Buradasınız
Şiir ve Mücadele: A.Kadir
Bazı şiirler vardır, bize ayna tutar. Toplumu, nasıl yaşadığımızı ve nasıl bir tarihe sahip olduğumuzu gösterir. 1917’de İstanbul’da doğan ve asıl adı İbrahim Abdulkadir Meriçboyu olan A. Kadir de şiirlerinde, yaşadığı dönemin toplumsal yaşantısını işlemiştir. Ezilenlerin tarafını tutmuş ve ezenlere karşı mücadele etmiştir. Sürgünlere ve hapis cezalarına mahkûm edilse de o hiçbir zaman şiirleriyle egemenlerin karşısına dikilmekten vazgeçmemiştir. 1940’larda Avrupa’da işçi sınıfını ezen faşizm iktidardaydı ve Türkiye’deki egemenler de Hitler’in düzenine özeniyorlardı. Bu yüzden baskılar A. Kadir’in peşini hiç bırakmamıştır. Özellikle savaşların halkların yararına olmadığını haykıran şiirleri faşistler tarafından adeta topa tutulmuştur.
Seni bir gün
Çekip aldılar topraktan,
Benzedin köksüz bir ağaca.
Önce öğrettiler sana uygun adımı,
Sonra büyük şehirlerini gösterdiler Avrupa’nın,
En muazzam saraylar karşısında bile sen
Evini unutmadın.
Bu şiir yayınlandığı dönemde “vatana ihanet, gençleri askerden soğutma” gerekçesiyle ihbar edildi dönemin sıkıyönetimine. Şair, sürgünlerle ve yasaklarla geçen yaşamına rağmen ezilenlerin sorunlarını anlatmaktan vazgeçmemiştir. Savaşlarda yaşanan zorlukları ve halkın çektiği acıları birebir aktarmıştır.
Ömrümde görmedim böyle bir gün
Yarım dilim ekmek önümde,
Düşünüyorum alevden ülkeleri.
Savaş devam ederken 1943 yılında “Tebliğ” adlı ilk şiir kitabını yayınlamıştır. Buradaki şiirler savaşın halkların çıkarına olmadığını haykırmaktadır. Savaşın acı yönlerini ve anlamsızlığını ortaya koymaktadır.
Varşova’da kaputun kaldı,
Dunkerk’te arka çantan.
Düştü bütün fotoğrafların Sivastopol’da.
Bir şafak vakti Paris’te bıraktın zavallı yüreğini,
Kurşuna dizilenler karşısında
Bu satırların yer aldığı Tebliğ kitabı hemen toplatılmış ve Abdulkadir Meriçboyu sürgüne gönderilmiştir. Fakat O, yılmamış ve şiirlerini ezilenler için yazmaya devam etmiştir. Hoş geldin Halil İbrahim, Dört Pencere, Mutlu Olmak Varken diğer kitaplarıdır. Ayrıca, Bugünün Diliyle Hayyam ve Bugünün Diliyle Mevlana adlı çevirileri mevcuttur.
Onun mücadeleci kişiliği daha ilk gençlik yıllarında bile kendini göstermektedir. Daha liseyi yeni bitirip 1938’de Harp Okuluna girdiğinde arkadaşlarıyla birlikte Nâzım Hikmet’in şiirlerini okur ve gizlice kitap alışverişinde bulunurlar. Avrupa’daki faşizm rüzgârlarının Türkiye’yi etkisine aldığı bu yıllarda, okulda faşist grupların ihbarı sonucu birçok arkadaşıyla birlikte tutuklanır. Nazım Hikmet’i susturmak isteyen dönemin hükümeti düzmece iddialarla askerleri isyana teşvikten 15 yıl hapse mahkûm eder. Bu olay “Donanma Davası” diye tarihe geçmiştir.
A. Kadir ne haykırmaktan vazgeçmiştir ne de umut etmekten. Genciyle, yaşlısıyla, çocuğuyla, kadınıyla her türden insanı kucaklamıştır şiirlerinde ve adeta onlarla yaşamıştır her satırda. Cibali’nin kadın tütün işçilerini de anlatmıştır şiirlerinde:
Cibali dendi mi
aklıma siz gelirsiniz, kadınlar,
kiminizin beş çocuğu,
kiminizin nar gibi yanakları var,
kiminiz kocasız kalmış,
kiminiz ihtiyar,
kiminiz daha körpe henüz.
Bana umulmadık,
eskimiş türküler düşündürür
siyah başörtüsü altında yüzünüz.
Parmaklarda tütün kokusu.
Tütün kokusu pazen entarilerde.
Biriniz ekmek alır fırından,
biriniz durmuş öksürüyor ilerde,
geçiyor bizim mahalleden biriniz.
Cibali dendi mi
aklıma siz gelirsiniz, kadınlar.
Çarpık ayakkaplarınız gelir
ve kahraman elleriniz.
A.Kadir, 1985’te İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Ama egemenlerin karşısında duran mücadeleci ruhu aramızda yaşamaya devam edecek. Çünkü O’nun da dediği gibi:
Dünyada benim
Tek özlediğim şey
Dünyanın güzel olmasını görmek
Ne benim hürriyetimi çalacaklar
Ne senin kuvvetini
Çay Saatinde Yanlıştan Dönmek
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
Son Eklenenler
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...