Buradasınız
Şiir ve Marşlarla 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi

Onaltı Haziran yüz bin işçi yürüdü heyyyy…
15-16 Haziran 1970 tarihinde ayağa kalkan işçiler için yazılan 16 Haziran İşçi Marşı bu mısralarla başlıyor. Türkiye işçi sınıfının yüz binler olup bir araya geldiği, sel olup aktığı, hak ve özgürlüklere sahip çıktığı, patronları korkuttuğu şanlı direniş günleridir 15-16 Haziran. Bu iki koca günde “İstanbul işçilerin İstanbul’u olmuştu.” Gebze’den yola çıkan işçilere Kartal ve Maltepe’deki işçiler de katılıyordu. Hedefleri Avrupa yakasındaki sınıf kardeşleriyle birleşmekti... Avrupa yakasındaysa Eyüp-Topkapı ve Levent-Mecidiyeköy yönündeki iki büyük yürüyüş kolunda yine aynı talepler, aynı heyecan ve aynı ruh vardı. İşçiler sabahın ilk ışıklarıyla yürüyüşe geçmiş, İstanbul’u patronlara dar etmişlerdi.
İşçi yürüyor baştan
Fabrika dağdan taştan
Galiptir her savaştan
Geliyoruz zincirleri kıra kıra hey
Patronların kafasına vura vura hey
49 yıl önce işçiler, İstanbul’un ana caddelerine inmiş, kol kola sloganlarla, alkışlarla yürüyorlardı. Büyük direnişin haberi dilden dile dolaşmış ve sabah başlayan yürüyüşe 113 işyerinden 75 bin işçi katılmıştı. Açlık, yorgunluk, işten atılma korkusu, polis barikatı ve daha nice engel işçilerin direnişini kıramamıştı. Çünkü haksızlığa uğramışlardı. Çünkü artık yeter diyorlardı. Çünkü çocuklarının geleceği söz konusuydu. Çünkü sendikaları DİSK’in kapatılmasına hayır diyorlardı. Ertesi gün, 16 Haziran günü bu kez 168 fabrikadan 150 bin işçi cesaretle, gururla yürümeye devam etti. Durumun ciddiyetini anlayan hükümet, derhal vapur seferlerini iptal etti. Haliç köprüsünü açtırarak işçilerin köprüden karşı yakaya geçmelerine engel oldu. Egemen güçler paniğe kapılmıştı.
Yıl 1970 işçi ayaklanıyor
Meydanlara sığmıyor
Patronlar kaçışıyor
Şalteri indirdiler
Tezgâhı durdurdular
Fabrikalardan akıp
Kol kola yürüdüler
Bunu duyan patronlar
Köprüleri kestiler
Korku sardı beyleri
Ülkeyi terk ettiler
Bu yol işçinin yolu
Alın teriyle dolu
Gücümüz birliğimizdir
Kimse bozamaz onu
Türkiye’de işçi mücadelesi 60’lara kadar bastırılmıştı. Türk-İş tek işçi konfederasyonuydu ve devlet eliyle kurdurulmuştu. Yani 1952’den itibaren yasal bir sendika vardı fakat işçilerden yana değildi. İşçiler boyun eğmeye zorlanıyordu ve düzen böyle sürüp gitsin isteniyordu. Bir sendika yasası vardı fakat göstermelikti ve işçilerden yana hükümler içermiyordu. Fabrikada işçiler grev kararı alsa hemen kapı dışarı ediliyorlardı. Fakat buna rağmen fabrikalarda örgütlenen, mücadeleci sendikal anlayışı savunan ve geleceğe dair umudunu yitirmeyen bilinçli işçiler de vardı. Saraçhane mitingi, Kavel Grevi ve nihayet DİSK’in kuruluşu işçilerin korkularını aşmaya başladığını, büyük eylemlerin yakın olduğunu gösteriyordu. Büyük fırtına yaklaşırken işçilerin kendilerine, örgütlerine ve mücadelelerine olan güvenleri artıyordu. İşte 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişine giden yol böyle açılmıştı.
Onaltı Haziran genel direniş
Burjuvaziye, tüm sömürüye
Nasırlı ellerin yumruğu bugün!
Hükümet, işçi hareketinin yükselişini engellemek için sendikalar yasasını düzenlemek istiyordu. Dönemin Çalışma Bakanının ifadesiyle bu yasa mücadeleci sendika olan DİSK’in “çanına ot tıkayacaktı.” Amaç DİSK’i bitirmekti. Oysa işçiler buna izin vermeyecekti. Türkiye işçi sınıfı gerçek anlamda sendikal örgütlenmeyi ilk kez DİSK sayesinde öğrenmişti. Grev, işgal ve boykotun bir hak olduğunu DİSK ve kurucu önderi Kemal Türkler sayesinde kavrıyordu. Sermaye ve hükümetlerden dilenerek, uzlaşarak, rica ederek hak alınamazdı. İşçiler, üreten ve alın teri döken büyük bir sınıfın parçası olduklarını görüyorlardı. 15-16 Haziran’da barikatların üstüne üstüne yürüyen işçiler, işte böylesi aşamalardan geçerek güçlenmişlerdi.
İşçi köylü el ele
Engel boştur bu sele
Amele ırgat köle
Geliyoruz zincirleri kıra kıra hey…
Patronların kafasına vura vura hey
15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi karşısında patronlar hükümetin devreye girmesini istedi. Patronların imdadına koşan hükümet zırhlı birlikleri, askerleri ve polis barikatlarını işçilerin önüne diktiğinde, işçiler kurulan barikatları yara yara geçtiler. Büyük patronlar korkuyla İstanbul’dan kaçtılar. Hükümetse 16 Haziran gecesi sıkıyönetim ilan etti ve sokağa çıkma yasağı uyguladı. Fakat kısa süre içinde işçi düşmanı “yeni sendikalar yasası”nı iptal etmek zorunda kaldı. Yani tüm baskı ve yasaklamalara rağmen kazanan işçiler olmuştu.
Hâlâ durur o akşam, belleklerinde,
mayalanır durur, birlikte bakmanın derinliğiyle,
önüne geçilmez coşkusuyla, birlikte yürümenin,
bir ağızdan söylemenin güzelliğiyle bir şarkıyı,
birlikte sahip çıkmanın bir öfkeye
bir hesabı birlikte ödetmenin
“düşen kalır, bırakın ağlamayı”
demenin kutsal ve hüzünlü aleviyle
yaşayıp durur o haziran akşamı.
Bu direniş sonrasında DİSK fabrikalarda örgütlenerek büyümeye devam etti. İşçilerin bu büyük yürüyüşünün yarattığı muazzam etki 12 Mart 1971 darbesine rağmen kırılamadı. İşçilerin kararlı mücadeleleri toplumun öğrenciler, kadınlar, yoksul köylüler gibi değişik kesimlerinin de kendine güvenini arttırmış, örgütlenme ve hak arama mücadelesi daha da büyümüştü.
Güneşin türküsü bu hey hey hey hey hey
İşçinin kavgası bu hey hey hey hey hey
Aylardan hazirandı hey hey hey hey hey
İşçiler tarih yazdı hey hey hey hey hey
15-16 Haziran Genel Direnişi işçilerin birliğini, gücünü ve mücadelesini gösterir. Hak gasplarını, durdurmanın yolu birleşik mücadeleden geçiyor. 15-16 Haziran, bu topraklarda yaşanmış en büyük işçi eylemlerinden biridir. Üstünden neredeyse yarım yüzyıl geçmesine rağmen, işçi sınıfının bu büyük direnişini hafızalarımızda canlı tutmaya ihtiyacımız var. 15-16 Haziran, tarihine sahip çıkan işçilere cesaret ve ilham vermeye devam ediyor. Bu büyük direnişi anlatan şarkılar, marşlar, şiirler, mücadeleci işçilerin dilinden ve yüreğinden yayılıyor. Egemenlerin tüm kara çalmalarına rağmen bu büyük direnişin ruhu UİD-DER gibi mücadeleci işçi örgütlerinde taze tutuluyor.
Yaşasın 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Görkemli Eylemleriyle Madenciler
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Savaş ve Sömürü Kıskacında “Dünya Çocuk Hakları Günü”
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- Barış, İşçi Sınıfının Mücadelesiyle Gelecek!
- Srebrenitsa Katliamının 29. Yılında Emperyalist Savaş Gerçeğini Bir Kez Daha Hatırlamak
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Haziranda Ölümsüzleşenlere…
- Süleyman Hocamızla Arının Balı, İşçinin Bilinci
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- DİSK’e Giden Yol: Paşabahçe Grevi
- Kavel Destanı ve Grev Hakkı
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- Şafaktan ve Ümitten Korkanlara İnat
- Maden-İş Geleneği, Singer Fabrika İşgali
- 1991 Madenci Yürüyüşü: Yerin Derinliklerinden Umudun Kararlı Adımlarına
- ABD’den Türkiye’ye, 1913’ten 2023’e
- 1991-95 Balkan Savaşı: “Kardeştik, Düşman Ettiler”
Son Eklenenler
- Amerikalı sosyalist yazar Jack London, Londra’nın Doğu Yakasında tanık olduğu toplumsal eşitsizliği ve sınıfsal çelişkileri anlattığı romanına “Uçurum İnsanları” adını verir. 1902 yılında yazdığı kitabında, İngiltere egemenlerinin şaşaalı yaşamının...
- Oryantal Tütün fabrikası, dışarıdan bakıldığında devasa büyüklükte ve her yanı kapalı bir kale görünümünde. Fabrika Torbalı çıkışında Kemalpaşa yolu üzerinde bulunuyor. Arka tarafı neredeyse tamamen zeytinliktir ve yemyeşildir. Yolun karşı tarafıysa...
- İzmir’de tütün fabrikaları bir süredir grevdeler. Bunlardan biri de İzmir Pınarbaşı’nda 1970’lerde kurulan TTL fabrikası… TTL Tütün, 2000’li yıllarda Torbalı’da yeni bir tesise taşındı. Burada yaklaşık 300 işçi tütün üretiminde çalışıyor ve büyük...
- Mücadele etmek, örgütlenmek ve dayanışma içinde olmak! Bu kavramlar biz işçilerden ne kadar uzak olabilir ki? Bir yerde haksızlık varsa o haksızlık dolaylı ya da doğrudan bizi etkiliyor. Aynı durum hak mücadelesi için de geçerli. Bu nedenle bir...
- Manisa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mercan Makina’da sendikal baskılar ve işten atma saldırısına karşı 20 Martta direniş başladı.
- BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta tutuklanması ve Antep’teki tekstil işçilerinin hak arama mücadelesine yönelik baskılar, 20 Şubatta İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde çeşitli sendikalar tarafından protesto edildi.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye, tamamen ezmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. Bir süredir “Kent Uzlaşısı” ile kazanılmış CHP’li ilçe belediyelerine operasyonlar düzenleyen, seçilmiş belediye başkanlarını hapse atarak yerlerine...
- Şubat ayında greve çıkan Tekgıda-İş Sendikasında örgütlü Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün işçileri, İzmir’de aileleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Üç aydır ücretleri ödenmeyen Doruk Madencilik işçileri, şirketin Ankara’da bulunan...
- Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yoksulun günlük gıda ihtiyacını göz önüne alarak belirlenen Ramazan fitresinin asgari ücret veya emekli aylığı alanlara da verilebileceğini açıkladı. Bu sözler Türkiye’de işçi ve emekçilerin nasıl bir yoksulluğa mahkûm...
- Sırbistan’da 2024’te Novi Sad şehrinin bir tren istasyonunda 15 kişinin yaşamını yitirmesi üzerine gerçekleşen kitlesel protestolar sonucunda Bakanlar ve Başbakan istifa etmek zorunda kaldı. Ancak bunlarla yetinmeyen, yolsuzlukların son bulmasını ve...
- İngiltere’de emperyalistlerin savaşına karşı emekçilerin barış sesi yükselmeye devam ediyor. 25. Ulusal Eylem Gününde çeşitli şehirlerden başkent Londra’ya akan on binler, İsrail saldırısı altındaki Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu...
- İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesini, dayanışmasını güçlendirmek için çalışan UİD-DER’in, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle gerçekleştirdiği etkinlikler 16 Martta devam etti. UİD-DER’in İstanbul Avrupa ve Anadolu...
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...