Buradasınız
İşçi Sınıfının Kadınları İnanç ve Tutkuyla Mücadeleye Devam Ediyor
Tuzla’dan UİD-DER’li kadınlar

Yoksul emekçi kadınlar, sınıflı toplumlar var olalı beri hem kadın olduklarından, hem de sınıfsal sömürü nedeniyle çifte ezilmişlik altındalar. 1900’lü yıllara gelinceye kadar neredeyse kadın haklarından bahsedemiyoruz. Bugün dünyanın ileri demokrasilerine sahip ülkeleri olarak görülen Fransa, İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde bile kadınlar en demokratik, en temel haklarını çetin mücadeleler vererek kazandılar.
Politikayla uğraşmanın erkek işi olarak görüldüğü, kadınların hak aramasının ayıplandığı, utanç verici bir eylem olarak görüldüğü yıllarda mücadeleci kadınlar her türlü baskıya ve şiddete rağmen hak aramaktan vazgeçmediler. Bugün sahip olduğumuz hiçbir hakkı patronlar sınıfının ve onların devletlerinin bahşetmediğini biliyoruz. Kadınlara “seçme ve seçilme” gibi en demokratik ve temel hak bile büyük bir emek ve mücadele sonucu kazanıldı. Üstelik bu hakkın kazanılmasında en büyük etkenlerden biri Birinci Dünya Savaşını bitiren Rusya işçi sınıfının iktidarı ele geçirmesiydi.
Ancak bugün yasalar önünde bir “eşitlik” sağlanmış olsa da emekçi kadınlar olarak hâlâ çifte ezilmişlik altındayız. Kadınların çocukları üzerinde hiçbir hak talep edemediği, boşanma hakkının, oy hakkının, kürtaj hakkının olmadığı dönemler geride kalmış olsa da bugün sorunlar devam etmektedir. Egemen sınıf ve devlet, kadını aşağılayan, erkeğin arkasında duran politikalarını sürdürmektedir. Hâlâ erkeklerle eşit ücret alamıyor, hâlâ şiddet, taciz, tecavüz ve toplumsal baskıya maruz kalıyoruz. Ve bu durumun, sınıflı, sömürülü bir düzen olan kapitalizm yıkılmadıkça değişmeyeceğini biliyoruz. UİD-DER Kadın Komitesi olarak, gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle geçmiş mücadele deneyimlerinden dersler çıkarıyor ve daha çok işçi-emekçi kadının mücadeleye katılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Son olarak İngiltere’de oy hakkı için mücadele veren kadınların direnişini konu edinen Diren filmini izledik. Film, 1912’de Londra’da geçiyor. Filmin başkarakterlerinden çamaşırhanede çalışan bir işçi kadının (Maud), Süfrajet Hareketine katılması ve mücadele içerisinde büyük bir dönüşüm geçirmesi dikkat çekiyor. Oy hakkının kendisi için ne sağlayacağını bilmese de Maud, başka türlü bir yaşam arzusuyla mücadeleye katılır. Maud, annesinin çalıştığı çamaşırhanede doğmuş, yedi yaşında yarı zamanlı olarak aynı çamaşırhanede çalışmaya başlamış ve patronun tacizlerine maruz kalmış genç bir işçidir. Erkeklerden daha fazla çalışmasına rağmen düşük ücrete ağır koşullarda çalışmaktadır. Bir tarafta patronunun işe yeni başlayan kız çocuğuna tacizlerini sürdürmesi, diğer tarafta kadınların eşit ücret ve oy hakkı mücadelesi Maud’u sorgulamaya ve mücadeleye sürükler. Katıldığı eylemlerde kadınları baskı ve şiddet beklemektedir. Eylemlere katılan kadınların ayıplanması, aşağılanması, komşuları ve kocası tarafından dışlanması Maud’un mücadele azmini perçinler. Polisin işkence ve şiddetine, kocasının çocuğunu kendisinden uzaklaştırarak duygusal ve psikolojik baskı kurmasına rağmen inançla mücadelesini sürdürür.
Patronlar sınıfının ya da orta sınıfın kadınları zorluklarla karşılaştıklarında mücadeleden kaçtılar. Sufrajet hareketi savaş başladığında bölündü ve burjuva kadınlar kanlı savaşın destekçisi oldular. Buna rağmen, işçi sınıfının bir parçası olan Maud’un mücadeledeki duruşu, inanç ve kararlılığı örnektir. UİD-DER Kadın Komitesi olarak kadınların kurtuluş yolunun işçi sınıfının erkekleriyle omuz omuza sınıf mücadelesini güçlendirmekten geçtiğini biliyoruz. Bu uğurda kadınıyla-erkeğiyle uyum içerisinde yaşamın mümkün olacağı başka bir dünya için inanç ve tutkuyla çabamızı sürdürüyoruz.
Nestle’de Grev
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...