Buradasınız
Fazla Mesai Ücretlerimizi Hesaplayalım
Bostancı’dan bir işçi

Patronlar işçilerin sırtından kâr elde edebilmek için her yola başvuruyorlar. Türkiye’de haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bunun üzerinde olan çalışmaya ise “fazla mesai” denir. Bir işyerinde fazla çalışma yapılabilmesi için öncelikle işçilerin onaylarının alınması zorunludur. Fakat patronlar bizden onay almak şöyle dursun, bazen paydos ziline 2 dakika kala “sen sen mesaidesin” diyerek fabrikadan çıkmamıza izin bile vermiyorlar.Ama patronlar çalıştığımız her dakikadan kâr elde ettiği halde, sıra bizim hakkımız olan fazla mesai ücretlerini ödemeye gelince ya hiç oralı olmuyorlar ya da kesintiler yaparak alacağımız ücretleri kuşa çeviriyorlar. Mesaiye kalmak istemeyenleri de işten çıkartmakla tehdit edip korkutuyorlar. Oysaki iş kanununda fazla mesai yapılmasının bazı şartları vardır.
Fazla mesai ve süresi:
-
Haftalık 45 saaati aşan çalışma süreleri fazla mesai olur.
-
Her ne şekilde olursa olsun günlük çalışma süresi 11 saati aşamaz.
-
Fazla mesai süresi yıllık 270 saatten fazla olamaz.
-
Patron, fazla mesai yaptırdığı işçiler için bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek ve imzalı kopyasını işçinin özlük dosyasında bulundurmak zorundadır.
Patronların fazla mesai uygulayamayacağı durumlar:
-
Sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken işlerde,
-
Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi yer ve su altında yapılan işlerde,
-
18 yaşından küçük işçilere,
-
Başta fazla mesaiyi kabul etse bile; sağlığının uygun olmadığını işyeri hekimi veya SGK kuruluşlarınca belgeleyen işçilere,
-
Hamile, yeni doğum yapmış veya emziren işçilere,
-
Kısmi süreli (çağrı üzerine, çağırmaya dayalı) iş sözleşmesi ile çalışan işçilere.
Fazla mesai ücretlerimizi hesaplayalım:
Yasalara göre, fazla mesainin her saati için verilecek ücret, normal saat ücretimizin en az yüzde elli arttırılmasıyla hesaplanır. Fazla mesai sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır. Resmi tatil ve bayramlarda fazla mesai yapıldığı takdirde işçinin çalıştığı her saat için, bir saatlik çalışma ücretinin 2 katı ücret ödenmek zorundadır. Birçok işyerinde manyetik kart sistemi ya da başka kart okuyucu sistemler uygulanır. Ve bizler de bu sistemlere güvenerek fazla mesailerimizi not etmeyiz. Ama bu sistemlere güvenmeyelim ve fazla mesai saatlerimizi mutlaka not edelim. Yani kendi hesabımızı kendimiz tutalım.
Fazla mesai ücretinin hesaplanmasına bir örnek verelim:
Haftada 6 gün çalışan, aylık brüt ücreti 800 TL ve mesai saaatleri 08.00-18.00 olan bir işçi için hesaplama yapalım. İşyerinde geçirdiği toplam süre günlük 10 saattir. Bunun 1 saatini yemek ve dinlenme olarak kullandığını varsayarsak günlük çalışma süresi 9 saat olur.
6 gün × 9 saat = 54 saat haftalık çalışma süresidir. Ancak hatırlayalım, yasada var olan haftalık çalışma süresi 45 saatti ve 45 saatin üzerindeki her bir saat bizim haftalık fazla mesaimiz olur. 54 – 45 = 9 saat haftalık fazla mesaimizdir. Fazla mesaimizin ücret karşılığını hesaplayabilmemiz için öncelikle saat ücretimizi hesaplamamız gerekir.
Aylık ücretimiz bizlere 30 gün üzerinden yani 225 saat karşılığı olarak ödenir.Brüt ücretimizi aylık çalışma saatimize bölerek saat ücretimizi hesaplamış oluruz. 800 / 225 = 3,55 TL, bir saat başına düşen ücretimizdir.
Fazla mesai ücretimizse saat ücretimizin 1,5 katıdır. Yani saat ücretimize yüzde elli ücretimizi ekleyerek hesaplanır: 3,55 × 1,5 =5,325 TL
Haftalık 9 saat fazla mesai ücretimizse 9 × 5,325 = 47,925 TL’dir.
Bugün işçilerin günlük çalışma süresi fiili olarak 10 saate çıkmış durumda. Yani büyük bir çoğunluğumuz her gün fazla mesaili çalışıyoruz. Ama fazla mesai ücretimiz pek çok işyerinde ödenmiyor. 1 yıllık, 1,5 yıllık fazla mesai ücretlerimiz ödenmediği gibi unutulup siliniyor. Oysaki bizler eşimize, ailemize, çocuğumuza ayıracağımız zamanı patronun daha fazla kârı uğruna feda ediyoruz.
Dostlar, aldığımız düşük ücretlerle geçinemediğimiz ya da zorunlu bırakıldığımız için kaldığımız fazla mesailerin ücretlerinin takipçisi olalım. Patronların haklarımızı gasp etmelerine izin vermeyelim. Haklarımızı öğrenelim, öğretelim ve uyanık olalım. Unutmayalım ki bilinçli bir işçiyi hiçbir patron kandıramaz, aldatamaz.
Başka Bir Futbol
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
Son Eklenenler
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...