Buradasınız
Alpagut İşçi Yönetimi Deneyimi

Sermaye sınıfı yaşanan ekonomik krizin faturasını işten çıkarmalar, ücretsiz izinler, hak gasplarıyla işçi sınıfına ödetmeye devam ediyor. Krizin başından bu yana işten çıkarmaların yaşandığı birkaç fabrikada işçiler işyerlerini terk etmeyerek işgal eylemleri gerçekleştirdiler. Fakat işçilerin örgütsüz ve hazırlıksız olmaları nedeniyle bu işgaller kısa bir süre devam edebildi.
Oysa mücadele tarihimizde, işçi kardeşlerimizin kendi taban örgütlülüklerini yaratmayı başardıkları fabrikalarda, yönetime el koyup üretimi yeniden örgütledikleri deneyimler de yaşanmıştır. Bu deneyimlerden en önemlisi, 1969 yılında yaşanan, Çorum İl Özel İdaresine bağlı Alpagut Linyit İşletmeleri işgalidir.
1969 yılında, Bağımsız Çorum ve Ahalisi Maden İşçileri Sendikası’nın örgütlü olduğu Alpagut Linyit İşletmesinde çalışan işçilerin zaten düşük olan ücretleri bir de parça parça ödeniyordu. Ayrıca işçiler çalışma güvenliği için gerekli teknik donanımdan da yoksunlardı. Bu sorunların giderilmesini isteyen işçilerin talepleri, üretimin düşük olduğu bahanesiyle reddediliyordu. Bu durum karşısında fabrikada bir araya gelip toplantılar düzenleyen işçiler neler yapabileceklerini tartıştılar. İçlerinden seçtikleri temsilci arkadaşlarını sendikacılarla görüşmek üzere Ankara’ya gönderdiler. Fakat sorunlarının çözümü konusunda sendikacılardan bekledikleri desteği alamadılar. Sendika şube başkanı Mehmet Kocatüfek, aynı zamanda işletmenin bölge müdürüydü. Kocatüfek işçilerden değil patrondan yana tutum almaktaydı. Ama işgalden sonra tavır değiştirecekti.
Bütün bunlara, zarar edildiği gerekçesiyle 73 gündür ücretlerin ödenmemesi de eklenince, 786 maden işçisi 16 Haziran 1969’da harekete geçti ve fabrikayı işgal edip yönetime el koydu. İşletme tümüyle işçilerin eline geçmişti. İşgalle birlikte fabrikadaki üretim işçiler tarafından yeniden düzenlendi. İlk iş olarak, işletmedeki tüm işçilerin yer aldığı İşçi Genel Kurulu oluşturuldu, bu kurul da üretimi yönetecek bir İşçi Konseyi seçti. Konsey üyeleri gerektiğinde kurul tarafından değiştirilebiliyordu. İşletmenin hesapları düzenli bir biçimde tutuluyordu. Kömür satışı, oluşturulan satış komiteleri aracılığıyla gerçekleştiriliyordu. Üretim 8’er saatlik üç vardiya halinde yeniden örgütlendi. Vardiyası biten işçiler, 8 saat daha fabrikada kalıp olası bir saldırıya karşı nöbet tutuyorlardı.
İşçiler arasında işbölümüne gidilmişti ve hiç kimseye ayrıcalık tanınmamıştı. Yüksek maaşlı yöneticilerin işine işçiler tarafından son verildi. Büro işçileri, teknik personel ve muhasebeciler de konseyin denetimi altında çalışmaya başladılar. Konsey, düzenli olarak haftada bir, acil bir durum karşısında ise hemen toplanıyordu.
İşletme, patronun yönetimi altında zarar ederken, işçilerin yönetimi altına girdikten kısa bir süre sonra kâr etmeye başladı. 2. ve 3. haftalarda üretim hacmi yüzde 50 arttı. Eskiden 250-300 ton olan üretim, 410-450 tona kadar yükseldi. Günlük satış bedeli ise 8 bin liradan 40 bin liraya çıktı. İşgalden önce işçilerin yönetimine karşı çıkan sendika yönetimi, işçilerle yaptığı toplantı sonunda işletme yönetimine katıldı. Alpagut işçileri, bu eylemleriyle ilk defa patronlar olmadan da üretebileceklerini, üstelik yönetim işinde de çok daha başarılı olabileceklerini ortaya koymuşlardı. Patronlar sınıfını esas rahatsız eden de buydu. Bu nedenle hükümet işçilerin bu hareketini bir an önce bastırmak için harekete geçti. İçişleri Bakanlığı tarafından Çorum Valiliğine talimat verildi. Ankara’dan Çorum’a gönderilen jandarma birliği, 17 Temmuzda madeni kuşattı. Direnmeye hazırlanan işçiler sendika yönetimi tarafından yatıştırıldığı için jandarmanın müdahalesi kısa sürdü. Operasyonun sonunda 35 gün boyunca süren işçi yönetimine son verildi. Jandarma komutanı, valilikten aldığı emirle 7 işçi, 3 sendikacı ve 1 memurun işine son verildiğini ve işletmenin yönetimine el koyulduğunu bildirdi. İşçiler bu karara karşı 2 gün boyunca ocaklara inmeyerek tepki gösterdiler.
İşten çıkarılan sendika şube başkanı Mehmet Kocatüfek, işgalin ardından işçilere ve kendisine yöneltilen suçlamalara karşı, “Davranışım suç ise neden 32 gün sonra müdahale ettiler? 1 milyon lira alacaklıyız, jandarma göndereceklerine alacaklarımızı göndersinler” sözleriyle yanıt veriyordu.
İşgalin sona ermesiyle sendika ile işveren arasında toplu sözleşme gerçekleştirilecekti. İşten atılan işçiler yeniden işe alındı. İşletme bir süre sonra işçilerin talepleri doğrultusunda Türkiye Kömür İşletmeleri’ne devredilerek devletleştirildi. Alpagut işgali, işçilerin özyönetiminin bu topraklardaki en önemli örneklerinden biri olmuştur. Bu deneyim, biz işçilerin üretmekle kalmayıp bal gibi yönetebileceğimizi de bir kez daha kanıtlamıştır.
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
Son Eklenenler
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...