Buradasınız
Gençlik ve Gelecek: “Gelecek” Göç Etmek İstiyor!

Egemen sınıfın siyasileri her fırsatta “gençlik gelecektir” diye söze başlayıp tumturaklı laflar ederler. Oysa bugün toplumun geleceği sayılan gençler bir çıkmazda debeleniyor, “bize burada gelecek yok” hissiyatına kapılıyor. Çareyi yurtdışında arama eğiliminde ciddi bir artış yaşanıyor. Üniversite amfilerinden lise sıralarına, işyerlerinden sokak röportajlarına kadar gençlerin bulunduğu her alanda bu düşünce dile getiriliyor. Gelinen aşamada ülkedeki koşullar gençleri göçe zorluyor, diğer bir ifadeyle “Türkiye’nin geleceği” göç etmek istiyor!
Anketler, doğru şekilde yapıldığında insanların düşünceleri ve davranışları hakkında somut tablo sunarlar. Gençlere yönelik yapılan anketlerin istisnasız hepsinde ortak bir nokta var; kimisinde yüzde 65, kimisinde yüzde 75 oranında gençler, eğer imkân olsa yurtdışına yerleşip orada yaşamak istediğini belirtiyor. Üstelik AKP’ye oy veren gençlerin yarısının, MHP’ye oy veren gençlerin yüzde 70’inin de kanaati bu yönde. Belirtilen sebepler ise ortak: İşsizlik, yoksulluk, çalışma şartları, yaşamın her alanındaki güvencesizlik, belirsizlik, kayırmacılık, ülkedeki baskı ortamı, adaletsizlik, göç politikaları…
Son yıllarda hayatımıza yeni bir tanım girdi; ev genci! Ne istihdamda ne de eğitimde olup bu kategoriyi oluşturan 15-24 yaşındaki gençlerin oranı yüzde 28. Yani her üç gençten birisi evde! Türkiye, üniversite mezunlarının iş bulma ihtimalinin de en düşük olduğu iki OECD ülkesinden biri. Diplomalı işsiz sayısı 1 milyon 350 bini aştı, bu sayı her dört işsiz gençten birisinin üniversite mezunu olduğu anlamına geliyor. Peki, ya iş bulabilenler? “Burada iyi bir okuldan mezun olup iş bulsam bile elime geçecek para, ABD’de McDonalds’ta part time çalışacağım paraya denk düşüyor” diyor mesela bir genç. Yetenekli bir gencin başarılı olacağı ve mutlaka bir yere geleceğine ilişkin inanç anketlere göre ancak yüzde 20! Yani her beş gençten dördü yetenekle bir yerlere gelinebileceğine inanmıyor.
Yıldan yıla yurtdışına yerleşen gençlerin sayısında sıçramalı bir artış var, rakamlar 100 bini geçmiş durumda! Ne yazık ki sadece gençler değil doktorundan akademisyenine, memurundan mühendisine herkes yurt dışına çıkmanın derdine düşmüş durumda. Hal böyleyken devletin bir bakanı, genç nüfusun Türkiye’den ayrılmayı tercih etmesinin “kaçmak” değil, “dünyayı tanıma isteğinden” kaynaklandığını söyledi. Böyle konuşabilmesi için insanın ya gerçeklerden kopmuş olması ya da riya içinde olması gerekir.
Genç arkadaş! Yaşamak istediğimiz ülke kesinlikle böyle bir ülke değil. Bıktık, bunaldık, yorulduk… Pek çoğumuz, hatta milyonlarcamız yurt dışına kaçıp sorunlardan kurtulacağını düşünüyor. Peki, bu kadar insan gidebilir miyiz? Bu mümkün değil ve ezici çoğunluğumuz hiç gerçekleşmeyecek bir düşle avutmaya çalışıyor kendisini. Sahi nereye gideceğiz, nasıl karşılanacağız? Türkiye’de Afganların, Suriyelilerin yaşadıklarını hatırlayalım, maalesef kimse bizi kollarını açıp beklemiyor, bilelim. En önemli soru şu; gitsek bile sorunlardan kurtulup güllük gülistanlık bir hayat sürebilir miyiz?
Gitmek istediğimiz ülkelerin meydanlarında bir araya gelen, içine itildikleri koşullara isyan eden yoksul emekçilere baktığımızda sorumuzun cevabı bellidir. Fransa’dan ABD’ye, İngiltere’den Şili’ye dünya meydanları son yılların en büyük protestolarına ev sahipliği yapıyor. Üstelik bu isyanların biri bitmeden diğeri başlıyor ve gençler istisnasız hep en önde! Protestoların sebepleri; hayat pahalılığı, işsizlik, hak gaspları, iklim krizi, göç politikaları, savaşlar… Yakındığımız sorunlara ne kadar benziyor değil mi? Kapitalizm bir dünya sistemi ve ondan, onun yarattığı sorunlardan kaçarak kurtulamayız. Dünya medyasında birçok kez dile getirildiği gibi modern tarihte ilk kez gençler ebeveynlerinden daha kötü şartlarda yaşıyorlar, daha yoksul, daha güvencesiz, daha geleceksiz! Yani sadece Türkiye’de değil, dünyada gençliği kapitalizm lodosu vuruyor.
Genç arkadaş! Kapitalizm, tüm insanlığın başındaki illettir. Bu sistem var olduğu sürece gençler hayal kırıklığına uğramaya mahkûmdur. Üstelik dünyanın neresinde olursa olsun bu böyle. Şikâyet ettiğimiz tüm sorunlar çağımızın sorunları ve gençlik, çağının sorunları karşısında şuursuz, duyarsız olmamalıdır. Biliyoruz hepimiz şikâyetçiyiz, öfkeliyiz, tepkiliyiz… Ancak yetmez, kınında duran kılıç paslanır! Sorunlarımızdan kaçmak yerine gelin hep beraber üstüne gidelim. Biz mücadele eden, değiştirmek isteyen, savaşların olmadığı, doğanın katledilmediği, çocukların ölmediği bir geleceği hayal eden UİD-DER’li gençleriz. Biz ne kadar çoğalırsak umutsuzluk o kadar azalır. Ne kadar çoğalırsak karanlık o kadar aydınlanır!
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/