Buradasınız
Pes Artık Be Kardeşim!
Sarıgazi’den bir işçi

Merhaba dostlar,
Eminim siz de aynı şeyleri hissediyorsunuzdur. İşyerlerimizde, fabrikalarımızda en çok keyif aldığımız zaman dilimi çay ve yemek saatleridir. İşçi arkadaşlarımızla, hasbıhâl yaptığımız, dertleştiğimiz, sevinç ve üzüntülerimizi paylaştığımız zaman dilimidir çay ve yemek molaları. İşin stresinden, koşuşturmasından az da olsa uzaklaştığımız bu molalarda neler konuşulmaz ki! İşte böyle bir zaman dilimiydi, yemek yiyorduk. Arkadaşlarımızdan biri patlattı bomba haberi ve karşılıklı konuşmalar öfkeli bir şekilde devam etti:
- Ya duydunuz mu? Berat Albayrak ne diyor?
- Evet ya sorma. Bunlar bizi salak, aptal yerine koyuyor. Bu kadar aymazlık olmaz. Koskoca Bakanın verdiği cevaba bak.
- Ne demek ya “maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz ki döviz kurundan etkilenesiniz?” Bir de Ekonomi Bakanı olacaksın? Ya kafası basmıyor ya da yalan söylüyor.
- Vallahi aklım almadı. Ekonomiden anlamayan 5 yaşındaki oğlum bile doların yükselmesinden oyuncak fiyatlarının artacağını biliyor. Evde konuşuyoruz, çocuk “baba şimdi bana akülü arabayı hiç alamazsın artık” diyor. Düşün yani… Bu adam Ekonomi Bakanı falan olmasın abi. Gitsin Turizm Bakanı olsun, dolaşsın sağda solda, ortalıkta gözükmesin. Abuk sabuk konuşup canımızı sıkmasın. Zaten aldığımız para geçinmemize yetmiyor. Biz salak mıyız ya?
- Gerçekten bu cevaba inanan var mıdır? Çok merak ediyorum. Markete gir bakalım, dolardan etkilenmeyen bir tek ürün var mı? Dolar artıyor, alım gücümüz düşüyor, bizim aldığımız paralar pul oluyor. Bunu gerçekten görmemek mümkün değil.
Herkesin kaşıkları elinde kaldı ve işçiler bu hayret verici cevaba karşı bir şeyler söylemek üzere adeta yarışa girdi. Dumur olmak dedikleri bu olsa gerek. Berat Albayrak da elbette kendi söylediğine inanmıyordur. Meydanı boş buldular, konuşuyorlar ve işçilerin algısıyla oynuyorlar. Bu kadar aymazlık, kepazelik yapacak cesareti sizce nereden buluyorlar dostlar? Bizler sessiz kaldıkça, birleşmedikçe, ortak olan sorunlarımızın etrafında örgütlenmediğimiz sürece, meydan Albayrak’ın sıfatında cisimleşmiş, iktidar sahiplerine kalacak. Biz birlikte hareket etmediğimiz sürece, bizi aptal yerine koymaya, gözlerimizin içine baka baka, utanmadan sıkılmadan, gülümseyerek, gözlerini kırpıştırarak yalan söylemeye devam edecekler.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...