Buradasınız
Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası

O, insanları, yaşamı, doğayı çok seviyordu. Ama kapitalist sömürü düzeni altında insanların ezici çoğunluğunun acı çektiğini görüyordu. İnsanlığın ve doğanın kapitalist sömürü düzeninden kurtulması gerektiğini biliyordu. Bunun tek yolu dünya işçi sınıfının örgütlenmesi ve kapitalizmi yıkmasıydı. Dünya işçi sınıfının mücadelesini güçlendirmek için çok çalışıyordu. O, işçi sınıfının kadın öncülerinden Clara Zetkin’di. Zetkin, 20 Haziran 1933’te hayatını kaybetti ama işçi sınıfına ve emekçi kadınlara bıraktığı mirasla kuşaklar boyu saygıyla anıldı, anılıyor. İnsanların eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşlik içinde yaşadığı bir dünya kurma mücadelesini devam ettirenler, onun bıraktığı mirasa gururla sahip çıkıyor.
Clara Zetkin, yoksul olmadığı halde yoksul insanların yaşadıklarını anlayan, onlarla iç içe yaşayan bir ailede büyüdü. Babasıyla işçi ve yoksul köylüleri ziyaret ediyor, küçük yaşlardan itibaren onların yaşadığı acıları yüreğinin derinlerinde hissediyordu. Annesinin çabaları sayesinde bir öğretmen okulunda okudu. Öğretmenleri ve çalışkanlığı sayesinde burada çok iyi bir eğitim aldı. Ailesinin nüfuzlu bir çevresi vardı. Ama maddi zenginlik onun mutlu olmasına yetmiyordu. Zulüm düzenine, sömürüye karşı verilecek mücadelede kazanılacak manevi zenginlik önemliydi onun için. Bu nedenle hiç düşünmeden bütün ayrıcalıklara sırtını döndü, kaderini dünya işçi sınıfının kaderiyle birleştirdi. Yaşamı boyunca öğrenmekten, öğrendiklerini öğretmekten, emekçi kadınları, yoksulluk içinde kıvrananları kaderlerine boyun eğmemeğe çağırmaktan asla vazgeçmedi.
Clara’nın iki çocuğu vardı. Eşi ve mücadele arkadaşı hastalanıp yatağa bağlandığında uzun yıllar boyunca ona sevgi ve özenle baktı. “Yapamıyorum diye bir şey yoktur” diyerek her zorluğa göğüs gerdi. Evin geçimi için özel dersler verdi, çeviriler yaptı, ev işleriyle, çocuklarının bakımıyla ilgilendi. Daha çocukları çok küçükken kocasını kaybetti ama yine pes etmedi. Mücadelesine daha güçlü sarıldı. Çocukları için yapacağı en güzel şeyin tüm çocukların mutlu olacağı yeni bir dünyanın kurulması için çalışmak olduğunu biliyordu. Bu nedenle kadınların çalışmasının bile hoş karşılanmadığı, sakıncalı görüldüğü zamanlarda ısrarla mücadelenin içinde oldu.
Clara Zetkin, emekçi kadınların acılarla dolu yaşamlarını değiştirmeye, örgütlenmeye, hakları için mücadele etmeye hava gibi, su gibi ihtiyaçları olduğunu biliyordu. Onlarla sıcak dostluklar kuruyor, mücadeleye katılmaları için cesaretlendiriyor, eğitimlerine destek oluyordu. Onların içindeki büyük gücü uyandırıyordu. Emekçi kadınları mücadeleye çekmeyi, uğruna hayatını adamaya değer, muhteşem ve zorunlu bir görev olarak görüyordu. Kadınlar için cesaret ve özveri örneğiydi.
Öncülüğünü yaptığı emekçi kadın mücadelesinin ilk kazanımlarından biri, sendikaların emekçi kadınları da örgütlemeyi kabul etmesi oldu. Bu, o gün için büyük bir başarıydı. Emekçi kadınlar kendilerini çalışma ve toplumsal yaşamda kabul ettiriyor, “biz de varız” diyorlardı. Muktedirler kadınların bu dönüşümünden öylesine korkuyordu ki onların dernek kurmasını, toplantılara, mitinglere katılmasını yasakladılar. Fakat her şeye rağmen emekçi kadınlar Clara Zetkin’in ve arkadaşlarının öncülüğünde korkusuzca mücadelenin içinde olmayı sürdürdüler. Böylece hem özgürleşiyor hem de özgür geleceğin kurulmasına katkı sağlıyorlardı. Clara’nın kuruluşuna öncülük ettiği Dünya Sosyalist Kadınlar Kongresi, Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlanması için çağrıda bulunduğunda, kadınlar buna coşkuyla yanıt verdiler ve 8 Mart böyle doğdu. Bugünün mücadeleci emekçi kadınları için bundan daha büyük bir feyz kaynağı, daha anlamlı bir miras olabilir mi?
Clara Zetkin, emperyalist savaşlara karşı mücadelesiyle de bugün bize yol gösteriyor. Birinci Dünya Savaşı başladığında Clara’nın üyesi olduğu Alman Sosyal Demokrat Partisi egemenlerin yanında saf tuttu. Clara ve mücadele arkadaşları ise dünyanın tüm işçilerini, emekçi kadınlarını kardeşçe birleşmeye, emperyalist savaşa karşı durmaya çağırdı. “Yaşamın olduğu her yerde savaşmak istiyorum” demişti Clara Zetkin. Onun savaşı kapitalist sisteme karşıydı. Sömürünün, emperyalist savaşların, faşizmin, emekçi kadınların çifte ezilmişliğinin olmadığı bir dünya içindi. Örgütlenen işçi sınıfının muzaffer olacağına ve böyle bir dünya kuracağına tüm kalbiyle inanıyordu. Clara Zetkin’in mücadelesi işçilere, emekçi kadınlara yol göstermeye devam ediyor.
- Değişim İstiyorsak İşçi Sınıfının Siyasetini Yapmalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Bu Ziller Zamlara Alamet
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Asıl Değerli Olan…
- Egemenlerin “Zafer Yolları”nda İnsan Kalabilmek
- Önemli Olan Başına Gelen Değil, Onu Nasıl Karşıladığındır!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Emekçi Kadınlar, Kadın Düşmanlarına 14 Mayıs’ta HAYIR Diyecek!
- Eşitlik ve Özgürlük İstiyoruz!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Coşkusunu Paylaşıyor
- Nefes Almak İstiyoruz! Baskıcı Rejime ve Saldırılarına Karşı 1 Mayıs’ta Alandayız!
- Mata Direnişçisi Kadın İşçiler: Bu Bir Onur Mücadelesi!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart’ta Meydanlarda ve Direniş Alanlarındaydı!
- Mata İşçileri 8 Mart’ı Direniş Alanında Kutladı
- UİD-DER Kadın Komitesinin 8 Mart Açıklaması: İnsanlığı Acı ve Kedere Boğan Çarkı Bozuk Düzene Karşı Mücadeleye!
- Emekçi Kadınlar: Şimdi Dayanışma Zamanı!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- İşçi Anne Babalar Çocuklarını Nasıl Yetiştirmeli?
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Yaşam Adil Olmadan Ölüm Adil Olur mu?”
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Erizihson Efsanesi ve Açgözlülük Meselesi
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- İşçi Dayanışması 185. Sayı Çıktı!
- “Yolun Karanlığı Olmaz, İyi Bir Arkadaşla Yürüyene”
- Sınırdışına Çıkmak mı Sınırları Aşmak mı?
- Dünya Meydanlarından Yükselen Sesler Bize Ne Anlatıyor?
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Titan’dan Titanik’e Kapitalizmin Akıl Dışı Hikâyesi
- “Büyük Türkiye”den “Türkiye Yüzyılı”na Hayatımızda Ne Değişti?
- Kıdem Tazminatına Ne Oldu?
- Saldırılara Nasıl Karşı Koymalı? Maden-İş Örneği Yol Gösteriyor!
- İşçi Dayanışması 184. Sayı Çıktı!
- Asıl Değerli Olan…
- Neden ve Nasıl Değiştim?
- Birimize Yapılan Hepimize Yapılmış Demektir!
- Armut Ağacı ve Bilinç Meselesi
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Erizihson Efsanesi ve Açgözlülük Meselesi
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- “Yolun Karanlığı Olmaz, İyi Bir Arkadaşla Yürüyene”
- Sınırdışına Çıkmak mı Sınırları Aşmak mı?
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Titan’dan Titanik’e Kapitalizmin Akıl Dışı Hikâyesi
- “Büyük Türkiye”den “Türkiye Yüzyılı”na Hayatımızda Ne Değişti?
- Saldırılara Nasıl Karşı Koymalı? Maden-İş Örneği Yol Gösteriyor!
- Asıl Değerli Olan…
- Birimize Yapılan Hepimize Yapılmış Demektir!
- Ezilen İnsanlığın En Soylu Amacı
- Adımızın Hakkını Vermek İçin!
- Bir Şafak Vakti “Onlar”, Ayağa Kalkacaklar!
- “Pandora’nın Kutusu”ndan Bize Ne Kaldı?
- Egemenlerin “Zafer Yolları”nda İnsan Kalabilmek
- Gerçeklere Egemenlerin Kirli Aynasından Bakma!
- Başarı Uzun Soluklu Mücadeleyle Elde Edilir
Son Eklenenler
- Ben kendi harçlığımı çıkarmak için yazları çalışan bir öğrenciyim. Hayat pahalılığından dolayı çalıştığım yerde bazen mesailere kalıyorum. Hem bedenen hem de psikolojik olarak o kadar çöküyorum ki o günlerde! Ruhumu dinlendirebileceğim, rahat bir...
- Fabrikamızda bir haftadır ek zam alabilmek için mücadele ediyoruz. Umut da cesaret de bulaşıcıdır derler. Biz çevremizdeki fabrikalarda işçi arkadaşlarımızın verdiği mücadelelerden etkileniyoruz. Onları yakından takip ediyoruz. Özellikle geçim...
- İşçiyi köle gibi çalıştırmayı kendilerine hak gören patronların pervasızlıkları, işçilerin haklarına yönelik saldırıları bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde BİM (BİM Birleşik Mağazaları A.Ş.) Balıkesir Bölge Müdürlüğü, Balıkesir Bölge Deposu...
- Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları için tazminatsız işten atılan işçiler direnişlerinin birinci ayında İstanbul’da Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptılar. Toplu iş sözleşmesinden doğan geriye dönük alacakları için eylemler...
- Libya’da 10 Eylülden bu yana etkili olan şiddetli yağış ve seller sonucunda meydana gelen felaketin boyutu giderek ağırlaşıyor. Libya’nın doğusunu vuran, 100 bin kişilik liman şehri Derne’nin büyük bir bölümünü sulara gömen sel felaketinde 10 binden...
- İsviçreli işçiler 16 Eylülde talepleri için meydanlara çıktı. İsviçre Sendikalar Federasyonu (USS) ve demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla Bern kentinde toplanan işçiler artan hayat pahalılığına karşı ücretlerin arttırılmamasına tepki gösterdi.
- Ben Bilecik/Bozüyük’te metal fabrikasında sendikalı olarak çalışan bir işçiyim. 2023-2025 yılları için yapılacak olan grup toplu iş sözleşmesi sürecinden geçiyoruz. Bugün oluşturulan taslak zaman zaman iyi gibi görünebiliyor. Ancak kesinlikle...
- DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, tersane taşeronlarının sendikalarına yönelik saldırılarını protesto etmek için Tuzla Gemi Tersanesi önünde bir eylem düzenledi.
- Bu yaz gerek ülkemizde gerek dünyada sıcaklıklar artınca çalışma koşulları iyice zorlaşmıştı. Açık alanda güneşe direkt maruz kalan çalışanlarda sıcak çarpması, mide bulantısı ve başka rahatsızlıklar baş göstermişti. Benim çalıştığım şantiyede de bu...
- Ankara’da emekçi kadınlar olarak bir araya geldik, “Diren” filmini izledik. İşçi Dayanışması’nın 184. Sayısında, Emekçi Kadın köşesinde çıkan “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…” yazısında anlatılanlar üzerine filmi merak etmiştik....
- İşçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet’in bu dizeleri yazmasının üzerinden uzun yıllar geçti. Burjuvazi, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere razı edebilmek için işçi sınıfını yalanla beslemeye devam ediyor. Burjuvazi işçi sınıfına sopa göstererek...
- Birleşik Metal İşçileri Sendikası Gebze 1 No’lu Şube, 17 Eylülde, sendika yöneticileri, delegeler ve çeşitli sendikalardan, emek örgütlerinden, sosyalist partilerden konukların katılımıyla 15. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. “Gelenekten...
- ABD’nin Detroit kentinde “3 Büyükler” olarak adlandırılan General Motors, Ford ve Stellantis otomobil fabrikalarında çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve gitti. 15 Eylülde, Birleşik Otomotiv İşçileri...