sistem tarihsel olarak bitmiştir. Öyleyse yapılması gereken de bellidir. Emekçi gençliğin içine düşürüldüğü umutsuzluk, çıkışsızlık, geleceksizlik kuyusundan tek çıkış yolu, tarihsel ömrünü dolduran bu sisteme karşı işçi sınıfının mücadele saflarından geçiyor. Gençlik içini dolduran hiçlik duygusundan ancak bu şekilde kurtulabilir. Gençlik, insanlığın kurtuluşu davasının bir parçası olursa anlam arayışını nihayete erdirebilir.
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...
- Bak, ufukta görünen/ Özgürlüğün bayrağını sallayanlar/ Başı dik/ Gözleri umut umut bakanlar/
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....