Buradasınız
Metalde Tıkanıklık Nasıl Aşılır?
MESS’in TİS görüşmelerindeki teklifinde işçiler için yine düşük ücret, esnek çalışma, taşeronlaşma, ikramiyelerin kırpılması, telafi çalışması gibi saldırılar var. Tüm bunlar işçilere kölelik koşullarını dayatmaktan başka bir şey değildir.
Metal patronlarının örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası MESS’e bağlı işyerlerinde, 100 bin işçiyi ilgilendiren 2012-2014 Grup Toplu İş Sözleşmesi süreci uyuşmazlık aşamasına geldi. Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikalarına üye işçiler, MESS’in önerdiği zam miktarına tepki gösteriyorlar ve eylemler düzenliyorlar.
MESS’in TİS görüşmelerindeki teklifinde işçiler için yine düşük ücret, esnek çalışma, taşeronlaşma, ikramiyelerin kırpılması, telafi çalışması gibi saldırılar var. Tüm bunlar işçilere kölelik koşullarını dayatmaktan başka bir şey değildir. MESS patronları, utanmadan “işçileri enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyorlar, ama %4,6 oranında zam önermekten de geri durmuyorlar.
MESS’in dayatmaları karşısında sendikalar kendi tekliflerini açıkladılar. Metal patronlarıyla işbirliği yapan ve işçileri bezdiren Türk Metal, hazırladığı taslakla övünüyor: “31 Ağustos 2012 tarihinde saat ücretleri 5,50 ve üstünde olan üyelerimizin saat ücretlerine yüzde 18 zam istiyoruz. Böylelikle genel ortalamada ücretlere aylık net 229 lira bir artış istiyoruz. İkinci altı ayda enflasyon, üçüncü altı ayda ise enflasyon artı 2 puan, son 6 ayda ise enflasyon oranında saat ücretlerine zam yapılacak.”
İşçilerin öfkesi ve basıncı altında kalan Türk Metal, MESS’e karşı mücadele verdiğini iddia ediyor, 38 bölgede eylem gerçekleştirmekle övünüyor. Ancak talep ettiği zammı elde etse bile bu, işçilerin koşullarında gözle görünür bir düzelme yaratmayacak. Diyelim ki 1000 lira ücret alan bir işçinin ücreti 200 lira zamlandı, işçinin yaşamında olumlu anlamda nasıl bir değişiklik olacak? Bu ücrete mahkûm olan işçi, açlık sınırında ücret almaya devam edecek ve yoksulluk sınırına bile yaklaşamayacak. Türk Metal, talepleri karşılanmazsa üretimi durduracağını söylemektedir. Sözünde ne kadar duracağını göreceğiz. Ancak Türk Metal bürokrasisinin, tabandaki huzursuzluğu ve öfkeyi yatıştırmak amacıyla böyle konuştuğunu, ayrıca Türk-İş yönetimine oynadığı için bu tür sözler ettiğini de biliyoruz.
Birleşik Metal-İş’in hazırladığı taslakta ise toplam zam oranı yüzde 19’a denk geliyor. Taslakta ayrıca haftada 5 gün, günde 7,5 saatten 37,5 saatlik bir iş haftası talep ediliyor. Cumartesi ve Pazar günlerinin hafta tatili olması ve ücretlerin 45 saatlik çalışma haftası üzerinden hesaplanması, yıllık izin sürelerinin arttırılması isteniyor. Ayrıca çay ve yemek molası gibi ara dinlenmelerin çalışma süresinden sayılması, tüm mazeret izinlerinin süresinin uzatılması, vergi dilim artışlarını işverenin üstlenmesi ve sözleşmede kıdem tazminatına ilişkin İş Yasasına yönelik yapılan atıfların kaldırılması talepleri de var. Tüm bunlar, Türk Metal’in taleplerini fazlasıyla aşmaktadır ve uğruna mücadele edilmesi gereken taleplerdir. Türk Metal’in tasarısında çalışma saatlerine, yıllık izinlere, esnek çalışmaya, ağır iş koşullarına yönelik hiçbir madde yoktur.
Birleşik Metal-İş sözleşme sürecinde 63 maddede uyuşmazlık tutulduğunu ifade ederek, bütün metal işçilerini kendi teklifi altında ortak mücadele etmeye çağırdı. BMİS, örgütlü olduğu fabrikalarda yeniden Cuma yürüyüşleri organize etmeye başladı. Uyuşmazlık nedeniyle ülke genelinde yapılacak miting ve basın açıklamasının takvimini açıkladı. Ancak BMİS’in ortaya koyduğu önemli taleplerin kazanılması, sınıf sendikacılığı ilkelerini hayata geçirmekle olur. MESS’in ve işbirlikçi Türk Metal’in işçiler üzerindeki basıncını kırabilmek için kararlı bir mücadeleyi örgütlemek gerekir.
Sermayenin saldırılarının arttığı, çalışma koşullarının ağırlaşıp ücretlerin düştüğü bu dönemde, TİS sürecini işçilerin lehine dönüştürebilmek, MESS’e gereken yanıtı verebilmek için öncü işçilere ve mücadeleci sendikalara çok iş düşüyor.
Yaşamın işçisi olmak..
Birleşerek ve Kardeşleşerek 1 Mayıs’a!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...