Buradasınız
DİSK I. Uluslararası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Konferansı
DİSK 1. Uluslararası İşçi Sağlığı ve Güvenliği Konferansını “Hayatımızı Kazanırken Kaybetmemek İçin Bir Örgütlenme Alanı Olarak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” sloganıyla 26-27 Kasım tarihlerinde İstanbul’da Elite World Otel’de gerçekleştirdi.
ITUC ve ETUC temsilcileri, Türkiye’deki OHAL koşulları nedeniyle konferansa katılamadılar. Konferans iş cinayetlerinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başladı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası baskıcı uygulamalarla toplumun yönetilmesinin kabul edilemeyeceğini ifade etti. Özel istihdam büroları düzenlemesinin emekçi sınıfların örgütlü yapısına vurulan en büyük darbe olduğunu vurguladı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gidişatın daha da kötüye doğru gitmekte olduğuna dikkat çekti. Şirvan’da bakır maden ocağında gerçekleşen iş cinayeti sonrası bölgeye KESK, TTB ve TMMOB başkanları olarak gerçekleştirdikleri ziyaretten izlenimlerini anlattı. “DİSK olarak işçi sağlığı ve iş güvenliğinin işçilerin örgütlenme ve mücadele alanı haline geldiği tespitini yaptık. Bu yıl ve sonraki yıllar, çalışanlar için bir bilinç yaratılması, etkin bir kültürün oluşturulması gerekmektedir” dedi.
Kani Beko’nun ardından Doç. Dr. Hakan Koçak ile Doç. Dr. Emre Gürcanlı birer sunum gerçekleştirdiler. Hakan Koçak, İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunun sınıf mücadelesi perspektifiyle ele alınması gerektiğini ifade etti. “Bu şekilde ele alınmadığı durumda hukuksal veya teknik olarak ele alınabiliyor. İş cinayetleri sistemin fıtratında var. Bu ekonomik-politik sistemlerde iş cinayetleri kaçınılmazdır” dedi. 70’ler ve 80’ler boyunca işçi hakları ve çalışma koşullarında meydana gelen gelişmeleri özetledi. Emre Gürcanlı, iş kazalarında kaçınılmazlık sorununun doğru olmadığını, risk analizinin doğru yapılması durumunda iş kazalarının tamamının önlenebileceğini ifade etti.
KESK, TTB ve TMMOB temsilcilerinin yaptığı konuşmaların ardından birinci günün programı sona erdi.
İkinci gün, ilk sunumu Hollanda Sendikalar Konfederasyonu FNV temsilcisi Toni Kitzen gerçekleştirdi. Hollanda ve Türkiye’deki İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği yasa ve uygulamalarını karşılaştıran Kitzen, yazılı yasada Türkiye’nin daha ileri olduğunu ancak uygulamada çok geri olduğunu söyledi. Soma’da gözlemlerde bulunduğunu anlatan Kitzen, orada yaşananın bir katliam olduğunu belirtti. Türkiye’deki İSİG konusundaki durumun Hollanda’nın 30 yıl öncesini hatırlattığını söyleyen Kitzen, işçilerin örgütlülüğünün belirleyici olduğuna dikkat çekti. Kullandıkları eğitim materyallerinden örnekler verdi.
Kitzen’den sonra konuşan Aslı Odman, Avrupa’da asbest kullanımının yasaklanması için verilen mücadelelerden örnekler verdi. Avrupa’da mücadele sonucu asbestin yasaklanmasını, Türkiye’nin gemi söküm tersaneleriyle fırsata çevirmek istediğini ve buna karşı yürüttükleri mücadeleyi anlattı. İş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının ‘az gelişmişlik’ sorunu olmadığını vurguladı. Güvencesizleştirme, taşeron, rödovans ve kiralık işçilik uygulamalarıyla çalışma saatlerinin arttırıldığını, sendikasızlaştırma ve üretim zorlaması sonucu iş cinayetlerinin arttığını vurguladı. İSİG alanının işçi sınıfı hareketi açısından doğrudan bir mücadele ve örgütlenme alanı olduğunu ifade etti.
Verilen aranın ardından İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği; Ne Yapmalı Nasıl Olmalı? Başlıklı forumda DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu çerçeve sunumu gerçekleştirdi. Ardından katılımcılar sorunlar ve çözüm önerileri üzerine önerilerini sundular.
Forumun ardından gazeteci-yazar İsmail Saymaz “Fıtrat” adlı kitabıyla ilgili olarak söyleşi gerçekleştirdi. Kitabında yer alan iş cinayetlerinden örnekler verdi. Tersanelerdeki iş cinayetleri, Bursalı tekstil işçisi 5 kadının ölümü, Esenyurt yangını, Erzurum Aşkale’deki iş cinayetleriyle ilgili konuştu. Çarpıcı örnekler verdi.
İş cinayeti ve meslek hastalığına maruz kalan inşaat işçilerinin yaşamını anlatan “Babamın Kanatları” adlı film gösterildi. Ardından filmin yapımcısı Soner Alper, sorulan sorular üzerine film çekimi sürecinde yaşadıkları sorunları anlattı.
Konferans yapılan konuşmaların ardından sona erdi.
Bir Alman Anasının Ağıtı
Dev İnşaatlarda Taşeron Belası
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
- Beşiktaş’ta İşçi Katliamı: 29 İşçi Hayatını Kaybetti
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Tosyalı Demir Çelik’te İş Cinayeti
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...