Buradasınız
İşçilerin “Dolarla mı Maaş Alıyorsunuz” Diyen Bakana Tepkisi Sürüyor
Pek çoğumuzun bırak doları olmasını maaş alamadığı bu günlerde, Ekonomi Bakanı biz endişeli işçilerin tüm kaygılarını giderecek, içimize su serpecek açıklamasını yaptı. Sağ ol sayın Bakan içimize su serptin! Ama çarşıda pazarda rakamların dili başka bir şey diyor sayın Bakan! Eriyen ücretlerimizle birlikte giderek yoksullaşan evlerimiz başka bir şey diyor. Çocuklarımız başka bir şey diyor sayın Bakan! Onların basit istekleri karşısında kem küm eden dilimiz başka bir şey diyor. Yoksuluz ve giderek daha da yoksullaşıyoruz! Ama inan ki bu sadece endişeye değil, bizi aptal yerine koyanlara karşı öfkemizin kabarmasına da yol açıyor. Bunu da bilesin!
Avcılar ve Esenyurt’tan kadın işçiler
***
Biz işçilerle resmen dalga geçiyor, bir de pişkin pişkin gülüyorlar. Dolarla işimiz yokmuş sözde. Kullandığımız her ürünün hammaddesi ithal ediliyor bu ülkede! Bizleri aptal yerine koymaya çalışıyorlar ama biz ekonomiyi de amacınızı da iyi biliyoruz. Akrobatlar, cambazlar, palyaçolar, laf ebeleri… Bize bir sirk gösterisi sunuyorsunuz belli ama sanmayın ki sadece izliyoruz! Bu kötü gösterilerin hesabını sormak için güçlenerek geliyoruz.
Sefaköy’den bir grup sağlık işçisi
***
Dövizde ve altında gerçekleşen yükselişle birlikte fabrikamda da maaşlarımızın ne kadar çok eridiğinden konuşuyorduk. Tam da bu öfkeli sohbetlerin üzerine Bakanın açıklaması geldi. Hemen herkes; “Bunlar aklımızla dalga geçiyor, bizi aptal yerine mi koyuyorlar” diye isyan etti. Neticede sadece çalıştığımız sektöre baktığımızda bile neredeyse tüm hammaddelerin ithal edildiğini ve ilaç fiyatlarının da dolarla birlikte yükseldiğini görebiliriz. Evet, bizi aptal yerine koyuyorlar, gözümüzün içine baka baka bizimle dalga geçiyorlar. Biz işçiler aptal değiliz ama örgütsüzüz. Ve ancak örgütlü olursak bu tuzu kurulardan yaptıklarının ve söylediklerinin hesabını sorabiliriz.
Çerkezköy’den bir ilaç işçisi
***
Maliye Bakanı, TL ile maaş aldığımızı doğru söylüyor da çarşıda, pazarda satılanların fiyatının dolarla yarıştığından haberi yok herhalde! Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz hemen her şeyin üretimi dolara endeksli. Bunu Bakan herkesten iyi biliyor. Peki, neden böyle bir cümle kullanıyor? Daha doğrusu nasıl kullanabiliyor! İşsizlik ve yoksulluk had safhadayken, geçim bu kadar zorlaşmışken, bizlerle alay edercesine böyle konuşmasının tek nedeni işçi sınıfının örgütsüz olmasıdır. Milyonlarca işçi birlik olsaydık, hiçbir patron veya temsilcisi çıkıp böyle konuşamazdı. Bizler bir araya gelmeden, birlikte mücadele etmeden bu haksızlıklara dur diyemeyiz.
İstanbul’dan bir grup taşıma işçisi
***
Bizler Esenyurt’ta çeşitli fabrikalarda çalışan işçileriz. Ekonomik kriz sebebiyle yükselen doların bizleri etkilemeyeceğini söylüyorlar. Fakat biz işçiler hayatımızdaki her şeyin ne kadar pahalandığını görüyor ve yaşıyoruz. Ücretlerimiz gün geçtikçe eriyor. Kursağımızdan giren lokma gün geçtikçe küçülüyor. Üstelik yaşamak sadece karnımızı doyurmak değildir. Biz insanız insan gibi yaşamak istiyoruz. Yalanlarına kanmayacağız, bizi insan yerine koymayanlara boynumuzu eğmeyeceğiz.
Esenyurt’tan bir grup işçi
***
Patronlar sınıfının ekonomiden sorumlu zat-ı muhteremleri acaba biz işçileri nasıl varlıklar olarak görüyorlar? Bizleri her şeyden habersiz kuklalar mı sanıyorlar? Yükselen doların altında ezilenin biz işçiler olduğunu bilmediğimizi mi sanıyorlar? Sigaranın kâğıdından telefonların kapağına, teknolojik ürünlerden kursağımızdan geçen her bir lokmaya kadar doların terazisinden geçmeyen ürün var mıdır ülkemizde? Elbette yok. Onların da doğrularla, gerçeklerle işi yok. Ne de olsa onlar için yalanın bini bir para!
Sefaköy’den bir grup eğitim işçisi
***
TÜİK’e göre işsizlik oranlarına dâhil edilmeyen, iş bulma ümidini yitiren genç üniversiteli sayısı 1 milyon 367 bin. Telaşa gerek yok! Bu kayıp kuşak, dolarla maaş almıyor. Hatta maaş almıyor! Ama enseyi karartmayın dolarla işi olmayan gençlerin dolarla borcu da yok! Ama buna da çok sevinmeyin mezun olduktan sonra ödemek zorunda olduğu, ödeyemediği durumda gecikme zammı uygulanan kapı gibi on binlerce liralık KYK borcu var. İş bulma süreleri 1-2 yılı aştığı için borçlarını da ödeyemeyen bu gençlerin 300 binden fazlasının aslanlar gibi icra dosyaları var.
İstanbul’dan genç işsizler
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...